31 Aralık 2008 Çarşamba

Mutlu bir 2009 Dilerim


Değerli Arkadaşlarım,

Sağlık, mutluluk ve esenlik dolu günlerin

bolca olduğu iyi bir yıl diliyorum.

Dr.Hayal KÖKSAL

29 Aralık 2008 Pazartesi

Maritus Konvansiyonu'ndan Görüntüler




















DEĞERLİ DOSTLARIM,
Yeni bir yıla girerken bitmekte olan yılın son günlerinde gitmekle en iyisini yaptığım işin fotoğraflarını paylaşmak istiyorum sizlerle. Fiziksel, zihinsel, görme ve işitme engelli öğrencilerin arasında 5 gün geçirdim. Asla unutamayacağım günlerdi bunlar. Hayata bağlılıkları, birlikte eğlenmeleri, yüksek lisansını bitirip doktora programı arayışındaki Marituslu genç kız, 10 yaşındayken tren yolundaki küçük kızı kurtarmak adına 2 kolu ve bir bacağından olan cesur Hintli çocuk ve acıyı paylaşanın "ağırlıklı olarak anneler" olduğunu görmek hiç unutamadıklarım.
Biz, bizlerden biri olan engellilerimize nasıl yardım ediyor, onlara nasıl bakıyor ve onları yaşama bağlıyabilmek adına ne yapıyoruz? Onlara kendi yaşamlarını sürdürebilmeleri konusunda ne tür yetkiler veriyoruz? Herşeyden önce onları yürekten kabulleniyor ve toplum içinde bizlerle olmalarını normal görüyor muyuz? Bu konudaki deneyim ve görüşlerimi çok yakında sizlerle paylaşacağım. Hepinize sağlık ve esenlik dolu günler diliyorum.
YARIN BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİNE BAŞVURMAK İÇİN SON GÜN.
Hayal Köksal
















27 Aralık 2008 Cumartesi












Değerli Dostlar,
Son derece etkileyici Maritus günlerinin ardından üniversitelerin dönem sonu yoğunluğuna kapılıp bloğumu düzenli yazamamanın hüznü içindeyim. Sizleri ve de paylaşmayı özledim. Üstteki resimler Maritus'taki engelli öğrencilerin el bacerileri yarışmasından. Aslında "Yarışma" denildiğine bakmayın. Çünkü çoğunuzun bildiiği gibi her katılımcı ödül almanın keyfini yaşadı, aynen bizim yarışma ve projelerimizde olduğu gibi. Katılımları ve bunun sonucunda edindikleri haz, deneyim ve yeni arkadaşlıklar birer ödüldü zaten onlar için; hele ki dünyada ilk'i gerçekleştirilen bir etkinlikte.
Bizlere ise onları nemli gözlerle izlemek ve daha çok şey yapabilme aşkı sardı. Bildirimizin ardından her ülke genel direktörüne verilen şilt ise ülkemizde engelliler adına yaptıklarımızı ve paylaşımlarımızı onurlandırmak üzere verilen "Helen Keller Mükemmellik Ödülü" idi. Kendi adıma içtenlikle söyleyebilirim ki; bugüne kadar aldığım en anlamlı ödüldü.
Bilişimci Martı projemize kayıtlar sürüyor. Bir engelli öğrenciyi de içine alarak yapacağınız çalışmanın sizi ve bizleri çok daha mutlu edeceğini söylemek isterim. Üstelik böylesi bir çalışma daha sonra uluslararası platformlarda da paylaşıma açılacaktır. Şu ana kadar Muğla, Sivas, Hatay, Burdur, İstanbul, Hindistan, Maritus ve Güney Afrika'dan kayıt yaptıran okullarımız oldu. 30 Aralık son gün; Lütfen unutmayınız....
Sevgilerimle.
Hayal Köksal

24 Aralık 2008 Çarşamba

Engelleri aşma yolunda...


Değerli Dostlarım,

Bir haftalık bir ayrılıktan sonra yine sevgili ülkemde olmak çok güzel! Afrika'da bir ada devleti olan Maritus'ta yaşadıklarımızı, engelli öğrencilerin engelleri aşma yolculuğunu ve farklı ülke deneyimlerini sizlerle paylaşmaktan mutlu olacağım. İlk resim Mauritius Eğitim, Kültür ve İnsan Kaynakları Bakanı Sayın Bunwaree'yi CMS'deki engelli öğrencilerle ziyaretimize ait. Sonrası önümüzdeki günlerde gelecek.

30 Aralık tarihi yaklaştıkça Bilişimci Martı Projelerine katılım şansınız azalıyor. Hatırlatmak isterim. Sonsuz sevgilerimle...

