Değerli Dostlarım,
Bugün benim için hüzünlü bir gün. Çok sevdiğim bir dostumu, bir ağabeyimi kaybettim.
Ağustos 1976'da tanımıştım sevgili Akbulut ailesini. Yan komşularımızdı Küçükyalı'da. Yeni evli ve İzmir'den sonra İstanbul'un karmakarışık ve gürültülü yaşamına ayak uydurmaya çalışan genç bir hanım olarak yan dairemden gelen kahkaları ve neşeli konuşma seslerini büyük bir keyifle dinliyor; hatta bazen o evin içinde olmak için can atıyordum. Tuzla Lisesindeki dersimden dönüşte sesleri beni bir aile sıcaklığıyla sarmalıyordu. Duyarlı bir aile olarak yeni evli bir çifti geliş-gidişlerle rahatsız etmeme kararı almış olduklarını o ayın ekim ayında bir akşam yaşadığımız minik bir deprem sonrasında öğrendim. Eşim görevdeydi ve ben depremin huzursuzluğu ile kendimi kapıdan dışarı atınca bu şeker ailenin tüm fertleriyle karşı karşıya gelmiştim. Sonra... kardeşten bile yakın hissettiğim sevgili ağabeyim, ablam ve çocukları: iki kız ve bir erkek. Kızımızın doğumundan emekli olup tekrar İstanbul'a dönüşümüze kadar her zaman yanımda bulduk onları. Bir kadınla erkeğin evlilik çatısını nasıl güçlü ve sinerjik bir şekilde kurmaları gerektiğinin en güzel örneğiydi onlar. Çocukları ile olan ilişkilerinden komşu ve memleket duyarlılığına kadar! Lütfü ağabeyim ile Saadet ablamın zaman zaman kendilerini bir elmanın yarısı olarak tanımladıklarını biliyorum. Evliliğin böyle bolması gerektiğini öğrendiğim ender çiftlerdendiler.
Bir süredir rahatsızdı sevgili Lütfü ağabey. Vefat haberini aldığımda yıkıldım. Saadet ablam "Yarımı kaybettim!" diye ağlıyordu. Birşey diyemedim! Tıkandım. Bugün ağabeyimizi Ege deyişiyle "Saklayacağız". İkindi namazını takiben toprağa verilecek olan Emekli Hava Astsubayı Lütfü Akbulut ağabeyime Tanrıdan rahmetbaşta sevgili ablam olmak üzere Sürekli gelişim Derneği'mizin Saymanı Hayrettin Dereli ve üyemiz olan kızı Servet Dereli'ye, minik Hatice'ye ve sevgili Levent ve eşine başsağlığı diliyorum. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun.
Hayal KÖKSAL