31 Aralık 2008 Çarşamba

Mutlu bir 2009 Dilerim


Değerli Arkadaşlarım,

Sağlık, mutluluk ve esenlik dolu günlerin

bolca olduğu iyi bir yıl diliyorum.

Dr.Hayal KÖKSAL

29 Aralık 2008 Pazartesi

Maritus Konvansiyonu'ndan Görüntüler




















DEĞERLİ DOSTLARIM,
Yeni bir yıla girerken bitmekte olan yılın son günlerinde gitmekle en iyisini yaptığım işin fotoğraflarını paylaşmak istiyorum sizlerle. Fiziksel, zihinsel, görme ve işitme engelli öğrencilerin arasında 5 gün geçirdim. Asla unutamayacağım günlerdi bunlar. Hayata bağlılıkları, birlikte eğlenmeleri, yüksek lisansını bitirip doktora programı arayışındaki Marituslu genç kız, 10 yaşındayken tren yolundaki küçük kızı kurtarmak adına 2 kolu ve bir bacağından olan cesur Hintli çocuk ve acıyı paylaşanın "ağırlıklı olarak anneler" olduğunu görmek hiç unutamadıklarım.
Biz, bizlerden biri olan engellilerimize nasıl yardım ediyor, onlara nasıl bakıyor ve onları yaşama bağlıyabilmek adına ne yapıyoruz? Onlara kendi yaşamlarını sürdürebilmeleri konusunda ne tür yetkiler veriyoruz? Herşeyden önce onları yürekten kabulleniyor ve toplum içinde bizlerle olmalarını normal görüyor muyuz? Bu konudaki deneyim ve görüşlerimi çok yakında sizlerle paylaşacağım. Hepinize sağlık ve esenlik dolu günler diliyorum.
YARIN BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİNE BAŞVURMAK İÇİN SON GÜN.
Hayal Köksal
















27 Aralık 2008 Cumartesi












Değerli Dostlar,
Son derece etkileyici Maritus günlerinin ardından üniversitelerin dönem sonu yoğunluğuna kapılıp bloğumu düzenli yazamamanın hüznü içindeyim. Sizleri ve de paylaşmayı özledim. Üstteki resimler Maritus'taki engelli öğrencilerin el bacerileri yarışmasından. Aslında "Yarışma" denildiğine bakmayın. Çünkü çoğunuzun bildiiği gibi her katılımcı ödül almanın keyfini yaşadı, aynen bizim yarışma ve projelerimizde olduğu gibi. Katılımları ve bunun sonucunda edindikleri haz, deneyim ve yeni arkadaşlıklar birer ödüldü zaten onlar için; hele ki dünyada ilk'i gerçekleştirilen bir etkinlikte.
Bizlere ise onları nemli gözlerle izlemek ve daha çok şey yapabilme aşkı sardı. Bildirimizin ardından her ülke genel direktörüne verilen şilt ise ülkemizde engelliler adına yaptıklarımızı ve paylaşımlarımızı onurlandırmak üzere verilen "Helen Keller Mükemmellik Ödülü" idi. Kendi adıma içtenlikle söyleyebilirim ki; bugüne kadar aldığım en anlamlı ödüldü.
Bilişimci Martı projemize kayıtlar sürüyor. Bir engelli öğrenciyi de içine alarak yapacağınız çalışmanın sizi ve bizleri çok daha mutlu edeceğini söylemek isterim. Üstelik böylesi bir çalışma daha sonra uluslararası platformlarda da paylaşıma açılacaktır. Şu ana kadar Muğla, Sivas, Hatay, Burdur, İstanbul, Hindistan, Maritus ve Güney Afrika'dan kayıt yaptıran okullarımız oldu. 30 Aralık son gün; Lütfen unutmayınız....
Sevgilerimle.
Hayal Köksal

24 Aralık 2008 Çarşamba

Engelleri aşma yolunda...


Değerli Dostlarım,

Bir haftalık bir ayrılıktan sonra yine sevgili ülkemde olmak çok güzel! Afrika'da bir ada devleti olan Maritus'ta yaşadıklarımızı, engelli öğrencilerin engelleri aşma yolculuğunu ve farklı ülke deneyimlerini sizlerle paylaşmaktan mutlu olacağım. İlk resim Mauritius Eğitim, Kültür ve İnsan Kaynakları Bakanı Sayın Bunwaree'yi CMS'deki engelli öğrencilerle ziyaretimize ait. Sonrası önümüzdeki günlerde gelecek.

30 Aralık tarihi yaklaştıkça Bilişimci Martı Projelerine katılım şansınız azalıyor. Hatırlatmak isterim. Sonsuz sevgilerimle...

Hayal Köksal

10 Aralık 2008 Çarşamba

Fethiye'den Sevgiler

Sevgili Dostlar,
Kurban Bayramı'nın sonuna doğru, önümüze çıkan bir fırsatı değerlendirerek bu sabah Fethiye'ye geldik. Bu cennette 3 gün kalacak ve daha sonra güney Yarıküredeki başka bir cennete-Maritus'a uçacağım. Senenin sonuna doğru önüme çıkan bu şeker tadındaki geziler beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam!
Bugün, yani bir kış günü_10 Aralık'ta_ Ölü Deniz'de yüzen insanları görünce bir kez daha Allahın sevgili kullarından biri olduğumu düşündüm ve şükrettim: Ülkem çok güzel! Yaşarken cenneti bulmak bu olsa gerek.
Pazartesi günü 1. Uluslararası Engelli Öğrencilerin Yetkilendirilmesi Konvansiyonuna katılmak üzere Maritus'a gidiyorum. Eski dostlarımı görmekten, yenileriyle tanışmaktan ve de başka ülkelerde engelli öğrencileri yetkilendirmek üzere nelerin yapıldığını görüp öğrenmekten çok mutlu olacağım. Acı olan bu konuda ülkemdeki hiçbir yetkiliden ve kuruluştan ilgi ve destek bulamamak! Üstelik 1 Eylül tarihinden beri arayışlar sürekli devam ettiği halde...Yalnızca değerli engelli milletvekilimiz Lokman Ayva beyefendinin ilgili mailleri beni birazcık teselli etti. Onun dışında tatil öncesi nöbetçi ve ilgili birimlerin hiçbir kurumda olmaması ve günler öncesinden Bayram telaşı ve tatilin rehavetine kapılınması beni gerçekten yürekten yaralayan ve üzen konular oldu. Bizim engelli öğrencilerimiz bu kadarcık ilgiyi ve yurtdışındaki kendi eğitimleri ve yönlendirilmeleri ile ilgili bir eğitim ve tanıtım programını hak etmiyorlar mı? En acısı da özel davet alan bir engelli doktora öğrencimizi refakatçisiyle birlikte_baş davetli olduğu halde_ oraya götürememek oldu. Biz engellilerimizi, kadınlarımızı, kızlarımızı, ve daha gitgide kimlerimizi böyle ihmal edeceğiz? Başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmek gerek!
Sevgilerimle.
Hayal Köksal

7 Aralık 2008 Pazar

Bayram ve Düşündürdükleri

Değerli Dostlar,
Kurban Bayramınızın dostluk, hoşgörü ve huzur dolu olmasını dilerim.
Şeker gibi bir bayramın ardından gelen bu bayramın esas amacının gereksinimi olan dost, akraba ve komşularımıza destek vermek ve yardım etmek olduğunu vurgulayarak çocuklarımızın psikolojisine destek vermeyi unutmayalım. Sevgi, barış ve yardımlaşma odaklı dinimizin özel ve güzel yanlarını barışa odaklı yavrular yetiştirerek ortaya koyalım. Ve bunu da diğer din sahiplerine ve tüm dünyaya gösterelim. Küçüklüğümde çok sevdiğim koyunumun kesilmesinin ardından günlerce ağlar, uzun süre et yiyemezdim. Şimdi elimdekini gereksinim sahipleriyle paylaşma işini yardım dernekleri aracılığıyla gerçekleştiriyor ve daha bir huzur duyuyorum. Bu mesajı vurgulayan ama çizerini bilmediğim için veremediğim bir karikatürü bizlerle paylaşan sevgili Suzan arkadaşıma sonsuz sevgilerimi gönderiyorum.
10-13 Aralık tarihlerinde Fethiye'deki; 15-22 Aralık tarihlerinde de Maritus'daki dostlarla birarada olacağız.
Sonsuz sevgilerimle...
Hayal Köksal