Hayal Köksal

10 Aralık 2008 Çarşamba

Fethiye'den Sevgiler

Sevgili Dostlar,
Kurban Bayramı'nın sonuna doğru, önümüze çıkan bir fırsatı değerlendirerek bu sabah Fethiye'ye geldik. Bu cennette 3 gün kalacak ve daha sonra güney Yarıküredeki başka bir cennete-Maritus'a uçacağım. Senenin sonuna doğru önüme çıkan bu şeker tadındaki geziler beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam!
Bugün, yani bir kış günü_10 Aralık'ta_ Ölü Deniz'de yüzen insanları görünce bir kez daha Allahın sevgili kullarından biri olduğumu düşündüm ve şükrettim: Ülkem çok güzel! Yaşarken cenneti bulmak bu olsa gerek.
Pazartesi günü 1. Uluslararası Engelli Öğrencilerin Yetkilendirilmesi Konvansiyonuna katılmak üzere Maritus'a gidiyorum. Eski dostlarımı görmekten, yenileriyle tanışmaktan ve de başka ülkelerde engelli öğrencileri yetkilendirmek üzere nelerin yapıldığını görüp öğrenmekten çok mutlu olacağım. Acı olan bu konuda ülkemdeki hiçbir yetkiliden ve kuruluştan ilgi ve destek bulamamak! Üstelik 1 Eylül tarihinden beri arayışlar sürekli devam ettiği halde...Yalnızca değerli engelli milletvekilimiz Lokman Ayva beyefendinin ilgili mailleri beni birazcık teselli etti. Onun dışında tatil öncesi nöbetçi ve ilgili birimlerin hiçbir kurumda olmaması ve günler öncesinden Bayram telaşı ve tatilin rehavetine kapılınması beni gerçekten yürekten yaralayan ve üzen konular oldu. Bizim engelli öğrencilerimiz bu kadarcık ilgiyi ve yurtdışındaki kendi eğitimleri ve yönlendirilmeleri ile ilgili bir eğitim ve tanıtım programını hak etmiyorlar mı? En acısı da özel davet alan bir engelli doktora öğrencimizi refakatçisiyle birlikte_baş davetli olduğu halde_ oraya götürememek oldu. Biz engellilerimizi, kadınlarımızı, kızlarımızı, ve daha gitgide kimlerimizi böyle ihmal edeceğiz? Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmek gerek!
Sevgilerimle.
Hayal Köksal

7 Aralık 2008 Pazar

Bayram ve Düşündürdükleri

Değerli Dostlar,
Kurban Bayramınızın dostluk, hoşgörü ve huzur dolu olmasını dilerim.
Şeker gibi bir bayramın ardından gelen bu bayramın esas amacının gereksinimi olan dost, akraba ve komşularımıza destek vermek ve yardım etmek olduğunu vurgulayarak çocuklarımızın psikolojisine destek vermeyi unutmayalım. Sevgi, barış ve yardımlaşma odaklı dinimizin özel ve güzel yanlarını barışa odaklı yavrular yetiştirerek ortaya koyalım. Ve bunu da diğer din sahiplerine ve tüm dünyaya gösterelim. Küçüklüğümde çok sevdiğim koyunumun kesilmesinin ardından günlerce ağlar, uzun süre et yiyemezdim. Şimdi elimdekini gereksinim sahipleriyle paylaşma işini yardım dernekleri aracılığıyla gerçekleştiriyor ve daha bir huzur duyuyorum. Bu mesajı vurgulayan ama çizerini bilmediğim için veremediğim bir karikatürü bizlerle paylaşan sevgili Suzan arkadaşıma sonsuz sevgilerimi gönderiyorum.
10-13 Aralık tarihlerinde Fethiye'deki; 15-22 Aralık tarihlerinde de Maritus'daki dostlarla birarada olacağız.
Sonsuz sevgilerimle...
Hayal Köksal

