Yaşam doludizgin... Bu küresel dünyada dün'ün geçerliği saatleri bırakın dakikalara indi. Bir anda değişen gündem maddeleri bizleri şaşkına döndürmekte. Yaşam gailesi; diğer bir deyişle ekeonomik sıkıntılar ve herşeye karşın ayakta durabilme tüm değer ve güzel duyguların önüne geçmiş gibi görünüyor. Köklü kültürlerden gelmiş, eğitimli bireyleri korkutan bu tablo dünyayı bir "oyun alanı"na çevirmiş güçlerin elinde güzel renklerini gitgide yitirmekte. Eğitimin esamesi okunmuyor artık. Bunu gazete sayfalarında ve TV ekranlarında dehşet dolu gözlerle izliyoruz. Gençlerimizi iyiye, doğruya, güzele ve tüm güçlü değerlere doğru yönlendirememekteyiz. Bunu tüm anne ve babaların, eğitimcilerin ve özellikle eğitim alanında politik güçlere sahip kişilerin görmesini dilemekten başka da elimizden birşey gelmiyor, ne yazık ki! Bazen küçük il ve ilçelerde dolaşırken oralardaki yaşamın daha olumlu, çocuklarımızı yönlendirebilme gücünün de daha yüksek olduğunu görüyorum. Kendi çocukluğum aklıma geliyor. Manisa'nın dingin havasında, güzel değerleri özümseyerek yetiştirilmiştik. Bugün hala projeler geliştirdiğim alanların bunlarla ilgili olduğunu izlemek bile beni derinden etkiliyor.
Örneğin; Manisa Pamukçu İlkokulunda 1963-64'lü yıllarda okulumuzun bir "ENGELLİLER SINIF" vardı. Düşünebiliyor musunuz? Sınıflarında piyano, çok anlayışlı ve deneyimli bir öğretmen ve koridorlarına sandalye dizerek bize güncel sorunları çözmede yol gösterici olacak film makinemiz vardı. Engelliler sınıfındaki arkadaşlarımızı daha bir ayrı sevmemiz ve korumamız öğütlenir; onların her hafta hazırladıkları şiir, şarkı, rond ve drama çalışmaları sınıf sınıf dolaştırılarak bizlerle kaynaşmaları sağlanırdı. Onları alkışlar, öper ve zorluklarına rağmen yaptıklarını empatiyle izlerdik. Şimdi; aradan geçen onca yıla rağmen hala modern(!) arabalarımız engelli arabalarını yükleyebilme gücünden daha doğrusu şürücülerinin bu işi ecerebilme yetisinden ve bilgisinden yoksun. Ne acı!
Sevgili dostlar; 26-28 Ağustos etkinliğimizde alışılmış İmece Halkaları yanında "engelli imecesi" de olacak. Geçtiğimiz haftalarda Omurilik felçlileri ve Kas Hastalıkları Dernekleri ile başlattığımız çalışmaya bu hafta da Altı Nokta Körler Vakfı ile yeni bir halka ekleyeceğiz. Uluslararası platformda kendi insanımıza _dil, din, ırk, cins, engelli-engelsiz _ hiç bir ayrım yapmadan eğildiğimizi, değer verdiğimizi ve onların eğitimi için çaba gösterildiğini göstermemiz gerekiyor. Zira bu konuda gerçekten çaba gösteren bir dolu değerli insan tanıdım. kendilerini kutluyor; gerçekten çok güzel bir çabanın içinde oldukları için sonsuz saygılarımı sunuyorum.
sağlık ve sağlıcakla kalın. :)
Hayal KÖKSAL