2 Aralık 2008 Salı

Özürlüler Günü'ne Türkiye'nin İlgisi












Değerli Dostlarım,
Yarın 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü. "İçimizden biri" ya da "Yanımızdaki, ciğerimizdeki sevgili"lerden farklı değil engelliler! Her an herkesin başına gelebilecek bir olayla onlardan biri olmak çok uzak da değil, biline!
Durum böyle olunca sadece yılın bir gününü onlara ayırıp birseyler yaptığınız yanılgısına kapılmayın. Önemli olan böyle bir dostumuza, bizden farklı olmadığını hissettirmek; çektikleri sorunların ayırdında olup onlara çözüm getirmeye çalışmak ama hepsinden önemlisi de onların da kendi kimlikleri ve bireysellikleri içinde kendi sorumluluklarını üstlenmeleri konusunda yüreklendirme yapıp yaşam koşullarını kendilerinin oluşturmaları konusunda onları yetkin ve etkin kişiler haline getirmek. Yani kısaca onları bir diğerine bağımlı olmaktan mümkün olduğunca kurtarabilmek. Acımak, aşağılamak, ötelemek insanca davranışlar değil! Bedenen değilse de "özürlü bir beynin göstergesi!".
Değerli dostlarım 27-29 Kasım tarihleri arasında Antalya'da yapılan Unesco "Herkes için Eğitim (EFA)" Çalıştayına katıldım. Çok yararı olduğuna inandığım bu çalışmada EFA maddelerinden ilki şöyle diyordu:
"Başta özürlüler grubu olmak üzere erken çocukluk dönemi eğitimine önem vermek."
Çeşitli Üniversite ve STK temsilcileri ile MEB Genel Müdürlerinin yer aldığı etkinlikte beyin fırtınası sonucunda çeşitli projelerle "Herkes için Eğitim" konusu desteklenmeye çalışıldı. Bu projelerden az da olsa bir bölümü engelliler içindi. Bunlar güzel ve yüreklendirici çalışmalar. Ancak böyle bir günün arifesinde bir üzüntümü paylaşmadan edemeyeceğim:
1 Eylül tarihinde 'World Council for Total Quality & Excellence in Education (WCTQEE)' ve 'Maritus Hükümeti'nin işbirliğiyle Maritus'ta yapılacak "1. International Convention on Challenged Students' Empowerment"a bir Türk delegasyonu ile katılmak üzere davet aldım (WCTQEE'ın Türkiye Genel Direktörü sıfatım ve engelli öğrencilerle yaptığım projeler nedeniyle). 20 kişilik bir ekibi götürme konusunda "Chief Coordinator" olarak görevlendirildim. 17-19 Aralık tarihleri arasında dünya'da İLK kez gerçekleştirilecek bu konvan son derece önemliydi. S.Ferguson olayından sonra İngiltere'denin de içinde olduğu 25 katılımcı ülkeye kendimizi, derdimizi anlatabilmek ve Türkiye'de kısıtlı da olsa yapılmakta olan bazı olumlu ve kayda değer çalışmaları anlatabilmek adına çok önemli bir paylaşım olduğunu düşünüyordum. Üstelik 28 Ağustos 2008 tarihinde 11. ICSQCC etkinliğinde Omurilik felçlisi Cengizhan ve Kas hastası Aşkın kardeşlerimizin yaptığı o harika "Engelsiz İstanbul-Engelsiz Türkiye Projesi" sunumundan sonra etkinliğe özel konuşmacılar olarak davet edilmeleri söz konusuyken...
Ancak sevgili dostlar, bu iki kardeşimize ve iki refakatçisine ne yazık ki Eylül ayı başından beri destek arama çalışmalarımız sonuçsuz kaldı. 25 dünya ülkesinden gelen engelli öğrenciler o uluslararası etkinlikte yaptıkları çalışmaları sergiler, paylaşımlarda bulunup özgüven kazanır ve kazandırırken; biz ilgili bir gazeteci arkadaşımla onları izleyecek, onlar adına mutlu olacak ama bizim bedenen engelli ama ruhen kendini çoktan aşmış olan, bu başarılı arkadaşlarımız_gerçek değerlerimiz için sadece yutkunabileceğiz. Çalmadığımız kapı, yazmadığımız STK neredeyse kalmadı. Akla gelebilecek en üst düzey yetkiliye bile ulaşmaya çalıştık. Bir sürü gazeteye haber verdik. Ancak bu noktada bile konuyla sadece bir gazetenin ilgilenip olayı haber yapması hüzün verici.
Evet, yarın "Özürlüler Günü".
Yine hamâsi nutuklar atılacak, gazete ve dergiler ve hatta tüm TV kanalları onları haber yapacak ama "İnsan olarak sahip olmaları gereken gerçek hakları kendilerine teslim ediliyor mu, bu konuda neler yapılıyor?"u muhtemelen kimse yine irdelemeyecek, konuşmayacak veya kısaca ve yüzeysel olarak geçiştirecek. Benzer sorunları yaşamakta olan engelli diğer ülke çocukları farklı eğitimlerle kendilerine verilen yetkileri genişletmekteyken ülkemizde neler yapılıp neler yapılmadığını sorgulayanlar doğal olarak yanıtsız kalacaklar. Üstelik 18 Özürlü Merkezi kurmuş olan bir Büyükşehir Belediyemiz, Başbakanlığa ait bir Özürlüler dairemiz ve MEB bünyesinde bir Genel Müdürlüğümüz varken.
Destek bulmak için hâlâ 2-3 günümüz var ve Maritus ülkemize vize uygulamıyor. Yani evraklar ve vize işlemleri ile vakit kaybetmeyeceğiz. Orada Maritus hükümetinin davetlisi olacak; havaalanı transferilerinden yatak ve yemeğe, hatta yerel gezilere ücret ödemeyeceğiz. Sadece bize düşen uçak biletlerimizi almak ve yola çıkmak olacak: Elimizdeki projeler ve ülkemizde engelli öğrencilerimize neler yapıldığını anlatan rapor-bildirilerle...
Haydi dostlar bu imecemize kulak vererek bize el verin de Sevgili 2 gencimizi Maritus'a götürelim. Ülkemizde de insana değer verildiğini; engelliliğin yürekte olmadığını onlara gösterelim. Bunu başaramazsak; bir eğitimci olarak bundan böyle "ayrımsız herkese destek ve eğitim verildiği" sözlerine beni kimse inandıramaz....
Özürlerin yürekte ve empatik gücümüzde olmaması dileklerimle.
Dr.Hayal KÖKSAL

26 Kasım 2008 Çarşamba

BİR HİTİT DUASI

DEĞERLİ DOSTLARIM,
BAZEN YAVAŞLAYIP RUHUMUZU DİNLEMEYİ ÖĞÜTLEYEN BU KÂDİM DUAYI SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM:
Tanrım,
Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir...
Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele...
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver.
Sinirlerim ve kaşlarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.
Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol...
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret;
Bir çiceğe bakmak için yavaşlamayı,
Güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı,
Güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı,
Balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi ögret...
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.
Hatırlat ki; yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini,
Yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler oldugunu bileyim...
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır...
Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.
Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.
Ve hepsinden önemlisi...
Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
kisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ve
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver...

HiTiTLERiN M.Ö.2000 YILINDAKİ DUVAR YAZISINDAN ALINMIŞ OLAN BU İLETİYİ BANA GÖNDEREN SEVGİLİ DOSTUM M.ONURALP'E TEŞEKKÜR EDERİM. SEVGİLERİMLE...

Hayal KÖKSAL

25 Kasım 2008 Salı

Başöğretmen Atatürk

Sevgili Dostlarım,
Dün günümü aydınlatan bir dolu mesaj aldım, çok mutlu oldum. Ancak öğretmenler günü (!) için yapılanların aynen anneler günü'ne gösterilen tepkiler gibi "bir günlük şov" dışına çıkması gerektiği açık. Öğretmenlerin hizmet öncesi ve hizmet içinde gereğince ve mesleğin gerektirdiğince yetiştirilmesine son derece büyük gereksinim var.
Dün katıldığım ilk tören Boğaziçi Üniversitesi'ndeydi. 11 yıldır ders verdiğim üniversitenin tarihine ve mevcut salon profiline hüzünle bakıp kurucu dekan Sayın Prof. Dr. Hikmet Sebüktekin ve şu anki dekan Sayın Prof.Dr. Ali Baykal'ın belirttiği gibi başöğretmen Atatürk ilkeleriyle öğretmen adaylarımızı yoğurmamız gerektiğini bir kez daha anladım. Çağdaş (!) ve sevgi dolu (!) yeni kuşaklar yetiştirmek için "Fikri, ilmi ve irfanı hür" öğretmenlere ve ailelere ihtiyaç var. Bunu 85 yıl önce onca olanaksızlığa rağmen bize sağlayan atalarımıza, analarımıza borçluyuz. Onlar başardılar, biz neden başaramayalım? Kendi özümüze dönüp, hiç kimseye muhtaç olmadan güzel vatanımızın verimli topraklarında modern ve organik tarımla iklim değişikliğine meydan okuyabilir, demir ağlarla örülmüş vatan toprağımızda geçmişteki muhteşem uygarlıklara yenilerinmi ekleyebiliriz; yeter ki bölünmeyelim, birbirimizi kıskanıp alaşağı etmeye, komplo teorileriyle genç dimağları zehirlemeye yeltenmeden sevgi ve aşkla ve de hızla yol alabilelim.
Dün beni çok düşündüren ve son cümlesiyle de son derece çarpıcı açılımlar yaratan bir filmi paylaşarak bugünü noktalıyorum. İyi ki gitmişim ve umarım öğrenciler dahil olmak üzere herkes de gider. Karışık bir film gibi gözükse de çizilen tablo ve verilen mesajlar çok anlamlıydı. Sayın Gani Müjde'yi, Ata Demirer'i ve emeği geçen herkesi candan kutluyor; sizleri "Mustafa"dan sonra bana kendimi "iyi hissettiren" "Osmanlı Cumhuriyeti" filmini izlemeye davet ediyorum. Sayın Semercioğlu'nun bugünkü köşe yazısının son cümlesinde yer verdiği gibi ben de manda ve yalakalık edebiyatından yana olanlara Atatürk'ün şu son derece anlamlı veciziyle seslenmek istiyorum: "Geldikleri gibi giderler!"
Gününüz aydınlık, ruhunuz dingin, yanınızdakiler içten ve gönülden, gerçek dostlarınız olsun.
Hayal

