Bugün QOMER ekibi olarak Kemerburgaz'daki paydaş okulumuz Zeynep Mutlu Vakfı, Kemer Okullarındaydık. Topluma hizmet ve Sosyal sorumluluk konusunda üstlerine düşeni yapmak adına birtakım işbirlikçi kuruluşla biraraya gelen okul yöneticileri, okullarının bulunduğu Eyüp ilçesinde yer alan 63 okulun öğrencilerine "Afet Eğitimi ve Güveni Yaşam Bilinci Kazandırmak" konulu bir projeyi hayata geçirdiler.
Geçtiğimiz yıl "QOMER Bilişimci Martılar Proje"mizde "Doğal Afetler Projesi-Keysar" ile yer alan ve www.keysar.net adresinden de izlenebilen projenin ilham kaynağını olduğu bu yeni çalışma, yararlılığını çok daha ileri adımlara taşınmakta. Etkinliğin sabah oturumunda üç değerli uzman; farklı afetlerden örnekler vererek ağırlıklı olarak "deprem ve depremden en az zararla kurtulabilme" eğitimi verdiler. Öğleden sonra da işbirliğinde bulunan; Kızılay, TEGV, Sivil Savunma, TRAK, ARÇ, F.Nightingale, AKUT, Artı Danışmanlık, LİDAM ve Kalite Okulları Merkezi/QOMER uzmanları, farklı okullardan gelen öğrencilere kendi alanlarıyla ilgili çalışmalar yaptırdı, eğitimler verdi. Merkez'imizin "Afet Liderliği" eğitimi yaptığı çalışmanın katılımcılarından bir bölümünü üstteki resimlerde görüyorsunuz. Çalışmamız sonunda uygulanan anketin sonuçlarının çok ilginç olacağından eminim. Bu işe gönül verenleri kutluyorum.
Biraz da Yenilikçilik (innovasyon) konusundan söz edelim. "Yenilik (innovation)" bir zaman sonra "eski(yen), eskimiş olan" diye nitelenebilen bir kavram. "Yenilikçilik (Innovativeness)" ise kişinin tavrı, yaklaşımı, yaratıcılık gücü ve düşünce sistemiyle ilgili bir konu. Ortaya atıldığı veya tasarlandığı an "yenilik" olarak algılanan şey (!), bir zaman sonra "demode" oluyor. Üstelik bu zaman aralığı da hızla kısalmakta. Kısaca sözünü ettiğim "yenilik"; araç, alet ve teknoloji ile ilgili değil, yaratıcılık ve çoklu düşünme tekniklerini uygulayabilme ile ilgili.
Yenilikçi zihinler sürekli yenilik üretebilen; diğer bir deyişle karşılaştıkları sorunlara çözüm üretip hareket alanlarını genişletebilen, işlerini kolaylaştırabilen zihinlerdir. Esasında hızla değişen koşullara ve teknolojiye ayak uydurabilme adına "Yenilikçi" anlayışta öğretmen ve dolayısıyla da öğrenciler yetiştirebilmek için hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim programlarının artık bu anlayışta hazırlanması gerekiyor. Teknolojiyi desteğine alarak işini kolaylaştıran ama asla onun esiri olmayan; düşünmekten, üretmekten asla geri adım atmayan öğretmenler... Öte yandan "çok yönlü düşünme teknikleri"ni öğrenmeleri açısından öğrencilerle de yapılacak çok şey var. "Dünya bankası ödüllü İmece Halkaları eğitimi"nde vermeye çalıştığımız bu mantıkla şimdiye dek 300 halka çalıştı. Yaklaşık üç bin kişi! Bu dönem 54 halka daha başlıyor ve şu an 127 halka da çalışıyor. Bu konudaki çalışmalarımızı öğrenmek ve paylaşmak isteyen dostlarımız benimle iletişim kurabilirler.
Sonsuz sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL