31 Aralık 2007 Pazartesi

SAĞLIK, MUTLULUK VE FARKINDALIK DOLU BİR YIL DİLİYORUM.

ÖNCELİKLE; TÜM DOSTLARIMIN YENİ YILINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLUYOR 2008 YILININ SEVGİ, SAYGI, HOŞGÖRÜ İLE DONANMIŞ BARIŞ VE SAĞLIK DOLU GÜNLER GETİRMESİNİ DİLİYORUM.
GÜZEL BİR VATAN TOPRAĞINDA KONUŞLANMIŞ, KIRK FARKLI GÜZELLİKTEKİ MOZAİK-BENZERİ HALKIMIZI YÜZYILLAR ÖTESİNE BİLE "BÖLÜNMEZ BİR BÜTÜN" HALİNDE TAŞIYABİLECEK DERİNLİK VE GENİŞLİKTE BİR VİZYON VEREN, ÇAĞDAŞ BİR ÜLKE OLMA YOLUNDA GÜZEL KAZANIMLARI BİZE SUNAN ATA'MIZIN YOLUNDAN AYRILMAMA GEREĞİ FARKINDALIĞININ DA BİZLERDEN VE YETİŞTİRMEKTE OLDUĞUMUZ YENİ KUŞAKLARDAN EKSİK OLMAMASI BU YIL İÇİN EN BÜYÜK ARZUM.
SİZLERLE PERİHAN P. VE HADİ A. DOSTLARIM TARAFINDAN GÖNDERİLEN SAYIN MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ'IN GÜZEL BİR YAZISINI PAYLAŞARAK 2007'Yİ KAPATIYORUM.
HAYAL KÖKSAL


Noel Bayramının Kökeni Türkler!

İnanabilir misiniz, yüzyıllardır Hıristiyanların İsa'nın doğuşu olarak kutladığı "Noel Bayramı "nın çok eski Türklerin "yeniden doğuş bayramı" olduğuna? Nereden nereye; inanılacak gibi değil, değil mi?

Ben de ne yazık ki yeni öğrendim. Bu senenin galiba ilk başlarında idi... Adnan Atabek imzalı bir e-mail aldım. Yazı bana çok ilginç gelmişti ve Hıristiyanların Noel Bayramı'nın tamamıyla Türklerden alınmış olduğunu gösteriyordu! Fakat üzerinde durmaya vaktim olmadı; bir de Noel zamanına doğru ele almayı düşünmüştüm. Bu arada, Türk devletlerinden başka birilerine de aynı konuyu bilip bilmediklerini sordum. Yanıt - İran'ın Azerbaycan bölgesinden- İsmail Bey'den geldi. İsmail Bey'in verdiği yanıtın -tam olarak aynı olmasa da- gelen mektuptaki anlatıya çok uyduğunu gördüm.

Olay şöyle:

Türklerin tek tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yerin göbeği sayılan yeryüzünün tam ortasında bir " akçam ağacı" bulunuyor. Bu ağacın tepesi de gökyüzünde oturan tanrı Ülgen'in sarayına kadar uzuyor ve buna " hayat ağacı" diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde bulabiliriz. Ülgen, insanların koruyucusu; sakallı ve kaftan giymiş olarak sarayında oturuyor ve geceyi, gündüzü, güneşi yönetiyor.Türklerde güneş çok önemli.

İnançlarına göre, gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece, gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra da gün, geceyi yenerek zafer kazanıyor. Bu, güneşin yeniden doğuşu; bir " yeni doğum" olarak algılanıyor Türklerde. Bayramın adı "Nardugan". "Nar=güneş ", "tugan/dugan" da "doğan". Astronomik olarak o günden itibaren geceler kısalmaya, günler uzamaya başlıyor. İşte bu güneşin zaferini ve yeniden doğuşunu Türkler, büyük şenliklerle " akçam ağacı" altında kutluyorlar. Güneşi geri verdi, diye Ülgen'e dualar ediyorlar. Duaları tanrıya gitsin, diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar; dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar tanrıdan... İnanca göre, bu dilekler muhakkak yerine geliyormuş. Bu bayram için evler temizleniyor ve güzel giysiler giyiliyor; ağacın etrafında şarkılar söylenip oyunlar oynanıyor.