2 Aralık 2008 Salı

Özürlüler Günü'ne Türkiye'nin İlgisi












Değerli Dostlarım,
Yarın 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü. "İçimizden biri" ya da "Yanımızdaki, ciğerimizdeki sevgili"lerden farklı değil engelliler! Her an herkesin başına gelebilecek bir olayla onlardan biri olmak çok uzak da değil, biline!
Durum böyle olunca sadece yılın bir gününü onlara ayırıp birseyler yaptığınız yanılgısına kapılmayın. Önemli olan böyle bir dostumuza, bizden farklı olmadığını hissettirmek; çektikleri sorunların ayırdında olup onlara çözüm getirmeye çalışmak ama hepsinden önemlisi de onların da kendi kimlikleri ve bireysellikleri içinde kendi sorumluluklarını üstlenmeleri konusunda yüreklendirme yapıp yaşam koşullarını kendilerinin oluşturmaları konusunda onları yetkin ve etkin kişiler haline getirmek. Yani kısaca onları bir diğerine bağımlı olmaktan mümkün olduğunca kurtarabilmek. Acımak, aşağılamak, ötelemek insanca davranışlar değil! Bedenen değilse de "özürlü bir beynin göstergesi!".
Değerli dostlarım 27-29 Kasım tarihleri arasında Antalya'da yapılan Unesco "Herkes için Eğitim (EFA)" Çalıştayına katıldım. Çok yararı olduğuna inandığım bu çalışmada EFA maddelerinden ilki şöyle diyordu:
"Başta özürlüler grubu olmak üzere erken çocukluk dönemi eğitimine önem vermek."
Çeşitli Üniversite ve STK temsilcileri ile MEB Genel Müdürlerinin yer aldığı etkinlikte beyin fırtınası sonucunda çeşitli projelerle "Herkes için Eğitim" konusu desteklenmeye çalışıldı. Bu projelerden az da olsa bir bölümü engelliler içindi. Bunlar güzel ve yüreklendirici çalışmalar. Ancak böyle bir günün arifesinde bir üzüntümü paylaşmadan edemeyeceğim:
1 Eylül tarihinde 'World Council for Total Quality & Excellence in Education (WCTQEE)' ve 'Maritus Hükümeti'nin işbirliğiyle Maritus'ta yapılacak "1. International Convention on Challenged Students' Empowerment"a bir Türk delegasyonu ile katılmak üzere davet aldım (WCTQEE'ın Türkiye Genel Direktörü sıfatım ve engelli öğrencilerle yaptığım projeler nedeniyle). 20 kişilik bir ekibi götürme konusunda "Chief Coordinator" olarak görevlendirildim. 17-19 Aralık tarihleri arasında dünya'da İLK kez gerçekleştirilecek bu konvan son derece önemliydi. S.Ferguson olayından sonra İngiltere'denin de içinde olduğu 25 katılımcı ülkeye kendimizi, derdimizi anlatabilmek ve Türkiye'de kısıtlı da olsa yapılmakta olan bazı olumlu ve kayda değer çalışmaları anlatabilmek adına çok önemli bir paylaşım olduğunu düşünüyordum. Üstelik 28 Ağustos 2008 tarihinde 11. ICSQCC etkinliğinde Omurilik felçlisi Cengizhan ve Kas hastası Aşkın kardeşlerimizin yaptığı o harika "Engelsiz İstanbul-Engelsiz Türkiye Projesi" sunumundan sonra etkinliğe özel konuşmacılar olarak davet edilmeleri söz konusuyken...
Ancak sevgili dostlar, bu iki kardeşimize ve iki refakatçisine ne yazık ki Eylül ayı başından beri destek arama çalışmalarımız sonuçsuz kaldı. 25 dünya ülkesinden gelen engelli öğrenciler o uluslararası etkinlikte yaptıkları çalışmaları sergiler, paylaşımlarda bulunup özgüven kazanır ve kazandırırken; biz ilgili bir gazeteci arkadaşımla onları izleyecek, onlar adına mutlu olacak ama bizim bedenen engelli ama ruhen kendini çoktan aşmış olan, bu başarılı arkadaşlarımız_gerçek değerlerimiz için sadece yutkunabileceğiz. Çalmadığımız kapı, yazmadığımız STK neredeyse kalmadı. Akla gelebilecek en üst düzey yetkiliye bile ulaşmaya çalıştık. Bir sürü gazeteye haber verdik. Ancak bu noktada bile konuyla sadece bir gazetenin ilgilenip olayı haber yapması hüzün verici.
Evet, yarın "Özürlüler Günü".
Yine hamâsi nutuklar atılacak, gazete ve dergiler ve hatta tüm TV kanalları onları haber yapacak ama "İnsan olarak sahip olmaları gereken gerçek hakları kendilerine teslim ediliyor mu, bu konuda neler yapılıyor?"u muhtemelen kimse yine irdelemeyecek, konuşmayacak veya kısaca ve yüzeysel olarak geçiştirecek. Benzer sorunları yaşamakta olan engelli diğer ülke çocukları farklı eğitimlerle kendilerine verilen yetkileri genişletmekteyken ülkemizde neler yapılıp neler yapılmadığını sorgulayanlar doğal olarak yanıtsız kalacaklar. Üstelik 18 Özürlü Merkezi kurmuş olan bir Büyükşehir Belediyemiz, Başbakanlığa ait bir Özürlüler dairemiz ve MEB bünyesinde bir Genel Müdürlüğümüz varken.
Destek bulmak için hâlâ 2-3 günümüz var ve Maritus ülkemize vize uygulamıyor. Yani evraklar ve vize işlemleri ile vakit kaybetmeyeceğiz. Orada Maritus hükümetinin davetlisi olacak; havaalanı transferilerinden yatak ve yemeğe, hatta yerel gezilere ücret ödemeyeceğiz. Sadece bize düşen uçak biletlerimizi almak ve yola çıkmak olacak: Elimizdeki projeler ve ülkemizde engelli öğrencilerimize neler yapıldığını anlatan rapor-bildirilerle...
Haydi dostlar bu imecemize kulak vererek bize el verin de Sevgili 2 gencimizi Maritus'a götürelim. Ülkemizde de insana değer verildiğini; engelliliğin yürekte olmadığını onlara gösterelim. Bunu başaramazsak; bir eğitimci olarak bundan böyle "ayrımsız herkese destek ve eğitim verildiği" sözlerine beni kimse inandıramaz....
Özürlerin yürekte ve empatik gücümüzde olmaması dileklerimle.
Dr.Hayal KÖKSAL