22 Kasım 2008 Cumartesi

24 Kasım ve Öğretmenlerimiz

Değerli "Öğretmen" arkadaşım,
Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin izinde çağdaş, uygar ve üretken kuşaklar yetiştirmek amacıyla ülkemizin aydınlanmasına adadığınız yaşamınız için sizi kutluyor; örnek bir eğitimci olduğunuz için sizi yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Değerli Dostlarım,

Öğretmenlerle ilgili programların yoğun olacağı, iki üç gün, en fazla bir hafta için öğretmenlerin sorunlarına eğilerek sonra yine kendi koşturmacamıza döneceğimiz günlerin öncesinde sizlere "öğretmenlik ve yenilikçilik" konusunda düşüncelerimi aktarmak istedim.
Öncelikle son derece kutsal_bir Tanrı mesleği_ olan bu uğraşı seçtiğiniz için sizleri kutluyorum. Umuyorum ki;
  • Koşullar sizi bu mesleği seçmeye itmedi,
  • Dışarda kalmamak adına bu mesleği seçmediniz,
  • Kimse sizi zorlamadı; yani anne-babanızın etkisinde kalarak bu mesleğe yönelmediniz,
  • Para kazanmak ya da köşe dönmek için öğretmen olmadınız ki; sanırım en komik neden de bu olurdu :) !

Öğretmenlik sevgiyle hatta büyük bir aşkla, gönüllülükle, özveriyle yapılan, yapılması gereken bir meslek. Uğraş alanınız insan yavrusu_çocuklar. Bu nedenle de doğrudan geleceği şekillendirmekle ilgili. Ruha, duygulara, sezgi ve yeteneklere hitap etmesi nedeniyle de geleceğin "savaş" veya "barış" odaklı olmasını etkileyen bir çalışma alanı. Özellikle de ülkemizde maddi hiçbir beklentiye girmeden yapılması gerekiyor. 1995 yılında ilk yurt dışı bildiri sunuşumu Birmingham'da yapmıştım. 6. IFIP Kongresinde çeşitli ülkelerden gelen öğretmenler ve öğretim elemanları olarak bir kıyas çalışması yapmış ve maaşımın bir İngiliz öğretmenin maaşının (o zaman için) 1/20'si olduğunu öğrendiğimde büyük bir moral bozukluğu yaşamış, ülkemdeki meslektaşlarım adına incinmiştim. Özellikle, İngiliz meslektaşlarım da...Bir hafta boyunca ikramları müthiş olmuştu. Geçen hafta bir Amerikalı öğretmenle yaptığım konuşmada ise ortalama bir Amerikalı öğretmenin beşte biri maaş almakta olan öğretmenlerimizin koşullarının iyi mi yoksa hâlâ kötü durumda mı olduğunu sizin görüşlerinize bırakıyorum. Ekonomik kriz ortamında küresel bir çöküş yaşanmakta ve bu krizin en büyük mağdurları da sanırım yine öğretmenler. Bir devlet üniversitesinde saat hesabı ders verdiğinizde bir saat ücretinin sadece 5 YTL olduğunu söylersek zaten eğitim emekçilerinin durumu kolayca gözler önüne serilmekte sanırım. Peki bu denli düşük bir gelirle bir öğretmenden beklenenler neler dersek...

  • Öğrencilerine model olarak temiz ve iyi giyiniyor,düzenli traş oluyor veya saç bakımıyla ilgileniyor olması,
  • Alanıyla ilgili kitap ve dergileri takip edebiliyor ve alıyor olması,
  • Günlük olayları takip edebilme açısından hergün bir gazete okuyabiliyor olması,
  • Kültürel etkinlikleri; sinema, tiyatro ve konser gibi etkinlikleri izleyip öğrencilerinin ruhuna hitap edebiliyor olması,
  • Çeşitli projelere katılıp hatta yaratabilmesi için evinde ve boş zamanında internete girebiliyor olması,
  • Mesleki gelişimi için seminer, konferans ve gelişim kurslarına katılabiliyor olması.
  • ....

Bir dolu madde de siz ekleyebilirsiniz. Mevcut durumda kaç öğretmenimizin bunu yapabildiğini düşünüyorsunuz? Bu durum yalnızca çalışmakta olan değil; yakın gelecekte öğretmen olacak Eğitim fakültesi ve Öğretmen Lisesi öğrencisi gençlerimiz için de geçerli. 1973 yılında yatılı öğrenci olarak iki özel sınavla girdiğim İzmir Eğitim Enstitüsü'ndeki çok özel günlerimi anımsamadan edemem. Her saati ve haftasonu etkinliklerle donatılmış, bizi her alanda adım adım ; ince ince nasıl da geleceğe hazırlayan özel günlermiş onlar! Şu anki Eğitim fakültelerinde işleyen programını incelemeye gerek bile yok; öğrencilerin tavrına, tarzına, konuşmasına, giyimine, kuşamına bakmanız bile size gereken yanıtı verecektir. Ne denli öğretmenliğe hazırlar veya hazırlanıyorlar? Gelecek onlara ne vaat ediyor? Onlar ne bekliyorlar? Mutlular mı? Nasıl bir rehberlik ihtiyacı içindeler? Yanıt için tüm öğretim elemanlarını; yönetici kadroları, bu gençleri yetiştiren anne ve babaları, politika yapanları ve tabii ki gençleri bu konuda "farkındalığa" davet ediyorum. Bir de 2000 yılında MEB ve Kalder işbirliğiyle yapılan Eğitimde Kalite Çalıştayında 8 ana sorun alanından biri olan ve 15 uzmanla kılavuzluğunu yaptığım "Öğretmen Yetiştirmedeki Sorunlar" çalışmasının sonuçlarını, proje ve gelişim adımlarının artık bir kitap haline getirilerek toplumla ve konunun politika koyucularıyla açık açık paylaşılmasını istiyorum (Ben görmeden basılmış ve dağıtılmışsa özür dilerim, bir kopyasını da ben rica ederim). Çok özel bir çalışmaydı. Güzel çalışmaların paylaşılması gerek!Çünkü bu gidişle geleceğimizi yetiştirecek kadrolar hakkında konuşmamız ve hatta düşünmemiz bile olanaksız olacak.

Yukarıdaki resimde Öğretmen Eğitimi ve özellikle de "Yenilikçi Öğretmen" eğitiminde emek veren ve hala vermeye devam eden üç gönüllüyü görmektesiniz. Umarım çalışmaları konusunda hiçbir şey onları yıldırmaz da yolları hep açık olur.

Öğretmenler Gününüz Kutlu ve Mutlu olsun!

Yaşam Boyu öğrenmeye adanan bir öğretmenden, sizlere...

17 Kasım 2008 Pazartesi

Kepirtepe-Dali-Dostluk Üçgeninde bir Haftasonu







Sevgili Dostlarım,
Harika bir haftasonu geçirdim. Yine eski tempoma kavuşmak güzel!
Cuma günü Seattle'dan gelen eski dostum Shelee King George ile geçirdiğim paylaşım dolu saatler ve Istanbul turu sonrasında, Lionların "Kepirtepe Köy Enstitüsü Binalarını İyileştirme Projesi"ni destekleme adına düzenledikleri "Emre Elivar" konseri ve Cumartesi günü dostlarla gittiğim Dali sergisi bu haftamı süsleyen etkinliklerdi.
Bu sabah enerjimi tazeleyen dostça iletiler ve "Maritus 1. Engelliler Konvanı" ile ilgili birtakım gelişmeler bana güzel ve verimli bir haftayı muştuluyor. Umarım siz de aynı olumlu duygular içindesinizdir. Hepinize sonlanmadan Dali Sergisini gezmenizi öneriyorum. Müthiş bir paylaşım. Sonsuz sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL

13 Kasım 2008 Perşembe

Bu Hafta Neler Yaptık?