Yaşlılar, büyükbabalar ve nineler ziyaret ediliyor; aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. ( Yedikleri, yaş ve kuru meyveler yanında, özel bir yemek ve bir tür de şekerleme.) Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömrün çoğalacağına, uğur geleceğine inanıyorlar... Yazılana göre, " akçam ağacı " sadece Ortaasya'da yetişiyormuş. Mesela, Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş. O yüzden, bu olay Türklerden Hıristiyanlara geçmiştir; Hıristiyanlar, Hunların Avrup'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek almışlardır bu töreni, deniyor. İsa'nın doğumu ile hiç ilgisi yok! Doğum, güneşin yeniden doğuşu.

Meydan Larousse'ta, İsa evrenin nuru olarak algılanıyor ve bu olayın pagan halklardan alınıp İsa'ya yakıştırıldığı yazılıyor. İnternet'te yazıldığına göre, İmparator Kostantin (324-337) zamanında İznik'te toplanan konsülde, 22 Aralık'ta güneşin doğumu için yapılan bu " pagan bayramı" İsa'nın doğumu olarak 24 Aralık'a alınıyor ve buna da "Noel Bayramı" deniyor. ( Batı kilisesi [yani Katolikler], 25 Aralık'ta kutluyorlarmış bunu.) Çam süsleme ise, ilk olarak 1605'te Almanya'da görülüyor ve oradan Fransa'ya geçiyor.

Ne kadar ilginç değil mi? Batı, en büyük bayramını göçebe ve ilkel (!) olarak tanımladığı Türklerden yürütmüş! Yeni yapılmakta olan çalışmalarla Batı'ya Türklerden kim bilir daha nelerin geçtiği ortaya çıkacak! Belki de yazının ve dillerin anasının da Türkler olduğu kanıtlanacak.

Muazzez İlmiye Çığ
Sumerolog

30 Aralık 2007 Pazar

Bir Yılı Daha bitirdik.


Değerli Dostlarım,
25-29 Aralık tarihleri arasında Erzurum Hizmet-İçi Eğitim Enstitüsünde gerçekleştirdiğimiz MEB - Microsoft Kılavuz Yenilikçi Öğretmenler Ve Liderlik Eğitimimiz ile yoğun bir yılı tamamlamış olduk. Verimi ve yaratılan sinerjisi ile 20 öğretmen ve 13 müdürümüzü daha da kaynaştıran eğitim bundan böyle Eğitek ve yetişen kılavuz arkadaşlarımızın yönlendiriliciği ile devam edecek. Kendilerine başarılar diliyor, çok başarılı olacaklarına inandığımı bir kez daha belirtmek istiyorum.

1999 yılında kurulan ve son yıllarda proje ve etkinlikleri büyük bir ivme kazanan Kalite okulları Türkiye Merkezi 4 Ocak 2008 tarihinde yeni yerine taşınıyor. Bir yıldan bu yana İstinye'de faaliyet gösteren Merkezimiz bundan böyle kendimize ait yeni mekânında olacak. 4 Ocak itibariyle değişecek olan tel ve faks numaralarımız şöyle:

TEL: 0 212 341 26 01 FAKS: 0 212 341 26 02

Tüm güzelliklerin sizlerin olması dileklerimle...

