28 Ekim 2008 Salı

Cumhuriyet Bayramı

Değerli Dostlar,
Atatürk'ün yolunda daha nice 85 yıllara derken; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu ve mutlu olsun.
Hayal Köksal

21 Ekim 2008 Salı

Bilişimci Martı Projeleri Başlıyor:Başvuruları bekliyoruz...







2009 BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİ BAŞLIYOR
BU YIL ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ DE ARAMIZA BEKLİYORUZ...
Değerli Dostlar,
KALBE-MER ve Kalite Okulları Türkiye Merkezi tarafından yürütülmekte olan “Bilişimci Martılar Projeleri altıncı yılına başlıyor. Bu yıl en belirgin farkımız; engelli öğrencileri de aramızda görmek istememiz. Her yıl sürekli olarak kendini geliştirip iyileştirmeye odaklı projemizin 2009 yılı sloganı:
“Hayallerinin ötesine geç!”
Projemiz ilk ve orta dereceli okullara yönelik. Bir akademik yıl boyunca yapılan çalışmalar “Çoklu zeka yaklaşımı” ile farklı şekillerde paylaşıma açılacak. Bunlar:
a- Web sayfası tasarımı,
b- Blog hazırlanması,
c- Vaka sunumu,
d. Drama,
e- Resim (Resim, heykel, kolaj, poster, vb),
f- Müzik ve Dans gösterisi
g- Yeni bir paylaşım modeli? (Yaratıcılığınızı kullanın!)
Bu yıl ilk kez “anne ve babalar”ın da yer almasını beklediğimiz projelerde paylaşım yöntemleri ekiplerin yaratıcılığına kalıyor. İstediğimiz ve beklediğimiz şey: “Bizi şaşırtmanız! Yaratıcılığınızı kullanmanız ve sınırlarınızın ötesine geçmeniz... Benzer proje konularını ve süreçlerini izlemekten biz sıkıldık, ya SİZ?”.
Daha fazla bilgi ve başvuru için lütfen; http://www.bilisimcimartilar.com/ adresini ziyaret ediniz. Güzel bir gün diliyorum.
Hayal KÖKSAL

19 Ekim 2008 Pazar

Engelli Kardeşlerimize Destek verelim...

Değerli Arkadaşlarım,
Engelli dostların engellerinin yükünü hafifletmeyi ancak beynimizdeki ve yüreğimizdeki engelleri aşarak ve de "empati" kanallarımızı açarak başarabiliriz. Nisan 2008 tarihinden bu yana omurilik Felçlileri, Kas Hastaları ve Görme engellileriyle başlayan "İmece" yolculuğum her geçen gün daha da güçlenerek sürüyor. Yaptığım ve yapmaya çalıştığım şey; "Gerçekten" desteğe gereksinimi olan ve Türkiye'de yıllardır yadsınmış, kapalı kapılar ardından iç çekişler ve yok saymalarla karanlığa mahkum edilmiş, hayli büyük bir kesimle ilgili: Engelliler! Onlar da bizim bir parçamız, canımız; onların da gülmeye, eğlenmeye, öğrenmeye ve içlerindeki farklı duygu ve düşünceleri, kısaca kendi potansiyellerini açığa vurmaya gereksinimleri var. Bu dünyaya gelişlerinde "özel" nedenlerin ve de "yarar"ların olduğuna inandığım bu sevgili kardeşlerimizin yanında olmamız gerekiyor; sadece belli haftalarde ve günlerde değil, her zaman! Üstelik trafik canavarının ve görünmez kaza ve hastalıkların her an kol gezdiği günümüzde fiziksel engelli birine dönüşmemek içten değil! Böyle düşününce, engelli bir vatandaşımızı görünce; "içten içe ah, vah çekmek", ya da bunu alenen seslendirmek ya da görmezden gelmek, sırtını dönüvermek "NİYE?" diye düşünmeden edemiyor insan... Bunun insana yakışır bir davranış olmadığına inanıyorum. Siz ne dersiniz?
Değerli dostlarım, bloğumu hergün ortalama 400 kişinin ziyaret ettiğini biliyorum. bu küçümsenmeyecek bir rakam.
Engellilerle ilgilenen, bu konuda destek grubu oluşturmak isteyen ve 17-19 Aralık 2008 tarihleri arasında Mauritius'ta (Afrika'nın doğusunda, Madagaskar'ın hemen üstünde yer alan bir ada ülkesi) 1.si gerçekleştirilecek olan; "Uluslararası Engelli Öğrencilerin Yetkilendirilmesi Konvansiyonu"na katılmak ve/ya destek vermek isteyen kişi ve kuruluşlara açık davetim var:
Bizi arayın, güç birliği yapalım. Engelli öğrencilerimizle yapacağımız kısa ama çok özel bir eğitimin ardından, Türkiye'deki engelli öğrencilerin kendi yaşamlarının kontrollerini ve karar verme yetkilerini zaman içinde, olması gerektiği gibi kendilerine verebilmek adına ne yapabileceğimizi, onlara gerçek ve içtenlikli toplum desteğini nasıl sağlayacağımızı tartışıp projelendirelim.

