28 Ekim 2010 Perşembe

CUMHURİYET BAYRAMI'NDA ŞEKER TADINDA BİR MEKTUP


DEĞERLİ DOSTLARIM,
GEÇMİŞ YILLARDA BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ, EĞİTİM FAKÜLTESİ'NDE ÖĞRENCİM OLMUŞ GENÇ BİR MESLEKTAŞIMDAN GELEN MEKTUP BENİM İÇİN BİR BAYRAM HEDİYESİ OLDU. BUNU SİZLERLE PAYLAŞMADAN EDEMEYECEĞİM. İŞTE BÖYLESİ MEKTUP VEYA İLETİLERİ ALMAK BİR ÖĞRETMENİN EN MUTLU OLDUĞU ANLARDAN BİRİ. BAŞARILARININ DAİM OLMASINI DİLİYOR, SENİ SEVGİYLE KUCAKLIYORUM SEVGİLİ SEYDEM...
HAYAL KÖKSAL

Merhabalar Sevgili Hayal Hocam,
Blogunuzun baslığı olan “Hayalden Gerçeğe” doğru bir adım atıyorum. Bunda hiç şüphesiz sizin varlığınızın katkısı çok büyük. Ne şanslıyım ki; Boğaziçi Üniversitesindeki ilk lisans yılımda sizi tanıdım. Bu derste Köy Enstitülerinin ana felsefesini sizden öğrendim. Artık eskisi gibi olamazdım, mutlaka daha fazla öğrenmeli ve sadece öğrenmek ile kalmayıp etrafımı da aydınlatmalıydım tıpkı bir köy enstitülü gibi. Çalışma azmimi sizden ve köy enstitüsü felsefesinden almıştım bir kere, bunun sonucunda Milli Eğitim Bakanlığından, yüksek lisans ve doktora eğitimimi Amerika Birleşik Devletlerinde devam etmek üzere burs kazandım. Bursumu ülkemizin en çok üzerinde çalışmalara, araştırmalara ihtiyacı olan "Engellilik" konusunda kullanmaya karar verdim. "South Carolina Üniversitesi, Rehabilitasyon Danışmanlığı Programı"na başvurdum ve dün kabul edildiğimi öğrendim, çok sevinçliyim. Bu mutluluğumu sizinle paylaşmak istedim, çünkü benim bu bursu kazanıp, yüksek lisansa kabul edilme sürecimde katkınız ve hakkınız çok fazla. Söz veriyorum hocam, bana verilen imkanı çok iyi değerlendireceğim, sizi örnek alarak kendimi en iyi şekilde geliştireceğim. Eğitimimi bitirip ülkeme döndüğümde umarım sizinle birlikte çok güzel çalışmalarda yer alırız çünkü sizden öğreneceğim daha çok şey var…..
Saygılarımla
Seydem Hancıoğlu

26 Ekim 2010 Salı

Teşekkürlerimle....


Değerli Dostlarım,
Ekim ayı başından bu yana yoğun günler yaşadık. Önce Bilişimci Martılar Projelerinin Ödül Töreni, hemen arkasından ise 2 ayrı Konferans'ta 3 ayrı bildiri sunumu.
İlki 5. Pozitif Psikoterapi dünya Kongresi, ikincisi ise 7. Uluslararası Bilişim Konferansı idi. Bundan sonraki çalışmam; 11-13 Kasım tarihlerinde Antalya'da gerçekleştirilecek olan "İconte Konferansı"nda sunulacak bildirimdir. Tüm bu paylaşımların nedeni;

1- Çatışmasız Sorun çözümü ve sivil inisiyatif geliştirilmesi konusunda hazırladığım müfredatın üniversite, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarında tanıtımı ve hayata geçirilmesi,
2- Saygın genç liderler yetiştirme konusunda geliştirdiğimiz Kamp ve eğitim programının ilgili kurum ve beireylerle paylaşılmasıdır.