Hayal KÖKSAL

27 Aralık 2007 Perşembe

Palandöken'den Kongre Binası'na









Erzurum eğitimlerimiz devam ederken bir yarım günlük Erzurum turunu da ihmal etmedik. Bu sabah Yenilikçi Müdür eğitimleriyle başladığımız günümüz önce Palandöken dağı'na teleferikle yaptığımız yolculukla karlı tepelere yöneldi, ardından da Nene Hatun'u andığımız Aziziye Tabyasına, Çifte Minare'ye ve Kongre Binasına... Kongre Binasının bir süredir Sosyal Bilimler Lisesi'ne ev sahipliği ettiğini ve 150 civarında öğrencinin okuduğunu öğrendik. Tarihi Tiyatro sahnesini gördüğümüzde gönlümüz Lise'nin bir başka binaya taşınıp binanın bir kültür merkezi ve müzeye dönüşmesi gereğini hissetti. Sanıyorum sahnedeki kantin görüntüsü sizde de aynı düşünceyi yaratacak. Erzurumlu iş sahiplerinin konuya gereken ilgiyi göstereceklerine inanıyorum. Zira burada eğitime verilen önemin ve misafire gösterilen saygının ne denli büyük olduğunu görmekte ve yaşamaktayız.
Cumartesi günü dönüşün başlayacağı Erzurum Hizmet-İçi'nden hepinize sevgi ve saygılar...
Hayal KÖKSAL

26 Aralık 2007 Çarşamba

Erzurum ile Yenilikçi Ruh


Değerli Dostlarım,
Ölçülen değerle -22 ama hissedilenle -30 derece civarında olan soğuk, ancak insanlarının sıcacık ve candan olduğu dadaşlar diyarı Erzurumdan merhaba! İki günden bu yana 20 Yenilikçi Öğretmenimin Kılavuz Yenilikçi Öğretmen olma yolculuğunu sürdürüyoruz. Aynen Rize-Çayelide olduğu gibi yarın yani 3. günde Müdürlerin de ekleneceği eğitim cumartesi günü sonlanacak. Stratejik plandan, öğretmen mesleki gelişim planı ve ders planı protokollerine kadar çok yönlü iletişim, liderlik ve rehberlik eğitiminden geçen öğretmenlerimiz illerinde müfredatın etkin ve teknoloji destekli işlenmesi konusunda liderlik edecekler.
Akşam saatlerinde bile eğitimin devam ettiği program farklı bir Hizmet-içi eğitim görüntüsü sergilemekte. Yoğun işbirliği ve paylaşım, öğretmenlerin kaynaşmasında ve güçlü projeler başlatmasında da önemli unsurlar. Artık eğitimin sınıfla, mesai saatleriyle ve dört duvarımız arasında bize mahsus olması gibi özellikler son derece demode ve öğrencilerimizi sınıfa-öğrenmeye çekmeyen kavramlar. Şimdi Eğitimde değişim zamanı ve doğrusu ya buradaki öğretmenlerim bunu fazlasıyla yerine getiriyorlar. Yüreklerine ve emeklerine sağlık. Herkesin el verdiği, imece ruhunun gitgide yükselen değer olduğu bir Türkiye ile başarılı ve huzurlu 2008 yılı diliyor; sevgilerimi sunuyorum.
Hayal KÖKSAL

24 Aralık 2007 Pazartesi

Eskiyen Yılın Son Yeni Haftası

Değerli Dostlarım,
Yeni bir yıl geliyor derken içinde yaşadığımız yılın ne kadar kısa sürede eski yıla dönüştüğünü anımsatarak satırlarıma başlamak istiyorum. İyi, kötü, şansız, bahtsız ama bir o kadar da günler geçirdik 2007'de. Benim açımdan son derece yoğun bir yıldı. 2007'nin üç ayını istanbul dışında yolculuk yaparak ve seminerler için Hizmet-içi eğitim enstitülerini arşınlayarak geçirdim. Yeni dostlar edindim, yeni yerler görüp tanıdım. Gezip görmenin artılarını yaşarken zamanı yönetebilmenin telaşını da yaşadım doğrusu. Şu an acilen karar verilmesi gereken 2008 Yılı "11. International Convention on Students' Quality Control Circles"ın yeri ve zamanı sorunu var önümde. Bu konuyla ilgili cuma günü Cumhuriyet'te çıkan yazı için sevgili Figen Atalay'a sonsuz sevgilerimi sunuyor ve bu önemli evsahipliği konusunda dostlarımızın desteğini bekliyorum.
Yılın son haftasını gereğince verimli ve huzurlu geçirmenizi diliyor; sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Hayal KÖKSAL

23 Aralık 2007 Pazar

Bursa'dan iyi Bayramlar






Sevgili Dostlarımızın

Kurban bayramını Bursa'dan kutlar;

Tüm güzelliklerin sizlerle olmasını dileriz.

19 Aralık 2007 Çarşamba

Koç İlköğretim'de 2010 Toplantısı

Değerli Dostlarım,
Dün çok güzel iki etkinlik yaşadık. Birincisi VKV Koç Özel İlköğretim Okulu'nda dönem başında başlayan 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Projemiz; BİGG-İST ile ilgili çalışmaların eğitim ve paylaşım semineriydi. Veli, öğretmen ve öğrenci paylaşımının gerçekleştiği etkinlikte öğrencilerin projeye karşı ilgileri gerçekten heyecan vericiydi. İdareci ve öğretmen arkadaşlarımızın gönülden desteği , ailelerin işbirliğiyle çok güzel projelerin ortaya çıkacağından eminiz. Hepsine kolay gelsin diyoruz.
İkinci etkinlik ise Boğaziçi Üniversitesi, Albert Long Hall'de gerçekleştirilen bir açılış töreniydi. Bir yılı aşkın bir süredir açma hazırlıkları içinde olduğumuz B.Ü. Barış Eğitimi Araştırma ve Uygulama Merkezi (BUPERC) 1 Eylül 2007 tarihinde YÖK tarafından onaylanıp Resmi gazetede duyurulduktan sonra toplumla ilk paylaşım gününü yaşamış oldu. Tüm arkadaşlarımıza barış, uyum ve uzlaşı yolunda başarılar diliyorum. Geçtiğimiz günlerde Hindistan, Lucknow'daki City Montessori School bünyesinde UK, Kingston Business School da "Peace Education Centre" açmış, birlikte Hindistana gittiğimiz BUPERC kurucularından ve Yönetim Kurulu üyesi Nur Mardin arkadaşımız ile söz konusu kurum ile daha yakın işbirliğine girme konusunda ilk adımlar atılmıştı. Bir başka işbirliği ise NY Columbia Üniversitesi ile yakın ilişkideki Human Dignity and Humuliation studies ile. Bu kurumun 2010 yılındaki Yıllık Toplantısının ev sahibi onuru bana ait. Bu konuda güçlü işbirlikleri yaşayacağımızdan eminim.
Yarın Cumhuriyet Gazetesinde Hindistan ile ilgili bir eğitim yazı dizisi başlıyor. Sevgili figen Atalay'ın güçlü kaleminden "İncredible India" hakkında ilginç haberler okuyacağımızdan eminim. Sizlerin de bu yazı dizisini okumasını öneriyorum.
Yarın Bayram. Her ne kadar çocukluğumuzun bayramlarını özlesek de günümüzdekileri karalamak yerine yavrularımıza benzer duyguları yaşatmanın bir annelik-babalık görevi olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle "kanlı" görüntülerin değil ama; paylaşımın, komşuya desteğin, lokmamızı gereksinim sahipleriyle paylaşmanın ve büyüklerimizi aramanın güçlü ve gerekli duygular olduğunu onlara öğretmemiz gerekiyor. Ailenin birlikte olduğu dört gün hem dinlenme ve hem de paylaşma için iyi bir fırsat olacak, yeni bir yıla girmenin arifesinde...
Bayram sonrası beş gün Erzurum'dayız. Bu arada 24 Aralık pazartesi günü de dönemin son dersini yapacağız. Herşey bir arada... Yaşam da bu değil mi zaten? Hepinize sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum değerli arkadaşlarım. Sağlık ve sağlıcakla kalınız.
Hayal KÖKSAL



16 Aralık 2007 Pazar

Rize Eğitimi bitti, sıra Erzurum'da...

Değerli Dostlarım,
Beş gün süren bir "Yenilikçi Öğretmen Kılavuzluk ve Liderlik Semineri" sonrasında Rize'den döndüm. Yorgun ama bir o kadar da verimli olduğuna inandığımız etkinliğin sertifika dağıtımı sonrasındaki büyük resmi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu eğitimde müdürleriyle omuz omuza çalışarak okullarının Kılavuzluk ve Meslekî Gelişim Programlarını hazırlayan öğretmen arkadaşlarıma teşekkür ediyor, kolay gelsin diyorum.