Sevgili Dostlar,
Geçtiğimiz hafta Plaza Otel'de gerçekleştirilen "Barış ve Çatışma Yönetimi" ile ilgili eğitimlerin ardından bu hafta Marmara Otel'de İKSV ve 2010 Organizasyon kurulu tarafından gerçekleştirilen "Avrupa Kültürü" ile ilgili bir sempozyum başladı.
Boğaziçi Üniversitesindeki dersimde ise proje sunumları başladı. 12 projenin sunulduğu bu haftanın ardından gençler 2. grup projelerine başlayacak.
13 kasım Kalite Günü'nüz kutlu olsun.
Sevgilerimle...
Hayal Köksal

9 Kasım 2008 Pazar

Hayallerini Gerçek Yapan Büyük Lider: ATATÜRK

Hayallerini çağın asırlarca önünden gidip gerçekleştirebilen ve bizlerin de hayalleri olmasına neden olan büyük liderin yeri her zaman kalbimizde; fikirleri ideallerimizin tam merkezinde, özünde...
Onun akıl ve bilim öncülüğündeki çabaları ve devrimleri olmasaydı böylesine güzel ve hür bir ülkede, özgürce yaşayamayacağımızın ayırdındayız.
O'nun içimizdeki yerini ne bir film, ne de bir başka çeldirici değiştirebilir! O'nun yolunda olmaktan, O'nun kızlarından biri olmaktan ancak onur ve büyük mutluluk duyulur. Yabancıların tanımaktan ve hatta okumaktan bile büyük bir ayrıcalık duyduğu böylesi bir lidere sahip olan Türk Milleti bu şansının farkında olmalıdır. Yeni kuşaklarımızı en çağdaş, en yaratıcı ve en barışçıl şekilde yetiştirmenin yegâne koşulu budur: Atatürk ilkelerini ve devrimlerini en doğru kaynak olan; NUTUK'tan öğrenmek, öğretmek ve hayata geçirmek!
Ne mutlu Atatürk'ün izinde olana ve Türküm Diyebilene...
H.Köksal

3 Kasım 2008 Pazartesi

Proje ve Eğitimlerimiz Başladı

Değerli Dostlar,
"Kalite ve Barış Eğitimi Merkezi" ile "Sürekli Gelişim Derneği"nin işbirliğinde gerçekleştirilecek olan Proje ve eğitimlerimiz, sizin isteğiniz ve beklentiniz doğrultusunda şekillendirilerek; modüler-yapıda gerçekleştiriliyor. Bilginize sunarım:
A- EĞİTİM KURUMLARI-SANAYİ-STK İŞBİRLİKLERİ İÇİN:
1. “Bilişimci Martı Projesi” (www.bilisimcimartilar.com)
2. 2010 İstanbul Kültür Başkenti Projemiz: “Bir Bilişim İmecesi_Geçmişten Geleceğe İstanbul” (
www.bigg-ist.com)
3. Bonstingl Leadership ile “Atatürkçe Bakış Projesi” (
www.kalbemer.com)
4.
Eğitim Fakülteleri için: “Öğretmen Adaylarına köy Enstitüleri Felsefesi Aktarma Projesi”
5. CMS, Lucknow, India işbirliğiyle “Uluslararası Sertifikalı Barış, Uyum ve Uzlaşı Eğitimi” (
www.cmseducation.org)
B- BİREYLER ve ŞİRKETLER İÇİN:
1. “Mutluluk ve Yaratıcılık Atölyesi” :
Kalite ve Barış Eğitimi Merkezi ile Sürekli Gelişim Derneği işbirliğiyle başlayacak olan “Atölye” çalışmaları; her yaş grubundan katılımcımıza “Bireysel Kalite Stratejilerini ve Yaşam Boyu öğrenme ilkelerini” kazandırmaya; “öfkeyle başedip” huzurlu iç, iş ve aile yaşamı oluşturmaların; yaratıcılık sınırlarını genişletip yaşantılarını yeniden tasarlamalarına; doğru nefes alma, rahatlame ve gevşeme tekniklerini öğrenip ruh ve beden sağlıklarına destek verme amacına yöneliktir.

EĞİTİMCİLER ve EĞİTİM İÇERİKLERİ
1. Dr. Hayal KÖKSAL (Dünya kalite lideri ödülüne sahip, kalite, liderlik, proje yönetimi ve eğitim danışmanı. Daha fazla bilgi için.: www.hayalkoksal.com, www.kaliteokullari.com, www.kalbemer.com, www.sugeder.org).
• “Bireysel Kalite ve Liderlik” Nedir? Nasıl geliştirilir? Örneklerle uygulaması.
• Öfkeyle baş edebilme, Sorun çözme becerileri ve Mutlu Olma Sanatı
• Öz’de, İşte ve evde “Sinerji, Empati ve İmece” Eğitimi.
anlarla birlikte eğlenerek öğrenme odaklı bir atölye çalışmasıdır.Çalışan ve çalışmayan katılımcılara yönelik olmak üzere haftada 1’er gün, 4’er saat olarak ve modüller halinde aşağıda belirtilen adreste 10’ar kişilik gruplar halinde gerçekleştirilecektir.

2. Tülay ÇELLEK (Yaratıcılık ve Tasarım konularında eşsiz çalışmaları olan eğitim danışmanı. Daha fazla bilgi için.: www.tulaycellek.com).
•Yaratıcılık Atölyesi: Yaratıcılığın Yaşamı – Yaşamın Yaratıcılığı
“Temel Tasarım” ve “Grafik Tasarım” görselleriyle gerçekleştirilen atölye çalışması interaktif olarak gerçekleştirilecektir... Farklı ilişkilendirmelerle beyin jimnastiği, beyin fırtınası...Ve eğlenerek yaratma...
3. Belgin EKİZ (Eğitici Estetisyen)
Alternatif Rahatlama teknikleri, Kendi kendine masaj ve Düşünce gücüyle tedavi.
BİREYSEL KAYIT VE KATILIMLAR İÇİN:
HAFTA İÇİ: Perşembe günleri, 9.00-13.00 (120 YTL/Kişi)
HAFTASONU: Cumartesi günleri, 9.30-13.30 (150 YTL/Kişi)
KURUMSAL-TOPLU KAYIT VE KATILIMLAR İÇİN:
Koşullar görüşme sonucunda belirlenir.
İLETİŞİM ve KAYIT İÇİN:
Tel: 0 212 341 26 01 Cep: 0 532 373 84 87 Fax: 0 212 341 26 02 E-posta:
hayal@hayalkoksal.com koksalhayal@gmail.com
Adres: Sinpaş Boğaziçi Malikaneleri, Safir 4, D.:17 Sarıyer, İSTANBUL
Sonsuz sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL
















1 Kasım 2008 Cumartesi

Son Günlerde Yaşananlar

Değerli Dostlarım,
Bir süredir ara verdiğim paylaşımıma yeniden dönmek güzel! Çok yoğun günler yaşadık son aylarda. Bir Uluslararası Konvansiyonun ardından 24 Ekim'de biricik, sevgili kızımız Evrim'i sevgili Burçin'le evlendirerek bir de oğul sahibi olduk. Harika bir duygu! Tüm dostların yaşaması dileklerimle yavrularımıza ömür boyu mutluluklar diliyorum.

Altıncı yılına başladığımız "Bilişimci Martı" projeleri hakkındaki değişiklikleri ve katılım koşullarını belirleyerek tüm belgeleriyle birlikte http://www.bilisimcimartilar.com/ adresimize yerleştirdik.
Sarıyer'deki yeni ofisimizde "Mutluluk ve Yaratıcılık Atölyesi" çalışmalarımız başlıyor. Sayın Tülay Çellek ve bir eğitici estetisyen arkadaşımızla modüler biçimde tasarladığımız eğitimlerde sizi yanımızda görmek isteriz. Bu konuda bizi arayabilir ve Perşembe, Cumartesi günleri 4'er saat olmak üzere yapılacak çalışmamızda "Bireysel Sürekli Gelişim" adına hem kendinizi hem de sevdiklerinizi etkileyecek farklı bir çalışmanın içine girebilirsiniz.

17-19 Aralık 2008 tarihinde Mauritius'da yapılacak "1. Uluslararası Engelli Öğrencilerin Yetkilendirilmesi Konvansiyonu" için bizi arayabilirsiniz.

Güzel bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle sevgi ve saygılar sunuyorum.

Hayal KÖKSAL

28 Ekim 2008 Salı

Cumhuriyet Bayramı

Değerli Dostlar,
Atatürk'ün yolunda daha nice 85 yıllara derken; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu ve mutlu olsun.
Hayal Köksal

21 Ekim 2008 Salı

Bilişimci Martı Projeleri Başlıyor:Başvuruları bekliyoruz...







2009 BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİ BAŞLIYOR
BU YIL ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ DE ARAMIZA BEKLİYORUZ...
Değerli Dostlar,
KALBE-MER ve Kalite Okulları Türkiye Merkezi tarafından yürütülmekte olan “Bilişimci Martılar Projeleri altıncı yılına başlıyor. Bu yıl en belirgin farkımız; engelli öğrencileri de aramızda görmek istememiz. Her yıl sürekli olarak kendini geliştirip iyileştirmeye odaklı projemizin 2009 yılı sloganı:
“Hayallerinin ötesine geç!”
Projemiz ilk ve orta dereceli okullara yönelik. Bir akademik yıl boyunca yapılan çalışmalar “Çoklu zeka yaklaşımı” ile farklı şekillerde paylaşıma açılacak. Bunlar:
a- Web sayfası tasarımı,
b- Blog hazırlanması,
c- Vaka sunumu,
d. Drama,
e- Resim (Resim, heykel, kolaj, poster, vb),
f- Müzik ve Dans gösterisi
g- Yeni bir paylaşım modeli? (Yaratıcılığınızı kullanın!)
Bu yıl ilk kez “anne ve babalar”ın da yer almasını beklediğimiz projelerde paylaşım yöntemleri ekiplerin yaratıcılığına kalıyor. İstediğimiz ve beklediğimiz şey: “Bizi şaşırtmanız! Yaratıcılığınızı kullanmanız ve sınırlarınızın ötesine geçmeniz... Benzer proje konularını ve süreçlerini izlemekten biz sıkıldık, ya SİZ?”.
Daha fazla bilgi ve başvuru için lütfen; http://www.bilisimcimartilar.com/ adresini ziyaret ediniz. Güzel bir gün diliyorum.
Hayal KÖKSAL

19 Ekim 2008 Pazar

Engelli Kardeşlerimize Destek verelim...