Bu son derece insanî ve geç kalınmış bir çalışma. Ülkemizde aslında yapılan ama yetersiz kalan "iyi örnekleri" dünyaya tanıtabilmek, onları güçlendirebilmek adına da çok büyük bir adım. Gelin dostlar "Bir" olalım, "İmece"mizi oluşturalım! Bu yıl 6. sı başlayacak olan "KALBEMER BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİ"nin içinde bir bölüm de "ENGELLİ ÖĞRENCİLER" için olacak. Başvurular yakında başlayacak. www.bilisimcimartilar.com sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayınız.

Sonsuz sevgilerimle 11. ICSQCC etkinliğinde Kas Hastalıkları Derneği'nden İmece çalışması yaparak projelerini bildiri olarak sunan Cengizhan ve Aşkın arkadaşlarımızın o güzel günlerini anlatan bir resmi de sizlerle paylaşıyorum.

Bu arada sekiz şiir kitabı olup 9. kitabı için sponsor arayan Fatih Arslan isimli engelli arkadaşımızın "Üç Kış, Bir bahar" adlı kitabının önsözüyle bir şiirini de sizlerle paylaşmak istiyorum:

ÖNSÖZ
...... Ben, Türkiye'de özürlülerin de edebiyatı kendilerine yol edinebileceğini kanıtlamakiçin bu mücadeleyi veriyorum. Fırsat verildiği sürece özürlü insanların da sanatla içiçe yaşayabileceğini göstermek isterim. Diliyorum, bu yolda beni yalnız bırakmazsınız.
F. Arslan, 2007, İstanbul

DUVARLAR
Herkes gittiğinde
Bir tek siz kalırsınız
O zaman başlar sizinle dostluğumuz
Kimi zaman arkadaş, kimi zaman sırdaş oldunuz
Sizin en çok sessizliğinizi seviyorum
Bazen bağırıyorum, yumrukluyorum
Yoldaş oluyorsunuz bana
Duvarlar...

Sevgi, sağlık, yardımlaşma ve empatinin büyük gücüyle kalınız.
Hayal Köksal


18 Ekim 2008 Cumartesi






Değerli Dostlar,
Bugün Ortaköy Afife Jale Sanat Galeri'sinde açılan ve Cumhuriyet'in 85. yıl Etkinlikleri arasında yer alan bir sergiye katıldım:
"ATATÜRK KAPAKLI DERGİLER SERGİSİ"
Troya Folklor Araştırmaları Derneği ve İlhan Gülek'in özel koleksiyonundan oluşan sergide 1924 yılından günümüze Türkiye'de ve dünyada çıkan dergilerden oluşan bir demet yer alıyordu. 350 dergi arasından seçilen dergileri 1-9 Kasım tarihleri arasında Tüyap Kitap Fuarında da görmek mümkünmüş. İlginizi çekeceğini umuyorum. Benim ilgimi en çok 1963 tarihinde çıkartılmış olan "Çocuk Haftası" dergisi çekti, sizlerle paylaşmak istedim.
Sonsuz sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL

16 Ekim 2008 Perşembe

Paylaşımlar


Sevgili Dostlarım,
Dün akademik yılın ilk seminerini Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleştirdik. Katılan öğretmen ve öğretmen adayı arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bugün sizlerle farklı konularda paylaşımda bulunmak istiyorum:

1. "MUSTAFA" Filmi hakkında:
Can Dündar ''Mustafa'' isimli bir film hazırlamış ve 29 Ekimde sinemalarda gösterime girecek. Fragmanı aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Yazan ve Yönetmen: Can Dündar
Müzikler: Goran Bregovic
http://www.mustafa.com.tr/
Filmin yorumlar kısmında enteresan fikirler var… Yorumlar kısmından bir alıntı; "...Bir hayalim var… Bu filme 10 milyon kişi gitse ve 'Mustafa' kırılamayacak bir rekora imza atsa… Nasıl olurdu?"Her şeye rağmen, hala birilerinin bir şeyler yaptığını görmek güzel."Yalnız olmadığını bilmek güzel… Sayımız çok azalsa da, 'acaba ne zaman tükeneceğiz?' endişesi içimizi ürpertse de, zamanımız gitgide daralsa da, eğer bir film izleyecek kadar bile vaktimiz kalmışsa, o da bu film olsun… Teşekkürler...." Can Dündar