Yarın Boğaziçi Üniversitesindeki dersimde Teknoloji odaklı projelerimizin sunumları var. Öğrencilerim, BT konusunda müfredattaki değişimi, öğretmenlerin yaşadıkları sorunları irdelemeye ve kendilerince çözüm getirmeye çalışacaklar.

Salı günü VKV, Özel koç İlköğretim Okulunda 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Projemizin çalışması var. Yine aynı gün 16.00-17.30 saatleri arasında Boğaziçi Üniversitesi, Barış Eğitimi Merkezimizin açılış töreninde sizleri de aramızda görmek istiyoruz. Bir yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığımız Merkezimizi sonunda açılıyor görmekten mutlu ve umutluyuz. 17.30-19.00 saatleri arasında yine aynı yerde kokteyl ile devam edecek etkinliğin ilginizi çekeceğini umuyorum.

Yaklaşmakta olan Bayram hepimizi heyecanlandırıyor, değil mi? Şimdiden hepinize "İyi Bayramlar" derken; Bayram sonrası yine bir grup yenilikçi öğretmen ve müdür dostumuzla bu kez de Erzurum Hizmet-içi'nde olacağım. Bu yıl leyleği havada görmüş olmalıyım. Neredeyse yılın 2 ayı ev dışında geçti. Yeni yılda daha huzurlu ve dingin günler diliyorum herkese ve de kendime. Son kitabımın siparişlerini almaya ve göndermeye devam ediyoruz. Kargo kitapları evinize kadar getiriyor.

Ekte 24 Aralık tarihinde Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneğimizin son yemek duyurusu var. İlgi duyanları yanımıza bekliyoruz. Sevgiyle...

14 Aralık 2007 Cuma

Yarın Rize'ye Veda Ediyoruz

Değerli Dostlar,
Yoğun bir seminer daha sona yaklaşıyor. Otuz saatlik Yenilikçi Öğretmen Programının ardından 30 saatlik Kılavuz ve Liderlik eğitimi de sonlanıyor. Böylece; kılavuz yenilikçi öğretmenlerimiz bundan sonra okullarında hangi adımları atacaklarının bilincinde, müdürleri de onlara destek vermeye hazır bir durumda okullara dönüş ve daha bir hızla ve yoğun çalışma başlayacak. Bu programda aldığımız dönüt muhteşemdi. Yeni müfredatta teknoloji kullanımının planlamadan değerlendirmeye kadar atılacak tüm adımlarını harmanlayan bu eğitim hem öğretmen ve hem de müdürlerimizin beğenisini kazandı. Eğlenmeyi de ihmal etmediğimiz etkinlik yarın katılımcı her ilin "Kılavuzluk Programları"nın müdür ve kılavuz öğretmenlerince sunumu sonrasında gerçekleştirilecek sertifika dağıtımıyla son bulacak. Üstteki resimler öğretmenlerimizi toplu halde gösterirken, müdürlerimizin bir bölümünü de sunum esnasında gösteriyor.


Beş gün İstanbul'dan uzak kalışımla Bilişimci Martı ve 2010-Bigg-ist projelerime odaklanamadım. Eminim ki ilgili halkalar da gereken çalışmaları sürdürüyorlar. Bayram sonrası bu eğitimin diğer bölümünü de Erzurum'da gerçekleştirecek ve böylece MEB-Eğitek ve Microsoft işbirliğiyle bir yıldır sürdürmekte olduğumuz "Microsoft Yenilikçi Öğretmenler Programı"nın ilk yılını tamamlamış olacağız. Bundan böyle yetişen Kılavuz Yenilikçi Öğretmenlerimiz bayrağı teslim alacaklar. Kendilerine başarılar diliyor, her zaman yanlarında olduğumuzu vurgulamak istiyorum.

Rize-Çayeli'nin güzel insanlarına, temiz havasına, harika doğasına ve de lezzetli hamsisine veda etmekte zorlanacağım doğrusu. Sonsuz sevgilerimle...

