Değerli Dostlarım,
2. Uluslararası Eğitim Araştırmaları Kongresi'ne katılmak üzere 24-27 Nisan tarihleri arasında İzmir'de olacağız. Bu yılın teması; Eğitimde Yenilikçi Araştırma Yöntemleri olunca "MEB-Ms Innovative Teachers/Yenilikçi Öğretmenlik" programının danışmanı ve Boğaziçi Üniversitesi'ndeki aynı isimdeki dersin de hocası olarak bu etkinliğin içinde olmam gerektiğini düşünerek Sayın Dinçay Köksal Hocam ile işbirliği yaptım. WCTQEE'nın Türkiye Genel Direktörü olarak Programın organizasyon grubu içinde yer aldık. Bunun sonucunda WCTQEE'nin Genel Sekreteri ve City Montessori School'un (CMS) Kurucu Müdürü olan Dr. Vineeta Kamran'ı okulunu ve yenilikçi araştırma yöntemlerini anlatması için ana konuşmacılardan biri olarak davet ettik. Dört ana konuşmacıdan biri de benim. Ben de; "Öğretmen adaylarının yenilikçi yöntemlere ve değerlendirme yollarına proje-tabanlı eğitimle dahil edilmesi" konusunu anlatacağım.
Değerli dostumuz, WCTQEE Yönetim Kurulu üyesi, CMS'in temel direklerinden biri olan kalite uzmanı PC Bihari'yi dün henüz 63 yaşındayken bir kalp krizi neticesinde kaybettiğimiz haberini alarak yıkıldık. Onun eğitimde kaliteye verdiği emek ve yetiştirdiği binlerce öğretmen ve öğrencinin ardından İzmir'de bizler onun bizleri izleyeceği düşüncesiyle konferansa yüreklerimizi koyacağız. Eminim ki sevgili Dinçay Hoca da çok yakında kaybettiği dekanının anısına orada aşkla ve şevkle koşturacak.
Yaşam böyle: İnandığınız, umutla bağlandığınız, uğruna yıllarınızı verdiğiniz çalışmaları sonlandırmak istemiyorsunuz, sonunda zorunlu olarak bırakana kadar. Adanmışlık (commitment) bu işte! Aylar, ayları, yıllar yılları kovalıyor. Aynadaki hayalinizi zaman içinde tanıyamaz duruma geliyorsunuz. Geceler boyu okuma ve yazmanın sonunda hörgüçlenen sırtınıza bakıp da bazılarının acıyarak; "yazık hayat boyu yük taşımış" diye düşünmelerine karşın, siz onu seviyor ve o eğimin oluşma nedeniyle gurur duyuyorsunuz. Bizim tercihimiz de bu! Eğer aydınlatıp bilgilendirebildiğimiz ve kendini geliştirmeye yönlendirebildiğimiz gençlerimiz, çocuklarımız oluyorsa, ne mutlu bizlere! O zaman bedende ağrı, yürekte ağırlık olmuyor işte. Kendini kuş gibi hafif ve rahatlamış hissediyorsun. Tümünüze böylesine duygularla dolu bir 23 Nisan diliyorum. Çünkü bu çabaların esas nedeni onlar. Karınca kararınca aydınlıklar içinde olmalarına destek vermek.
Geleceğimiz gençlerimizin ve çocuklarımızın 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI'nı yürekten kutluyorum. Tabii ki içinizde büyümemiş durumda olan çocuklar varsa, onların da! :)
Hayal KÖKSAL