2. Mauritius'ta düzenlenen "1. International Challenged Students Empowerment Convention" hakkında: Mauritius Hükümeti’nin Bakanlar Kurulu kararıyla başlattığı ve Hindistan, Lucknow’daki UNESCO Barış ödüllü City Montessori School (CMS) işbirliğiyle gerçekleştirecek olduğu “Engelli Öğrencilerin” yetkilendirilerek kendi sorunlarına çözüm üretebilmeleri amacına odaklı çalışma Öğrenci İmece Halkaları yönteminin her alanda kullanılmasını öngörüyor.
Kalite Hareketinin yaşamın her alanındaki bireye kaliteli bir yaşam sunması konusunu öne çıkaracak olan Konvansiyonda özellikle dünyadaki milyonlarca görme ve fiziksel engelli öğrenciyi içine alan “İnsan Hakları”, “Dünya Birliği ve Barışı” konuları işlenecek. Ana tema ise; 'Her insanın yaşamı aynı değerdedir'. Bu etkinlikle “Engelli Öğrencilerin Yetkelendirilmesi Dünya Konseyi” dünyadaki engelli öğrencilerin gereksinimlerinin karşılanması, motive edilmesi, ve özgüven kazanması konularında özel ve kamu kuruluşlarının, STKların gereken ilgiyi göstermesini hedefliyor.
Engelli öğrencilerin “ev sahibi” olma ayrıcalığını ve onurunu kazanacağı bu etkinlik “Yeryüzünün ceenti olarak tanımlanan Mauritius”ta yapılacak. Engellerin yok edilip yeni ufukların açılacağı bu etkinliğe Türkiye’den katılmak isteyenlerin daha fazla bilgi almak için Türkiye Koordinatörü Dr. Hayal Köksal’la görüşmesi gerekmektedir (
hayal@hayalkoksal.com Tel: 0 212 341 26 01)

3. Ve çok üzücü bir kayıp: "Fazıl Hüsnü Dağlarca" Büyük ozan Dağlarcayı kaybettik...Türk Edebiyatının başı sağ olsun...Işıklar içinde yatsın... Kütüphaneler eserleriyle dolu...Ustayı Unutmayacağız... Ozanı kendi dizleriyle uğurlayalım.... Ben öleceğim, kimse seyretmesin, Güneş ve düşünceler içinde. Soyunacağım elbiselerden ve hatıralardan, Bir semalar sessizliğinde. Asude ve mahzun ellerimle, Nasibimi bir kenara bırakıp. Eski şarkılar söylerken, Dağlarda ateşler yakıp.
Kimse seyretmesin, aşk ve sonsuzluk, Garip mezarlıklar -arasından gideceğim.- Kokulu sularla yıkanarak Karanlıklarda zevk edeceğim.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA* (Bu iletiyi gönderen Aydın İleri'ye sonsuz teşekkürler.)

Acısıyla, tatlısıyla hayat akıp gitmede... Önemli olan "Ân"ı yaşamak. Moralimizi, kendimize_kendi gücümüze olan inancımızı her zaman yüksek tutmak. İstedikten sonra başaramayacağımız hiçbir şey YOK! Herşey gönlünüzce olsun.
Hayal KÖKSAL

10 Ekim 2008 Cuma

Hayal Köksal Seminerleri


DEĞERLİ ÖĞRETMEN ADAYI GENÇ ARKADAŞLARIM;
SADECE SİZLERE YÖNELİK OLARAK GERÇEKLEŞTİRECEĞİM VE

İKİ BÖLÜMDEN OLUŞACAK OLAN ÜCRETSİZ EĞİTİMLERİM;
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ, KUZEY KAMPÜS, TURGUT NOYAN SALONUNDA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA KULÜBÜ'NÜN DESTEĞİYLE...

BU ARADA BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DOLAPDERE KAMÜSÜNDE BUGÜN BAŞLAYAN VE 12 EKİM PAZAR GÜNÜ DE SÜRECEK OLAN OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ'NİN GÜZEL VE ANLAMLI ORGANİZASYONU; "ULUSLARARASI ENGELSİZ MEDYA TOPLANTISI"NI DA KAÇIRMAMANIZI DİLERİM.
SEVGİLERİMLE BİLGİLERİNİZE SUNARIM.

