Sevgili arkadaşlarım,Dünkü yazıma kaldığım yerden devam ediyorum. "Yeniden İmece" dergimizin 12. sayısında "Öğretmen yetiştiren kurumlarda (Özellikle Eğitim Fakülteleri ve Anadolu Öğretmen Liselerinde) çalışan arkadaşlarımı" bir 'İmece’ye davet etmiştim: “Köy Enstitüleri Felsefesinin Genç Öğretmen Adaylarına Aktarımı Projesi” (Bkz. s.76-78). Geçen yıl başlattığımız ve Yeni Kuşak köy Enstitülüleri Derneği İstanbul şubesi çalışmaları içinde yer alan bu projeyi; ilk dönem Boğaziçi Üniversitesin’deki “Öğretmenlik Mesleğine Giriş” dersimde; içinde bulunduğumuz Bahar döneminde de Boğaziçi ve Yeditepe Üniversitelerinde vermekte olduğum "Yenilikçi Öğretmenlik", "Okul Deneyimi" ve "Eğitimde Kalite" derslerimde de devam ettirmekteyim. Şimdiye dek yürütülen 8 “Öğrenci imecesi”nde işlenen konular şöyle:
Atatürk’ün Eğitim Politikası: Halkın eğitimi, Köy Enstitüleri ve Harf devrimi. Köy Enstitüleri neden kapatıldı?
Hasan Ali Yücel, Tonguç ve diğerleri... Niye onların başarılarından habersiziz?
Aktif Öğrenme: Yaparak Yaşayarak öğrenme ve Köy enstitüleri...
Müzik, Sanat, Resim ve Müfredat bağlantısıyla Köy Enstitüleri.
Köy Enstitülerindeki yöntemle sonradan uygulanan yöntemlerin kıyaslanması
Köy Enstitüleri ile Toplam Kalite felsefesinin örtüşen ve ayrışan yanları...
Köy Enstitüleri olsaydı “Köyden Kente Göç”ün şu anki durumu ne olurdu? Eğitimsel bir bakışla varoşlardaki eğitim sorunu!
Öğrencilerimin bu konuya olan yakın ilgisi beni gerçekten çok duygulandırıyor. 19 Ocak 2007 tarihinde dört tansinin Irmak okullarında sunduğumuz bu projelerin bir kısmını da 17 Nisan'daki etkinliğimizde izleyeceksiniz. Şimdi bir kaç tane çğrenci yansımasını sizlerle paylaşayım:
"...Günümüzde eğitim çevrelerinde tartışılan, yeni müfredatta da adı geçen ancak uygulama aşamasında birçok engelle karşılaşılan ‘yaparak ve yaşayarak öğrenme’ modelinin Türk Eğitim Tarihinde ilk olarak Köy Enstitülerinde sorunsuz olarak uygulandığını gözlemledik. Köy Enstitülerinde öğrenciler, kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda kendi projelerini hayata geçiriyorlardı. Ülkemiz geçmişinde Köy Enstitülerinin ne denli önemli bir yere sahip olduğunu göz önünde bulundurursak, Yaparak ve Yaşayarak Öğrenme’nin eğitim sistemini ne derecede başarılı kıldığını da açıkça görebiliriz. Son yıllarda gerek yurt içinde, gerek yurt dışında Köy Enstitülerindeki eğitim sistemi üzerinde yapılan araştırmalar da bunun en önemli kanıtıdır..." K.A.
" ..ED 101 dersinin ilk saatinde dersin biz öğrencilerin yapacağı “imece” çalışmalarıyla işleneceğini öğrendik. Bu dersin bizi en çok heyecanlandıran yönü imece halkaları içerisinde “köy enstitüleri” ile ilgili çalışma yapabileceğimizi öğrenmek oldu. Köy Enstitüleri konusunda çalışmak isteyen arkadaşlarımızla imece halkamızı oluşturduktan sonra, üzerinde araştırma yapacağımız konumuzu belirledik. Konumuzun belirlenmesiyle beraber, çalışmalarımız hız kazandı ve Köy Enstitülerindeki eğitim sisteminin en önemli özelliklerinden biri olan “çok yönlü birey yetiştirme” konusu üzerinde çalışmalarımız yoğunlaştı...." B.T.
Gününüz aydınlık ve verimli geçsin. İmece anlayışı barışa katkı yolunda özünüzdeki en önemli değer olsun. Sevgilerimle...
Hayal Köksal