Bugünkü yazımın esas amacı 7. Uluslararası bilişimci Martılar Ödül töreni'ne katkı sağlayan destek kurum ve bireylere gecikmiş teşekkür etmektir:

Öncelikle bu etkinliğe katılmak üzere yol harcamalarını ve izin prosedürlerini halledip yollara düşen başta Hindistan Little Angels High School (LAHS) olmak üzere Muğla Turgut Reis Anadolu Lisesi, Muğla Üniversitesi, Burdur Bahçelievler İlköğretim okulu, Hatay Bedii Sabuncu İlköğretim okulu, İzmir Işıkkent Okulları, İzmir Kemalpaşa Sekiz Eylül İlköğretim Okulu, Çorlu Velimeşe İlköğretim Okulu, Irmak Okulları, Sarıyer Vehbi Koç Vakfı lisesi ve de çok değerli Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği halkalarına teşekkür ediyorum. Hem emekleri hem de sağladıkları katma değer için... Biliyoruz ki; hem öğretmen ve idareciler ve hem de sevgili öğrenciler bizler gibi çok şey öğrendi ve kazandı.

Yukardaki resim yıllardır yanımda duran ve projeleriyle çevrelerini aydınlatan sevgili koordinatör arkadaşlarıma ait. Başta Muğla'dan Halil Urgancı ve Mehmet Acet öğretmenlerim; Çorlu'dan sevgili Nilüfer Özbey, izmir'den Nilüfer Atman arkadaşlarım olmak üzere Hatay'dan Ayşe Çetin, Burdur'dan Hüzan Akyol Yılmaz öğretmenlerime candan sevgilerimi sunuyorum. Sadece kendi okullarında değil, diğer okul ve illerde bile etkin oldular. Yenilikçi ve ilerici yürekleriyle farklı mekânlarda güzel ateşler yaktılar.

Sonrasında ise bu etkinliğin gerçekleşmesinde büyük emek veren Kent Konseyi Yürütme Kurulu Başkanı Sayın Adnan Ayber'e; Turban tesislerini kullanmamızı ve Sarıyer-Turban tesisleri arasındaki ekip transferlerini mümkün kılan Sarıyer Belediye Başkanı Sayın Şükrü Genç ve Yardımcısı Şinasi Yalçın'a; Miniatürk gezisi, Enka Okulların salonunun tahsisi, LAHS'ın Irmak Okullarına transferi ve çay-kahve arası için Kültür Müdiremiz Sayın Filiz Coşkun'a, Turban yöneticisi sevgili Fatih Bey ve ekibine, Başşöförlük yöneticilerine çok teşekkür ediyorum.

Ayrıca TURBAN tesislerindeki yemekler için sponsor olan Sarı Platfrom üyesi, Soyak Catering Başkanı Akın Bey'e, Ödül günü öğle yemeğini büyük uğraşlar sonucunda Subarro Pizza ve Tad Şirketler Grubunu yönlendirerek destek sağlayan Türkiye Omurilik Derneği yönetimine ve özellikle içten uğraşalrı için Sevgili Gizem Morova'ya, tören sonrası ekipleri İstinya Park'ta güzel bir açık büfeyle ağırlayan Sayın Hakan Kurt Beyefendi ve ekibine, çay-kahve arasındaki kuru pastayı sağlayan Sarıyer Simitevi'ne ve Sarıyer VKV Lisesi'ne, okullara verilen hediyeler arasında yer alan Bilgisayar Kurs Kitabı için Microsoft'a, organik tahta yapboz oyuncaklarını okullara hediye eden Unique İstanbul'dan sevgili Ayşe Ünlü'ye, araç desteği veren Klas Turizm sahibi Rahmi Bey'e çok teşekkür ediyorum.