Değerli Arkadaşlarım,
Engelli dostların engellerinin yükünü hafifletmeyi ancak beynimizdeki ve yüreğimizdeki engelleri aşarak ve de "empati" kanallarımızı açarak başarabiliriz. Nisan 2008 tarihinden bu yana omurilik Felçlileri, Kas Hastaları ve Görme engellileriyle başlayan "İmece" yolculuğum her geçen gün daha da güçlenerek sürüyor. Yaptığım ve yapmaya çalıştığım şey; "Gerçekten" desteğe gereksinimi olan ve Türkiye'de yıllardır yadsınmış, kapalı kapılar ardından iç çekişler ve yok saymalarla karanlığa mahkum edilmiş, hayli büyük bir kesimle ilgili: Engelliler! Onlar da bizim bir parçamız, canımız; onların da gülmeye, eğlenmeye, öğrenmeye ve içlerindeki farklı duygu ve düşünceleri, kısaca kendi potansiyellerini açığa vurmaya gereksinimleri var. Bu dünyaya gelişlerinde "özel" nedenlerin ve de "yarar"ların olduğuna inandığım bu sevgili kardeşlerimizin yanında olmamız gerekiyor; sadece belli haftalarde ve günlerde değil, her zaman! Üstelik trafik canavarının ve görünmez kaza ve hastalıkların her an kol gezdiği günümüzde fiziksel engelli birine dönüşmemek içten değil! Böyle düşününce, engelli bir vatandaşımızı görünce; "içten içe ah, vah çekmek", ya da bunu alenen seslendirmek ya da görmezden gelmek, sırtını dönüvermek "NİYE?" diye düşünmeden edemiyor insan... Bunun insana yakışır bir davranış olmadığına inanıyorum. Siz ne dersiniz?
Değerli dostlarım, bloğumu hergün ortalama 400 kişinin ziyaret ettiğini biliyorum. bu küçümsenmeyecek bir rakam.
Engellilerle ilgilenen, bu konuda destek grubu oluşturmak isteyen ve 17-19 Aralık 2008 tarihleri arasında Mauritius'ta (Afrika'nın doğusunda, Madagaskar'ın hemen üstünde yer alan bir ada ülkesi) 1.si gerçekleştirilecek olan; "Uluslararası Engelli Öğrencilerin Yetkilendirilmesi Konvansiyonu"na katılmak ve/ya destek vermek isteyen kişi ve kuruluşlara açık davetim var:
Bizi arayın, güç birliği yapalım. Engelli öğrencilerimizle yapacağımız kısa ama çok özel bir eğitimin ardından, Türkiye'deki engelli öğrencilerin kendi yaşamlarının kontrollerini ve karar verme yetkilerini zaman içinde, olması gerektiği gibi kendilerine verebilmek adına ne yapabileceğimizi, onlara gerçek ve içtenlikli toplum desteğini nasıl sağlayacağımızı tartışıp projelendirelim.

Bu son derece insanî ve geç kalınmış bir çalışma. Ülkemizde aslında yapılan ama yetersiz kalan "iyi örnekleri" dünyaya tanıtabilmek, onları güçlendirebilmek adına da çok büyük bir adım. Gelin dostlar "Bir" olalım, "İmece"mizi oluşturalım! Bu yıl 6. sı başlayacak olan "KALBEMER BİLİŞİMCİ MARTI PROJELERİ"nin içinde bir bölüm de "ENGELLİ ÖĞRENCİLER" için olacak. Başvurular yakında başlayacak. www.bilisimcimartilar.com sayfamızı ziyaret etmeyi unutmayınız.

Sonsuz sevgilerimle 11. ICSQCC etkinliğinde Kas Hastalıkları Derneği'nden İmece çalışması yaparak projelerini bildiri olarak sunan Cengizhan ve Aşkın arkadaşlarımızın o güzel günlerini anlatan bir resmi de sizlerle paylaşıyorum.

Bu arada sekiz şiir kitabı olup 9. kitabı için sponsor arayan Fatih Arslan isimli engelli arkadaşımızın "Üç Kış, Bir bahar" adlı kitabının önsözüyle bir şiirini de sizlerle paylaşmak istiyorum:

ÖNSÖZ
...... Ben, Türkiye'de özürlülerin de edebiyatı kendilerine yol edinebileceğini kanıtlamakiçin bu mücadeleyi veriyorum. Fırsat verildiği sürece özürlü insanların da sanatla içiçe yaşayabileceğini göstermek isterim. Diliyorum, bu yolda beni yalnız bırakmazsınız.
F. Arslan, 2007, İstanbul

DUVARLAR
Herkes gittiğinde
Bir tek siz kalırsınız
O zaman başlar sizinle dostluğumuz
Kimi zaman arkadaş, kimi zaman sırdaş oldunuz
Sizin en çok sessizliğinizi seviyorum
Bazen bağırıyorum, yumrukluyorum
Yoldaş oluyorsunuz bana
Duvarlar...

Sevgi, sağlık, yardımlaşma ve empatinin büyük gücüyle kalınız.
Hayal Köksal


18 Ekim 2008 Cumartesi






Değerli Dostlar,
Bugün Ortaköy Afife Jale Sanat Galeri'sinde açılan ve Cumhuriyet'in 85. yıl Etkinlikleri arasında yer alan bir sergiye katıldım:
"ATATÜRK KAPAKLI DERGİLER SERGİSİ"
Troya Folklor Araştırmaları Derneği ve İlhan Gülek'in özel koleksiyonundan oluşan sergide 1924 yılından günümüze Türkiye'de ve dünyada çıkan dergilerden oluşan bir demet yer alıyordu. 350 dergi arasından seçilen dergileri 1-9 Kasım tarihleri arasında Tüyap Kitap Fuarında da görmek mümkünmüş. İlginizi çekeceğini umuyorum. Benim ilgimi en çok 1963 tarihinde çıkartılmış olan "Çocuk Haftası" dergisi çekti, sizlerle paylaşmak istedim.
Sonsuz sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL

16 Ekim 2008 Perşembe

Paylaşımlar


Sevgili Dostlarım,
Dün akademik yılın ilk seminerini Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleştirdik. Katılan öğretmen ve öğretmen adayı arkadaşlarıma teşekkür ederim. Bugün sizlerle farklı konularda paylaşımda bulunmak istiyorum:

1. "MUSTAFA" Filmi hakkında:
Can Dündar ''Mustafa'' isimli bir film hazırlamış ve 29 Ekimde sinemalarda gösterime girecek. Fragmanı aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Yazan ve Yönetmen: Can Dündar
Müzikler: Goran Bregovic
http://www.mustafa.com.tr/
Filmin yorumlar kısmında enteresan fikirler var… Yorumlar kısmından bir alıntı; "...Bir hayalim var… Bu filme 10 milyon kişi gitse ve 'Mustafa' kırılamayacak bir rekora imza atsa… Nasıl olurdu?"Her şeye rağmen, hala birilerinin bir şeyler yaptığını görmek güzel."Yalnız olmadığını bilmek güzel… Sayımız çok azalsa da, 'acaba ne zaman tükeneceğiz?' endişesi içimizi ürpertse de, zamanımız gitgide daralsa da, eğer bir film izleyecek kadar bile vaktimiz kalmışsa, o da bu film olsun… Teşekkürler...." Can Dündar

2. Mauritius'ta düzenlenen "1. International Challenged Students Empowerment Convention" hakkında: Mauritius Hükümeti’nin Bakanlar Kurulu kararıyla başlattığı ve Hindistan, Lucknow’daki UNESCO Barış ödüllü City Montessori School (CMS) işbirliğiyle gerçekleştirecek olduğu “Engelli Öğrencilerin” yetkilendirilerek kendi sorunlarına çözüm üretebilmeleri amacına odaklı çalışma Öğrenci İmece Halkaları yönteminin her alanda kullanılmasını öngörüyor.
Kalite Hareketinin yaşamın her alanındaki bireye kaliteli bir yaşam sunması konusunu öne çıkaracak olan Konvansiyonda özellikle dünyadaki milyonlarca görme ve fiziksel engelli öğrenciyi içine alan “İnsan Hakları”, “Dünya Birliği ve Barışı” konuları işlenecek. Ana tema ise; 'Her insanın yaşamı aynı değerdedir'. Bu etkinlikle “Engelli Öğrencilerin Yetkelendirilmesi Dünya Konseyi” dünyadaki engelli öğrencilerin gereksinimlerinin karşılanması, motive edilmesi, ve özgüven kazanması konularında özel ve kamu kuruluşlarının, STKların gereken ilgiyi göstermesini hedefliyor.
Engelli öğrencilerin “ev sahibi” olma ayrıcalığını ve onurunu kazanacağı bu etkinlik “Yeryüzünün ceenti olarak tanımlanan Mauritius”ta yapılacak. Engellerin yok edilip yeni ufukların açılacağı bu etkinliğe Türkiye’den katılmak isteyenlerin daha fazla bilgi almak için Türkiye Koordinatörü Dr. Hayal Köksal’la görüşmesi gerekmektedir (
hayal@hayalkoksal.com Tel: 0 212 341 26 01)

3. Ve çok üzücü bir kayıp: "Fazıl Hüsnü Dağlarca" Büyük ozan Dağlarcayı kaybettik...Türk Edebiyatının başı sağ olsun...Işıklar içinde yatsın... Kütüphaneler eserleriyle dolu...Ustayı Unutmayacağız... Ozanı kendi dizleriyle uğurlayalım.... Ben öleceğim, kimse seyretmesin, Güneş ve düşünceler içinde. Soyunacağım elbiselerden ve hatıralardan, Bir semalar sessizliğinde. Asude ve mahzun ellerimle, Nasibimi bir kenara bırakıp. Eski şarkılar söylerken, Dağlarda ateşler yakıp.
Kimse seyretmesin, aşk ve sonsuzluk, Garip mezarlıklar -arasından gideceğim.- Kokulu sularla yıkanarak Karanlıklarda zevk edeceğim.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA* (Bu iletiyi gönderen Aydın İleri'ye sonsuz teşekkürler.)

