Engelli dostların engellerinin yükünü hafifletmeyi ancak beynimizdeki ve yüreğimizdeki engelleri aşarak ve de "empati" kanallarımızı açarak başarabiliriz. Nisan 2008 tarihinden bu yana omurilik Felçlileri, Kas Hastaları ve Görme engellileriyle başlayan "İmece" yolculuğum her geçen gün daha da güçlenerek sürüyor. Yaptığım ve yapmaya çalıştığım şey; "Gerçekten" desteğe gereksinimi olan ve Türkiye'de yıllardır yadsınmış, kapalı kapılar ardından iç çekişler ve yok saymalarla karanlığa mahkum edilmiş, hayli büyük bir kesimle ilgili: Engelliler! Onlar da bizim bir parçamız, canımız; onların da gülmeye, eğlenmeye, öğrenmeye ve içlerindeki farklı duygu ve düşünceleri, kısaca kendi potansiyellerini açığa vurmaya gereksinimleri var. Bu dünyaya gelişlerinde "özel" nedenlerin ve de "yarar"ların olduğuna inandığım bu sevgili kardeşlerimizin yanında olmamız gerekiyor; sadece belli haftalarde ve günlerde değil, her zaman! Üstelik trafik canavarının ve görünmez kaza ve hastalıkların her an kol gezdiği günümüzde fiziksel engelli birine dönüşmemek içten değil! Böyle düşününce, engelli bir vatandaşımızı görünce; "içten içe ah, vah çekmek", ya da bunu alenen seslendirmek ya da görmezden gelmek, sırtını dönüvermek "NİYE?" diye düşünmeden edemiyor insan... Bunun insana yakışır bir davranış olmadığına inanıyorum. Siz ne dersiniz?
Değerli dostlarım, bloğumu hergün ortalama 400 kişinin ziyaret ettiğini biliyorum. bu küçümsenmeyecek bir rakam.
Engellilerle ilgilenen, bu konuda destek grubu oluşturmak isteyen ve 17-19 Aralık 2008 tarihleri arasında Mauritius'ta (Afrika'nın doğusunda, Madagaskar'ın hemen üstünde yer alan bir ada ülkesi) 1.si gerçekleştirilecek olan; "Uluslararası Engelli Öğrencilerin Yetkilendirilmesi Konvansiyonu"na katılmak ve/ya destek vermek isteyen kişi ve kuruluşlara açık davetim var:
Bizi arayın, güç birliği yapalım. Engelli öğrencilerimizle yapacağımız kısa ama çok özel bir eğitimin ardından, Türkiye'deki engelli öğrencilerin kendi yaşamlarının kontrollerini ve karar verme yetkilerini zaman içinde, olması gerektiği gibi kendilerine verebilmek adına ne yapabileceğimizi, onlara gerçek ve içtenlikli toplum desteğini nasıl sağlayacağımızı tartışıp projelendirelim.
Bu son derece insanî ve geç kalınmış bir çalışma. Ülkemizde aslında yapılan ama yetersiz kalan "iyi örnekleri" dünyaya tanıtabilmek, onları güçlendirebilmek adına da çok büyük bir adım. Gelin dostlar "Bir" olalım, "İmece"mizi oluşturalım! Bu yıl 6. sı başlayacak olan "KALBEMER BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİ"nin içinde bir bölüm de "ENGELLİ ÖĞRENCİLER" için olacak. Başvurular yakında başlayacak. www.bilisimcimartilar.com sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayınız.
Sonsuz sevgilerimle 11. ICSQCC etkinliğinde Kas Hastalıkları Derneği'nden İmece çalışması yaparak projelerini bildiri olarak sunan Cengizhan ve Aşkın arkadaşlarımızın o güzel günlerini anlatan bir resmi de sizlerle paylaşıyorum.
Bu arada sekiz şiir kitabı olup 9. kitabı için sponsor arayan Fatih Arslan isimli engelli arkadaşımızın "Üç Kış, Bir bahar" adlı kitabının önsözüyle bir şiirini de sizlerle paylaşmak istiyorum:
ÖNSÖZ
...... Ben, Türkiye'de özürlülerin de edebiyatı kendilerine yol edinebileceğini kanıtlamakiçin bu mücadeleyi veriyorum. Fırsat verildiği sürece özürlü insanların da sanatla içiçe yaşayabileceğini göstermek isterim. Diliyorum, bu yolda beni yalnız bırakmazsınız.
F. Arslan, 2007, İstanbul
DUVARLAR
Herkes gittiğinde
Bir tek siz kalırsınız
O zaman başlar sizinle dostluğumuz
Kimi zaman arkadaş, kimi zaman sırdaş oldunuz
Sizin en çok sessizliğinizi seviyorum
Bazen bağırıyorum, yumrukluyorum
Yoldaş oluyorsunuz bana
Duvarlar...
Sevgi, sağlık, yardımlaşma ve empatinin büyük gücüyle kalınız.
Hayal Köksal