DR. HAYAL KÖKSAL

Bir Paylaşım

HAYATLA RÖPORTAJ*
Hayatla röportaj yaptığımı gördüm rüyamda.
'Benimle röportaj mı yapmak istiyorsun?' diye sordu Hayat.
'Zamanın var mı?' diye sordum. Gülümsedi.
'Benim zamanım Sonsuzluk' dedi Hayat.
'Ne sorular var yüreğinde?'İnsanlarla ilgili en çok neye şaşıyorsun?' diye sordum. Hayat yanıt verdi:'Çocukluktan sıkılıp büyümek için acele ediyorlar, sonra yine çocuk olmanın özlemini duyuyorlar. Para kazanmak için sağlıklarını kaybediyorlar, sonra sağlıklarını kazanmak için paralarını kaybediyorlar. Gelecekle ilgili endişelenmekten şimdiyi unutuyorlar. Sonra da ne şimdiyi ne geleceği yaşayabiliyorlar. Deneyim iyi bir öğretmendir diyorlar ama deneyimin faturasını ödemek istemiyorlar. Hayatlarını kazanmak için eğitim alıyorlar ama yaşam ustası olmayı bilmiyorlar. Bu nedenle de, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlar, hiç yaşamamış gibi ölüyorlar.' Hayat elimi tuttu. Bir süre sessiz kaldık. Derin bir nefes aldım. Ona, insanların neleri öğrenmelerini istediğini sordum.
Hayat yanıtladı:'Hiç kimseyi seni sevmeye zorlayamayacağını, yapabileceğin tek şeyin seni sevmelerine izin vermelerini isterdim. Affetmenin affederek öğrenilebileceğini öğrenmelerini isterdim. Başkalarıyla kendilerini kıyaslamamayı öğrenmelerini isterdim. İki insanın aynı şeye bakıp farklı şeyleri görebileceğini öğrenmelerini isterdim.Zengin insanın en çok şeye sahip olan değil, en az şeye ihtiyaç duyan insan olduğunu öğrenmelerini isterdim. Bir sevecen yüreği derinden yaralamanın bir anda olduğunu; ama iyileştirmenin çok uzun sürdüğünü öğrenmelerini isterdim. Seni seven insanların duygularınmı nasıl ifade edebileceklerini bilmedikleri için seni sevmediklerini sanmak yerine onların sevgisini hissetmeyi öğrenmelerini isterdim.'
Hayat derin bir nefes verdi. Hayatın nefesi kelimelere dönüştü: 'Söylediklerimi yüreğine kaydet' dedi. Söylediği cümleyi yüreğime kaydettim.
'Başkalarını affetmek yeterli değil, kendini de affetmeyi öğren'.
Yüreğim kuş gibi hafiflemişti.'Son bir soru daha, Hayat' dedim: 'Benden ne istiyorsun?'
Bütün odayı beyaz bir ışık kapladı… ve Hayat yanıtladı:'Senin kendin olmanı istiyorum, yoksa başkası olurdun. Sana bugün ihtiyacım olduğunu bil, yoksa bugün benimle olmazdın. Kendi eşsizliğini ve biricikliğini bil; çünkü ben kendimi tekrar etmeyecek kadar yaratıcı ve zenginim. ve gerçekten TEK değerli olanım. Değerimi bil.'
Hayat'ın içimde dışımda her yerde aktığını hissettim. Kendimizi sevdiğimiz kadar Hayat 'ı sevebilirdik ancak. Ne daha az ne daha fazla...

*Bu iletiyi paylaşan Hayat B. dostuma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gerçekten hepimizin üstünde düşünmeye gereksinimi olduğuna inanıyorum.

Ekteki dosya güzel ve anlamlı bir etkinliği haber veriyor. Sevgilerimle...
ykked24ekimprg2.jpg

Hayal KÖKSAL

6 Ekim 2008 Pazartesi

Dönütler...