Hayal KÖKSAL

12 Aralık 2007 Çarşamba

Rize'den Selamlar

Değerli Arkadaşlarım,
Yeşilin en yeşil; mavinin en mavi olduğu yerde; Rize-Çayeli'deyiz. Geçen yıl başlayan Yenilikçi Öğretmenler Programı'nın ikinci ayağı olan Kılavuzluk ve Liderlik eğitimleri için beş günlüğüne kaçtığımız bu güzel cennet köşede eski dostlarla buluşmanın keyfini yaşıyoruz. 21 Yenilikçi öğretmenin Kılavuzluk için buluştuğu bu güzel köşede bizlere yarın da müdürlerimiz eklenecek ve katılımcı her okulun "Meslekî gelişim planı"nı kurgulama yolunda "liderlik becerileri" üzerinde çalışacağız. Birlikte öğrenmenin, birlikte üretmenin yani kısaca İMECE ruhunun en güzelini yaşamaktayız. Ne mutlu öğrencilerimize ki; tüm bu çabaları, onlar için yapılanları hak ediyorlar ve böylesine seviliyorlar...
Öğrenmenin yanında eğlenmenin de yadsınmadığı eğitimde Uzungöl ve Ayder gezileri de sinerjiyi yakalamada etkili oldu doğrusu... Bizden haberler vermeye devam edeceğim. Sağlıkla ve sağlıcakla kalınız.
Hayal KÖKSAL


10 Aralık 2007 Pazartesi

Köy Enstitüleri Sunusu

Değerli Arkadaşlar,
Bugün yine Boğaziçi Üniversitesinden çok değerli iki grup öğrencim imece Halkaları ile "Köy Enstitüleri" ve "Montessori Sistemi" ile ilgili olmak üzere iki sunum gerçekleştirdiler. Köy Enstitüleri çalışmasında Yeni kuşak köy Enstitülüleri Derneği İstanbul şubesi kurucularından Mehmet Sazak ve Onur Gürkan hocalarımızdan yardım alan öğrencilerimiz sunuları sonrasında soru-cevap kısmında hem yanıt verdiler ve hem de Onur Hocanın desteğinden yararlandılar. Genç öğretmen adaylarını Köy Enstitüleri felsefesi ile tanıştırmayı amaçlayan proje 3 yıldan bu yana devam etmekte. Bu konuda farklı eğitim fakülteelriyle de işbirliği yapmak ve İmece Halkalarının çalışma sonuçlarını paylaşmak istiyoruz.

Yarın sabah Rize'deyim. Cumartesi akşamına kadar Çayeli Hizmetiçi Eğitim Enstitüsünde gerçekleştirilecek olan 2. adım yenilikçi Öğretmenler Programında Kılavuz Yenilikçi Öğretmenleri, Yenilikçi Müdürleriyle buluşturacak; ortak çalışma yaptırarak okullarının Mesleki Gelişim Planlamasını gerçekleştirme konusunda eğitim vereceğim. Microsoft Türkiye ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yürütülen 30 saatlik eğitim sonrasında kendi okulları, ilçe ve illerinde benzer çalışmaları başlatacak olan Yenilikçi öğretmen ve müdürlerimize başarılar diliyor, kolay gelsin diyorum.

Bilişimci Martılar cuma günkü eğitim sonrasında çalışmalarına hızla koyuldular. 60 Martı halkasının yer aldığı çalışma 1 Hazirana kadar sürecek.

Hepinize iyi bir hafta diliyorum.

Hayal KÖKSAL

6 Aralık 2007 Perşembe

2010 Avrupa Kültür Başkentinden Bilişimci Martılara...


Değerli arkadaşlarım,

Dün Moda İlköğretim Okulunda gerçekleştirdiğimiz 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti projemizin 3. genel toplantısında; eğitimlerimiz ve ilgili ppt CD'leri paylaşıldı. Moda İlköğretim Okulunda Deryanaz Billur'un liderliğinde çalışma yapmakta olan öğrenci ekipleri öğretmenlerinin yol göstericiliğinde yürütmekte oldukları üç proje konusundaki çalışmalarını paylaşıma açtılar. Çocuklarımızla gurur duyduğumuzu ve içlerindeki potansiyeli dışa vurmaları adına elimizden geleni yapacağımızı belirtmek istiyorum. Vehbi Koç Vakfı Koç Özel İlköğretim, St.Pulcherie Yeni Nesil 2000 İlköğretim ve 30 Ağustos İlköğretim okulu öğrencilerinin projeleri de önümüzdeki günlerde paylaşılacak.