Acısıyla, tatlısıyla hayat akıp gitmede... Önemli olan "Ân"ı yaşamak. Moralimizi, kendimize_kendi gücümüze olan inancımızı her zaman yüksek tutmak. İstedikten sonra başaramayacağımız hiçbir şey YOK! Herşey gönlünüzce olsun.
Hayal KÖKSAL

10 Ekim 2008 Cuma

Hayal Köksal Seminerleri


DEĞERLİ ÖĞRETMEN ADAYI GENÇ ARKADAŞLARIM;
SADECE SİZLERE YÖNELİK OLARAK GERÇEKLEŞTİRECEĞİM VE

İKİ BÖLÜMDEN OLUŞACAK OLAN ÜCRETSİZ EĞİTİMLERİM;
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ, KUZEY KAMPÜS, TURGUT NOYAN SALONUNDA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA KULÜBÜ'NÜN DESTEĞİYLE...

BU ARADA BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DOLAPDERE KAMÜSÜNDE BUGÜN BAŞLAYAN VE 12 EKİM PAZAR GÜNÜ DE SÜRECEK OLAN OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ'NİN GÜZEL VE ANLAMLI ORGANİZASYONU; "ULUSLARARASI ENGELSİZ MEDYA TOPLANTISI"NI DA KAÇIRMAMANIZI DİLERİM.
SEVGİLERİMLE BİLGİLERİNİZE SUNARIM.

DR. HAYAL KÖKSAL

Bir Paylaşım

HAYATLA RÖPORTAJ*
Hayatla röportaj yaptığımı gördüm rüyamda.
'Benimle röportaj mı yapmak istiyorsun?' diye sordu Hayat.
'Zamanın var mı?' diye sordum. Gülümsedi.
'Benim zamanım Sonsuzluk' dedi Hayat.
'Ne sorular var yüreğinde?'İnsanlarla ilgili en çok neye şaşıyorsun?' diye sordum. Hayat yanıt verdi:'Çocukluktan sıkılıp büyümek için acele ediyorlar, sonra yine çocuk olmanın özlemini duyuyorlar. Para kazanmak için sağlıklarını kaybediyorlar, sonra sağlıklarını kazanmak için paralarını kaybediyorlar. Gelecekle ilgili endişelenmekten şimdiyi unutuyorlar. Sonra da ne şimdiyi ne geleceği yaşayabiliyorlar. Deneyim iyi bir öğretmendir diyorlar ama deneyimin faturasını ödemek istemiyorlar. Hayatlarını kazanmak için eğitim alıyorlar ama yaşam ustası olmayı bilmiyorlar. Bu nedenle de, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlar, hiç yaşamamış gibi ölüyorlar.' Hayat elimi tuttu. Bir süre sessiz kaldık. Derin bir nefes aldım. Ona, insanların neleri öğrenmelerini istediğini sordum.
Hayat yanıtladı:'Hiç kimseyi seni sevmeye zorlayamayacağını, yapabileceğin tek şeyin seni sevmelerine izin vermelerini isterdim. Affetmenin affederek öğrenilebileceğini öğrenmelerini isterdim. Başkalarıyla kendilerini kıyaslamamayı öğrenmelerini isterdim. İki insanın aynı şeye bakıp farklı şeyleri görebileceğini öğrenmelerini isterdim.Zengin insanın en çok şeye sahip olan değil, en az şeye ihtiyaç duyan insan olduğunu öğrenmelerini isterdim. Bir sevecen yüreği derinden yaralamanın bir anda olduğunu; ama iyileştirmenin çok uzun sürdüğünü öğrenmelerini isterdim. Seni seven insanların duygularınmı nasıl ifade edebileceklerini bilmedikleri için seni sevmediklerini sanmak yerine onların sevgisini hissetmeyi öğrenmelerini isterdim.'
Hayat derin bir nefes verdi. Hayatın nefesi kelimelere dönüştü: 'Söylediklerimi yüreğine kaydet' dedi. Söylediği cümleyi yüreğime kaydettim.
'Başkalarını affetmek yeterli değil, kendini de affetmeyi öğren'.
Yüreğim kuş gibi hafiflemişti.'Son bir soru daha, Hayat' dedim: 'Benden ne istiyorsun?'
Bütün odayı beyaz bir ışık kapladı… ve Hayat yanıtladı:'Senin kendin olmanı istiyorum, yoksa başkası olurdun. Sana bugün ihtiyacım olduğunu bil, yoksa bugün benimle olmazdın. Kendi eşsizliğini ve biricikliğini bil; çünkü ben kendimi tekrar etmeyecek kadar yaratıcı ve zenginim. ve gerçekten TEK değerli olanım. Değerimi bil.'
Hayat'ın içimde dışımda her yerde aktığını hissettim. Kendimizi sevdiğimiz kadar Hayat 'ı sevebilirdik ancak. Ne daha az ne daha fazla...

*Bu iletiyi paylaşan Hayat B. dostuma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Gerçekten hepimizin üstünde düşünmeye gereksinimi olduğuna inanıyorum.

Ekteki dosya güzel ve anlamlı bir etkinliği haber veriyor. Sevgilerimle...
ykked24ekimprg2.jpg

Hayal KÖKSAL

6 Ekim 2008 Pazartesi

Dönütler...

Değerli Dostlarım,
Zor günler geçiriyoruz. Bir yandan Şeker Bayramının tadı damağımızda "Dünya Öğretmenler Günü"nü kutlamaya çalışırken; öte yandan 15 şehidimizin üzüntüsüyle kahroluyoruz. Zıtlıklar dünyasından yaşadığımızın bilincinde, "Barış" için böylesine çabalarken güzel topraklar üzerinde vatan görevi yapmaya çalışan gençlerimizi kaybetmek çok acı. Bu tür olayları okuyup dinledikçe "insan ve insanlık" kavramları üzerinde daha da yoğunlaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Güç odaklarının ellerindeki gücü yardıma gereksinim duyanlara yönlendirmesini; bomba, silah, vs yapımını sonlandırması gerektiğini düşünüyorum ama ne yazık ki düşünmekten öteye gidemiyorum.
Yazmaya başlarken oysa neler vardı kafamda! Güzelliklerden, projelerimizden, yeni akademik yılın hoş gelişmelerinden, yarın başlayacak olan 2008 Yenilikçi Öğretmenler Türkiye Forumu'ndan söz edecektim. Hepsi sabun köpüğü gibi kayboldu. Şu an yapabileceğim ise yalnızca Konvanla ilgili olarak sevgili dostum, Hintli kızkardeşim Dr. Vineeta Kamran'dan ve Sevgili İngiliz Dostumuz David Hutchins'den gelen iki güzel dönütü paylaşmak.
Haydi hep birlikte güzel, barış dolu bir dünya dileyelim birlikte...
Hayal Köksal
1. My Dearest Hayal
I am extremely sorry, I am writing to you late. Actually I was very unwell after the car accident. But God is Great and because of the Blessings and Best wishes of my friends, I am feeling better and have resumed my office from today.
What a great conference, Dear Hayal- it was really one of the best conferences I have ever attended. The thoughtful planning and meticulous execution by you has made it an event to be remembered and cherished forever by all of us.
Right from the Airport, the moment we touched your most beautiful country and the city of Istanbul - it was a mesmerizing experience for all of us. The transport arrangements were always perfect and you had the great patience - to be at the Airport and receive many of the teams.
Reaching Yeditepe was again a different world all together. The stay arrangements were very comfortable. The serenity, neatness, cleanliness and ambience at this University is impeccable. The most modern infrastructure blended with traditional heritage makes this institute as one of the rare seats of learning and no wonder it shall soon become as one of the most sought after Universities in the world. It was very wise of you to choose this University for the conduct of the conference.
Prof. Dr. Nilufer Eğrican also played a pivotal role in the success of the convention. She is an iron lady with lots of experience and wisdom and stood like a pillar of strength behind you. Dr. Ayse Akyel's and Prof Baykal's roles are also indeed very praiseworthy.
The food arrangements were also looked after personally by you with lots of care and attention. It was very thoughtful of you to get continental, Indian, Turkish, veg and non veg varieties of dishes served at the conference. Altogether the food was indeed very delicious and sumptuous. Our children were missing it while on their journey way back home.
The programming of the conference was also well planned and had a perfect execution. The keynote and special addresses were very enriching. All the other streams were also running smoothly and the children were able to bring out their best. The auditorium and other conference halls provided a very good setting to the whole conference.
The set of volunteers "Ask Me" won the hearts of everyone. They were always smiling, courteous and were very very helpful. They were the true stars behind the show. We could see the student empowerment in action. The cultural programme was also scintillating and the students performed with lots of zest and vigour. Typhoon was the cynosure of many eyes.
The gifts, kitbags, shirts, keychains, badges, folders all spoke volumes about your quality and excellence. Trophies were so beautiful and well designed and glittered every one during the valedictory session.
Dearest Hayal, you are a very dedicated, devoted woman with lots of determination. You are one woman army but at the same time also knows how to carry a team with your leadership capabilities. David is very right to point out that in CMS it is much easier with lots of manpower and infrastructure around. But for you it was just starting from a scratch and you DREAMT you DARED and you DID it.
We all salute you, dear Servet, Yeditipe University and all members of your team who made it an astounding success, an event which has left an ever lasting impression upon our minds. A new quality AVATAR is born in you and we look up towards you with great awe and inspiration. The World Council For Total Quality and Excellence In Education shall always remain indebted to Prof. John Jay Bonstingl for introducing you to the CMS family and to our Quality World.
The executive body meeting of the WCTQEE was also historic and brought forth many important decisions. Prof. Mary Stuart's election as an Advisor to the WCTQEE, Prof. Richard as the Vice Chairman of the WCTQEE and the inclusion of Mr. Ranjit as the Director General of WCTQEE and Chris as the European Co-coordinator for Youth are indeed important landmarks. It was also decided that UK shall be hosting the ICSQCC 2014 under the dynamic leadership of Prof. Mary Stuart, which shall again prove to be a milestone for the history of this movement.
Once again, we all thank you for making the dream of ICSQCC 2008 a reality.
With best wishes and loves,
Vineeta