Değerli Dostlarım,
Zor günler geçiriyoruz. Bir yandan Şeker Bayramının tadı damağımızda "Dünya Öğretmenler Günü"nü kutlamaya çalışırken; öte yandan 15 şehidimizin üzüntüsüyle kahroluyoruz. Zıtlıklar dünyasından yaşadığımızın bilincinde, "Barış" için böylesine çabalarken güzel topraklar üzerinde vatan görevi yapmaya çalışan gençlerimizi kaybetmek çok acı. Bu tür olayları okuyup dinledikçe "insan ve insanlık" kavramları üzerinde daha da yoğunlaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Güç odaklarının ellerindeki gücü yardıma gereksinim duyanlara yönlendirmesini; bomba, silah, vs yapımını sonlandırması gerektiğini düşünüyorum ama ne yazık ki düşünmekten öteye gidemiyorum.
Yazmaya başlarken oysa neler vardı kafamda! Güzelliklerden, projelerimizden, yeni akademik yılın hoş gelişmelerinden, yarın başlayacak olan 2008 Yenilikçi Öğretmenler Türkiye Forumu'ndan söz edecektim. Hepsi sabun köpüğü gibi kayboldu. Şu an yapabileceğim ise yalnızca Konvanla ilgili olarak sevgili dostum, Hintli kızkardeşim Dr. Vineeta Kamran'dan ve Sevgili İngiliz Dostumuz David Hutchins'den gelen iki güzel dönütü paylaşmak.
Haydi hep birlikte güzel, barış dolu bir dünya dileyelim birlikte...
Hayal Köksal
1. My Dearest Hayal
I am extremely sorry, I am writing to you late. Actually I was very unwell after the car accident. But God is Great and because of the Blessings and Best wishes of my friends, I am feeling better and have resumed my office from today.
What a great conference, Dear Hayal- it was really one of the best conferences I have ever attended. The thoughtful planning and meticulous execution by you has made it an event to be remembered and cherished forever by all of us.
Right from the Airport, the moment we touched your most beautiful country and the city of Istanbul - it was a mesmerizing experience for all of us. The transport arrangements were always perfect and you had the great patience - to be at the Airport and receive many of the teams.
Reaching Yeditepe was again a different world all together. The stay arrangements were very comfortable. The serenity, neatness, cleanliness and ambience at this University is impeccable. The most modern infrastructure blended with traditional heritage makes this institute as one of the rare seats of learning and no wonder it shall soon become as one of the most sought after Universities in the world. It was very wise of you to choose this University for the conduct of the conference.
Prof. Dr. Nilufer Eğrican also played a pivotal role in the success of the convention. She is an iron lady with lots of experience and wisdom and stood like a pillar of strength behind you. Dr. Ayse Akyel's and Prof Baykal's roles are also indeed very praiseworthy.
The food arrangements were also looked after personally by you with lots of care and attention. It was very thoughtful of you to get continental, Indian, Turkish, veg and non veg varieties of dishes served at the conference. Altogether the food was indeed very delicious and sumptuous. Our children were missing it while on their journey way back home.
The programming of the conference was also well planned and had a perfect execution. The keynote and special addresses were very enriching. All the other streams were also running smoothly and the children were able to bring out their best. The auditorium and other conference halls provided a very good setting to the whole conference.
The set of volunteers "Ask Me" won the hearts of everyone. They were always smiling, courteous and were very very helpful. They were the true stars behind the show. We could see the student empowerment in action. The cultural programme was also scintillating and the students performed with lots of zest and vigour. Typhoon was the cynosure of many eyes.
The gifts, kitbags, shirts, keychains, badges, folders all spoke volumes about your quality and excellence. Trophies were so beautiful and well designed and glittered every one during the valedictory session.
Dearest Hayal, you are a very dedicated, devoted woman with lots of determination. You are one woman army but at the same time also knows how to carry a team with your leadership capabilities. David is very right to point out that in CMS it is much easier with lots of manpower and infrastructure around. But for you it was just starting from a scratch and you DREAMT you DARED and you DID it.
We all salute you, dear Servet, Yeditipe University and all members of your team who made it an astounding success, an event which has left an ever lasting impression upon our minds. A new quality AVATAR is born in you and we look up towards you with great awe and inspiration. The World Council For Total Quality and Excellence In Education shall always remain indebted to Prof. John Jay Bonstingl for introducing you to the CMS family and to our Quality World.
The executive body meeting of the WCTQEE was also historic and brought forth many important decisions. Prof. Mary Stuart's election as an Advisor to the WCTQEE, Prof. Richard as the Vice Chairman of the WCTQEE and the inclusion of Mr. Ranjit as the Director General of WCTQEE and Chris as the European Co-coordinator for Youth are indeed important landmarks. It was also decided that UK shall be hosting the ICSQCC 2014 under the dynamic leadership of Prof. Mary Stuart, which shall again prove to be a milestone for the history of this movement.
Once again, we all thank you for making the dream of ICSQCC 2008 a reality.
With best wishes and loves,
Vineeta

2. http://www.indiancamp.co.uk/dhiimages/TOUCHSTONE%20Sept%202008.pdf