Yarın ise; 17.00-19.30 saatleri arasında "5. Uluslararası Qomer Bilişimci Martı projeleri"nin İstanbul eğitimi yer alıyor. İl dışındaki proje liderlerine ilgili pptler geçen hafta gönderilmişti. 60 yurt içi ve 30 yurt dışı projenin çalışmaları sonucunda kendilerini 3-5 Aralık 2008 tarihleri arasında İstanbulda gerçekleştirilecek olan "11. Uluslararası Öğrenci kalite Halkaları Konvansiyonu"nda bir sürpriz bekliyor.

Hepinize iyi bir haftasonu diliyorum.

Hayal KÖKSAL

4 Aralık 2007 Salı

Hindistan'dan Türkiye'ye Dönüş ve Yarın'ın Önemi


Değerli Arkadaşlarım,
Bir haftalık Lucknow, Hindistan gezimiz bu akşam güzel İstanbul'uma dönüşümle sona erdi. Beş gün Lucknow, City Montessori School'da 10. Uluslararası Öğrenci Kalite Kontrol halkaları Konvansiyonunun (ICSQCC) ardından bir günü de Delhi'ye ayırmadan yapamadım. Tarihi ve kültürel yerlerini görüp inceleme fırsatını bulduğum için çok mutluyum. Üstteki resim sekiz kişilik ekibimizin ne kadar güzel bir Türkiye tanıtımı ve çıkarması yaptığının sadece birkaç göstergesi. Sunularımız, samimiyetimiz ve gelecek yılki evsahipliğimiz için gösterilen özen gerçekten çok dikkat çekiciydi. Bu konudaki deneyimlerimizi daha sonra paylaşmaya devam edeceğim.
Büyük liderimiz Atatürk; “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım; milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu Kadını kadar hizmet gösterdim diyemez” diyor. Bu vecizeyi buraya alma nedenim yarının yani 5 Aralık gününün Kadınlar açısından önemli bir gün olmasından kaynaklanıyor. Türk Kadınına "Milletvekili seçme ve seçilme hakkı", 1924 Anayasamızda gerekli değişiklik yapılarak, 5 Aralık 1934 tarihinde sağlandı. Böylece, Türk Kadını batılı pek çok ülkenin kadınlarından önce bu hakkı kazanmış oldu. Örneğin; Fransa 1944 yılında, İtalya 1945’te, Yunanistan 1952’de, Belçika 1960’ da ve İsviçre de ancak 1971 yılında kadınlarına bu hakkı tanıyabildiler. Türk Kadınına milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındıktan sonra, ülkemizde ilk seçim 4 Şubat 1935 tarihinde yapıldı ve kadınlarımız 365 sandalyeli TBMM’de 18 milletvekilliği kazandı. Oran %4,6 idi. Bu oran 22 Temmuz 2007 seçimine kadar bir türlü aşılamadı. 2007 seçiminde, 550 sandalyeli parlamentomuzda kadın milletvekillerinin oranı %9’dur. Bu oran eşitlikçi koşullardakinden %41 daha düşüktür. Tüm hemcinslerimin bizlere verilen bu değeri ve onuru gereğince anlaması ve görevlerimizi yerine getirmede geri planda kalmaması dileklerimi sevgilerimle paylaşıyorum.
Yarın sabah Moda'da 3. genel toplantısını yapacağımız 2010 İstanbul Avrupa Kültür başkenti Projemiz: Bigg-İst için çalışmalar yoğunlaşmış durumda. Tüm katılımcıları eğitimde görebilmek dileğimizle...
Hayal KÖKSAL