2. http://www.indiancamp.co.uk/dhiimages/TOUCHSTONE%20Sept%202008.pdf


26 Eylül 2008 Cuma

Anılarda kalan...
















Sevgili Dostlarım,
Artık anılarda kalan 3-5 hoş görüntüyü paylaşarak bloğuma başlamak istedim. Öğrencilerin o güzel ve heyecanlı günleri unutamadıklarını hala gelmekte olan keyifli iletilerden anlıyorum. Önümüzdeki yıl Hindistanda 12. sine katılacağımız konvanda eski dostlukların tazelnemesini, yenilerin oluşturulmasını ve böylece "Dünya Kardeşliği ve Dostluğu" konusunda köklü adımların atılmasını diliyorum.
Geçtiğimiz çarşamba günü Boğaziçi Üniversitesi, eğitim fakültesi'nde başlayan "Innovative Teaching" dersimle yeni ufuklara yelken açtık. Güzel projeler ortaya konacağına inanıyorum.
Dokuz günlük tatilin ardından yoğun bir şekilde çalışmaya başlayacağız. Önümüzdeki günlerin güzel geçmesini; kısaca "Şeker gibi bir "Bayram" diliyorum.
Sağlık ve esenlik dolu günler...
Hayal Köksal






16 Eylül 2008 Salı

Konvan Basın Bülteni


BASIN BÜLTENİ
11. ULUSLARARASI ÖĞRENCİ İMECE HALKALARI KONVANSİYONU BAŞARIYLA TAMAMLANDI
Bu yıl İstanbul, “ULUSLARARASI ÖĞRENCİ İMECE HALKALARI KONVANSİYONU’NUN (International Convention on Students’ İmece Circles) 11.sine ev sahipliği yaptı.
Türkiye ile birlikte yirmi ülkenin içinde bulunduğu “Eğitimde Mükemmellik ve Toplam Kalite Dünya Konseyi (WCTQEE)” ile Hindistan, Lucknow’da kurulmuş bulunan Guinness Rekorlar kitabına göre dünyanın en büyük, 2002 UNESCO Barış Eğitimi Ödüllü ve 2008 Nobel Barış Ödülü adayı City Montessori School & Degree College (CMS), işbirliğiyle “Kalite ve Barış Eğitimi Merkezi (KALBE MER”), ve” Kalite Okulları Türkiye Merkezi” tarafından Yeditepe Üniversitesi’nin, Kayışdağı’ndaki yerleşkesinde 26-28 Ağustos 2008 tarihlerinde gerçekleştirilen Konvansiyona 250’si 14 ülkeden olmak üzere 400 civarında katılımcı ağırlandı.
Turizm ve Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Valilik tarafından desteklenen Konvansiyonun basına duyurulmasını Başbakanlık, Basın, Yayım ve Enformasyon Genel Müdürlüğü üstlenirken, ilk gece Yeditepe Üniversitesi, Lecture House Club üyeleri ve TB’s Team tarafından düzenlenen “Hoşgeldiniz Gecesi”nde Türk kültürünü tanıtan halk oyunları, drama ve müzik şöleni katılımcılara keyifli anlar yaşattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 27 Ağustos akşamı verdiği “Yemekli Boğaz Turu”yabancı katılımcıları İstanbul’a hayran bıraktı. 28 Ağustos akşamı Ödül Gecesi esnasından 35 “Stream” ödülü, 25 “Bilişimci Martı” ödülü sahiplerini buldu. 23 Ağustos-3 Eylül tarihleri arasında ülkemizde müthiş bir kültürel paylaşımın yaşandığı etkinlik gerçek bir Türk İmecesi ile gerçekleşti.
Yeditepe Üniversitesinin konferans salonlarını verdiği İmece’de Amba Basımevi, As Empirme ve Serigrafi, Can-Cem outlet, İstanbul Kadın kuaförleri ve Manikürcüleri Odası, Doğan reklamcılık, Fora turizm, Göz Grup, İstanbul kavram meslek Yüksek okulu, Kuru Kahveci Mehmet Efendi, Microsoft, Oki Printing solutions, Prokon Turizm, S.Tanay Otel Hediyelikleri, Sanset Işık ve ses Sistemleri, Ulusoy Seyahat ve Umur Kırtasiye’nin yanı sıra Mardin ve Erzincan belediyeleri hediyelikleriyle Gaziantep’den İmam Çağdaş da baklava ve şekerlemeleri ile yer aldı. Sürekli gelişim Derneği üyeleri ve Yeditepe Üniversitesi ile Boğaziçi Üniversiteleri öğrencilerinin “Ask Me / Mihmandar” olarak görev aldığı etkinlik kültürel değerler paylaşımı yanında akademik başarıların, atölye çalışmalarının ve Sivil toplum kuruluşlarının da emeklerini sergilediği yerdi. İzmir’de genel Merkezi olan Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği “Tarihimizdeki müthiş bir köy kalkınması modelini yabancı dostlarımıza tanıtırken; Türkiye Eğitim gönüllüleri Vakfı Bilişimci Martı projeleri ve diğer gönüllülük projelerini tanıttı. Omurilik Felçlileri Derneği’nin İmece projesi; “Engelsiz İstanbul” tüm katılımcıları duygulandırdı. 23 ana konuşmacının farklı alanlardaki “kalite ve barış odaklı” bildirilerinin ortak amacı; “Kalite insanı yetiştirmek” idi.
Dört uzmanın gerçekleştirdiği atölye çalışmalarının temaları: “Okullarda Barış Eğitimi”, “Okulda Liderlik”, “Tasarım Atölyesi, Barış ve Yaratıcılık” ve “Uzay Bilimlerinde Kalite çalışmaları” idi.
Farklı üleden gelen 95 ekip yıl boyu üzerinde çalıştıkları vakaların çözümlerini paylaştı, ana temalar dahilinde kolaj, poster ve slogan, drama ve münazara yarışmalarına katılarak; bilim ve sanatı birleştiren eserler sundular, ülkelerine ait dans ve kostümleri müzik eşliğinde sergilediler.Ülkemizde şimdiye dek yürütülmüş ve yürütülmekte olan ve “İmece Halkası” yaklaşımıyla çalışılan tüm öğrenci ve öğretmen projeleri de diğer ülkelere kendi güzelliklerimiz içinde tanıtılmış oldu. Konukseverliğimiz ve güzel kültürel değerlerimiz Boğazın eşsiz manzarasıyla birleşince yürekelrde silinmez izler bıraktı. Bu konuda emeği ve desteği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Etkinliğimize katılarak sunum yapan dünyaca ünlü “Kalite” uzman ve duayenlerinin isimleri şöyleydi:
1. Jagdish Gandhi (Eğitimde Mükemmellik ve Toplam Kalite Dünya Konseyi Genel Başkanı, Lucknow, Hindistan City Montessori School /CMS kurucusu )
2. Prof.Dr.Syed W. Ali (ABD, John Hopkins Üniversitesi Dekanı)
3. Dr. Vineeta Kamran (Dünya konseyi genel sekreteri, CMS Kurucu Müdürü)
4. Razan Fasheh ( Microsoft MAE, PiL Yöneticisi)
5. P.C. Bihari (Dünya Konseyi Yönetim Kurulu üyesi)
6. Leslie Janoe (Janoe Associations Başkanı, STK lideri, ABD)
7. Prof.Dr.Mary Stuart (Kingston Üniversitesi, Rektör Yrd.)
8. Prof.Dr.David Hutchins (Dünya Vatandaşlığı Eğitim konsey, / CEWC)
9. Paresh Kathrani (Uluslararası İnsan Hakları Hukukçusu, Kingston Hukuk Fak.)
10. Chris Ford (Kingston Üniversites, Öğrenci Lideri)
11. Hilary Hunt (Dünya Vatandaşlığı Eğitim konsey, / CEWC)
12. Andreas Plozenke (Almanya, Kalite Danışmanı)
13. Abdul Wahid Mir (Pakistan Genel Direktörü)
14. Prof.Dr.Dinesh Chapagain (Nepal Genel Direktörü)
15. Salih Çelik (MEB, Müsteşar Yardımcısı)
16. Prof.Dr. Nilüfer Eğrican (Yeditepe Üniversitesi, Rektör Yardımcısı)
17. Prof.Dr.Ayşe Akyel (Yeditepe Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü, Yabancı Diller Bl. Bşk)
18. Prof.Dr. Ali Baykal (Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim fakültesi Dekanı)
19. Prof.Dr. Kemal Kocabaş ( YKKED Genel Başkanı, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fizik Bl.Bşk.)
20. Prof.Dr. Oğuz Makal ( YKKED Onursal Başkanı,Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi)
21. Prof.Dr. Ümit Davaslıgil (İstanbul Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Öğretim Üyesi)
22. Prof.Dr. Selçuk Erez (Türkiye Aile Planlaması Vakfı Başkanı)
23. Tülay Çellek ( Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim üyesi)
24. Ayşegül Kınacı ve Yeşim Apçin Demirek (TEGV adına)
25. Cengizhan Ergül (TOFD Üyesi)
Ev sahibi şehir olarak kıtaların birleştiği yerde tüm ülkelerin ortak teması: “Kalite İnsanı Yetiştirme Yolunda; Yurtta Barış, Dünyada Barış” idi. Altı farklı alanda yapılan yarışmalarda ödül alan okullar ve öğrenciler ise şöyle idi:
VAKA ANALİZİ SUNUMU - A 1 (Türkçe) – DEMING ÖDÜLLERİ:
1. Bahçelievler İlköğretim Okulu, Burdur, Türkiye
2. TEGV, 1. Grup (TR-4 QC: Türkçe), Türkiye
3. Beyazit Ford Otosan İlköğretim Okulu, Istanbul, Türkiye
· Özel “Neelum De Silva” Ödülü: TEGV, Türkiye
· Özel “Kalbemer Uluslararası Konukseverlik Ödülü” : Antakya Bedii Sabuncu İlköğretim Okulu, Hatay, Türkiye
VAKA ANALİZİ SUNUMU - A 2 (İngilizce) – ISHIKAWA ÖDÜLLERİ:
1. Little Angels High School, Gwalior, Hindistan
2. Senanaike College, Sri Lanka
3. CMS Degree College, Lucknow, Hindistan
VAKA ANALİZİ SUNUMU - A 3 (İngilizce) – JURAN ÖDÜLLERİ:
1. Port Louise State Secondary School, Mauritius
2. Gobindgarh Public School, Hindistan
3. Irmak Özel İlköğretim Okulu, Istanbul, Türkiye
KOLAJ ÇALIŞMASI - B:
1. Issipatana College, Sri Lanka
2. Beyazit Ford Otosan İlköğretim Okulu, Istanbul, Türkiye
3. Little Angels High School, Hindistan
· Özel “GANDHI” Ödülü: Burdur Bahçelievler İlköğretim Okulu, Türkiye
MÜNAZARA - C:
· BEST TEAM: Senanaike College, Sri Lanka
· RUNNERS UP TEAM: CMS, Kanpur Road, Lucknow, Hindistan
· BEST SPEAKER (For the Motion): Swapnil Chaturvedi, CMS Degree College, Lucknow, Hindistan
· BEST SPEAKER (Against the Motion): Muneet Chatwal, Sprindale, Hindistan
POSTER - SLOGAN YARIŞMASI - D:
Büyükler (15-18 Yaş Grubu):
1. CCA School, Gurgaon, Hindistan
2. Sirimavo Bandaranaike, Sri Lanka
· Özel “ATATÜRK” Ödülü: Sirimavo Bandaranaike, Sri Lanka
Küçükler (11-14 Yaş Grubu):
1. Little Angels, Gwalior, Hindistan
2. Beyazit Ford Otosan İlköğretim Okulu, Istanbul, Türkiye
DRAMA YARIŞMASI - E:
1. CMS Gomti Nagar, Lucknow, Hindistan
2. Issipatana College, Sri Lanka
3. Little Angels, Gwalior, Hindistan
En Başarılı Erkek Oyuncu:
· Leading Male Artiste_Senanaiyake College, Sri Lanka
En Başarılı Kadın Oyuncu:
· Nurse (A boy in the role of a woman)_Senanaiyake College, Sri Lanka
HALK DANSLARI YARIŞMASI – F:
1. Little Angels, Gwalior, Hindistan
2. Issipatana College, Sri Lanka
3. CMS Kanpur Road, Lucknow, Hindistan
· Özel Ödül: Bireysel, à Rekha Sultana, Bagladeş
GENEL ŞAMPİYONLUK:
1. Little Angels High School, Gwalior, Hindistan
2. Senanaike College, Sri Lanka
World Council for Total Quality & Excellence in Education’ın (WCTQEE) geleneksel yıllık toplantısının da yapıldığı Konvanda, Konsey kararı uyarınca etkinliği organize eden ve bir yıldır yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdüren Kalbe Mer Başkanı, WCTQEE Türkiye Genel Direktörü Dr. Hayal KÖKSAL’a da “2008 Human Excellence Award” verilmiştir. Gelecek yıl etkinliklerin daha da yaygınlaştırıldığı çalışmalar hakkında daha fazla bilgi almak için altta belirtilen adresleri ziyaret ediniz. Teşekkürlerimizle.
http://www.hayalkoksal.com/konvan
http://www.hayalkoksal.com/
http://www.kaliteokullari.com/
http://www.bilisimcimartilar.com/
http://www.sugeder.org/
http://www.bigg-ist.com/
Dr. Hayal KÖKSAL Konvan Koordinatörü
WCTQEE Türkiye Genel Direktörü
hayal@hayalkoksal.com
0 212 341 26 01
0 532 373 84 87
NOT: Kısa bir süre tatil için yazılarıma ara veriyorum. Sevgilerimle...

14 Eylül 2008 Pazar

Konvan Sonrası İlk "Ask Me" Toplantısı

Değerli Dostlarım,
Konvansiyon sonrası toparlanmalar sürüyor. Sertifikaların hazırlanıp gönderilmesi sonrasında sıra; Konvan'da büyük emeği geçen "Ask me" öğrencilerimizle toplanmaya gelmişti. Dün onu gerçekleştirdik. Konu gün boyu yine Konvandaki ilginç ve unutulmayan anlar, kişilerdi. Ne güzel bir birliktelik yaşanmış ve ne hoş güzelliklere birlikte imza atılmıştı!
Gençlerimizin unutamayacağı olayı katılan diğer ülke çocuklarının da bir ömür boyu unutamayacağı bir gerçek! Neden böyle mutlu, verimli, barış odaklı olayları arttırmak yerine birbirimizle dövüşür, didişiriz? Anlamak mümkün değil!!!
Sevgilerimle güzel bir pazar günü diliyorum.
HAYAL

9 Eylül 2008 Salı

Hepimiz Kardeşiz!






Değerli Dostlar,
Üstünden 10 gün geçmesine rağmen hala 11. Uluslararası Öğrenci İmece Halkalari Konvansiyonu'nun izleri ve güzel hatıraları bizleri ve misafirlerimizi etkilemeye devam ediyor. Gelen resimler ve dönütler öylesine canlı, keyifli ve mutluluk verici ki; bir kez daha ülkemizi çok güzel tanıttığımızı ve müthiş dostluklar kurulmuş olduğunu anlıyor ve huzur duyuyoruz.
Bu kez candan teşekkürlerimizi bu resimleri çektiğimiz 27 Ağustos akşamında bize arabalı bir vapur tahsis ederek, müthiş bir yemek şöleni ve eğlence ortamı sunan İstanbul büyükşehir Belediyesine gönderiyoruz. İDO'dan, Beltur'a; Spor ve Kültür Şubesi'nden, İETT ve Belediye Tiyatrosuna kadar tüm ekiplerin etkinliğimize destek verdiği etkinlik için başta Tülay Erünsal Hanımefendi ve Muammer Erol Beyefendi olmak üzere tüm ilgililere sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. İlköğretim Düzeyinde en çok ödülü alan Hindistan'dan "Little Angels School"un sorumlu öğretmeni Yogi bu gezide eşsiz Boğazımızı şöyle tanımlıyordu:
"İstanbul inanılmaz büyülü bir şehir. Boğaz turunda kendimizi bir kartpostalın içinden geçiyor zannettik..."
Başka söze hacet var mı? Sonsuz sevgi ve saygılarımızı katkı veren herkese gönderiyor ve daha fazla dönüt için; http://www.hayalkoksal.com/konvan adresini ziyaret etmenizi diliyoruz.
Hayal KÖKSAL
NOT:Resimlerdeki kişiler "Kardeşlik" duygusunun en güzel örneklerini veriyor; Sol başta Sayın Zeliha Doğan ve ABD'den Leslie Janoe, Ortada sevgili Hintli kardeşim Dr. Vineeta Kamran ve sağda her zaman yanımda olan sevgili kardeşlerim; Hatice Bal, Alev bulut ve Nilüfer Özbey. İyi ki varlar ve benimleler...

7 Eylül 2008 Pazar

Yarın Okullar Açılıyor


Tüm öğrenci ve öğretmenlerimize
başarılı, mutlu ve verimli bir eğitim-öğretim yılı diliyorum.
En büyük destekleri; idareciler ve aileler. Onlara da sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Eğitim gerçek bir İMECE olup sonucu BAŞARI VE MUTLULUK'tur.
HAYDİ YAKALAYALIM...