Program açılışında gözümüzü ve gönlümüzü renklendiren sevgili Çorlu, Velimeşe İlköğretim okulu Folklor ekibi ve çalıştırıcısı sevgili Coşkun Bey'e, Hintli dostlarımızı misafir eden Özel Irmak Lisesi Müdiresi Sayın Meral Bilgin'e; ekibi okula götürüp getirmede bize rehber olarak destek veren Sarıyer Gençlik Meclisi Başkanımız sevgili Berk Ertuğrul'a, tören öncesi ve esnasında büyük teknik destek veren Enka Okulları görevlileri Nilgün Hanım ve Uğur Bey'e sevgilerimi sunuyorum.

Ayrıca aynı gün ilk kez paylaşıma açılan; "Engelleri Empati ile Aşmak" adlı kitabımın ilk baskı sponsorluğunu üstlenen Oki Printing Solutions'un Genel Müdürü sevgili Lusi Adut'a ve kitabın istediğim şekilde tasarımlanıp basılmasını sağlayan A+ Reklam ve Tasarım atölyesi sahibi Apdullah Bey'e ve Dilek Hanım'a teşekkür ediyor ve iyi ki varsınız diyorum.

Bu çalışmaları basınla paylaşmamı sağlayan ve TRT 1'de sesimizi duyurmamızı sağlayan Sürekli Gelişim Derneği Basın danışmanı Sevgili İnci Süer'e, kitap ve Martı haberlerini gazetesinde paylaşan sevgili dostum Figen Atalay'a, IT direktörüm, jüri üyem sevgili Mehmet Gül'e, yanımda olamasalar da bizlerle olduğunu bildiğim jüri üyelerimiz Prof.Dr. Ali Baykal'a, Doç.Dr. Zeynep Kızıltepe'ye, Mehmet Gündöner'e, Arzu Kösereisoğlu'na ve Şeniz Ciritçi'ye; çelenk ve faksıyla anlamlı desteğini yanımda kılan sevgili dostum Prof.Dr. Filiz Karaosmanoğlu'na ve sevgili Ümit Serdaroğlu'nun aziz anısına saygıyla yanımızda olan ve Muğla Üniversitesi ekibine "Prof.Dr. Ümit Serdaroğlu Ödülü"nü sunan sevgili eşi Suna Serdaroğlu'na candan sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Son olarak da her zaman yanımda olarak benim en büyük desteğim olduğunu bilmem kaç milyonuncu kez kanıtlayan Sü Ge Der Genel sekreteri, sevgili eşim Servet Köksal'a en içten duygularımı sunuyorum. Bu çalışmada adını anmayı unuttuğum dostum varsa özür diliyor; varlıklarıyla töreni unutulmaz kılan tüm dostlarımı can-ı yürekten selamlıyorum.

2011 Martılarına katılmak isteyen ekipler 1 Kasım tarihinden itibaren kayıtlarını yaptırmaya başlayacak. Kayıtlar 30 Kasım tarihinde sona erecek. Bu yıl iki konumuz var:
1. "Saygın insan" yetiştirmede önümüzdeki engeller, nedenleri ve çözüm yolları.
2. "Sporda Centilmenlik (Fairplay)" önündeki engeller ve çözüm yolları.

Sonsuz sevgi ve saygılarımla...
Dr. Hayal KÖKSAL

17 Ekim 2010 Pazar

Son Haberler




Sevgili Dostlar,
Tarafımdan tasarlanan ve hazırlanan; yaklaşık 50 gerçek engelli yaşam öyküsünü_sorunlar ve çözüm yollarıyla_ içeren yeni kitabımız çıktı.
Bu kitabın satışı Sürekli Gelişim Derneği (Sü Ge Der)(www.sugeder.org)tarafından yapılacaktır. kitabın geliri; Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nin Gürpınar'daki Hüsnü Ayık Bakımevi'nde yürütülmekte olan "Engellilerin Yetkilendirilmesi ve Engelliler için liderlik Akademisi Projesi"nde ve kitabın sonraki baskılarında kullanılacaktır. İlk baskının sponsoru olan OKİ Printing Solution'ın Türkiye Merkezi yetkililerine teşekkürü borç biliriz.
Daha fazla bilgi ve sipariş için bizi arayınız:
Tel: 0 212 341 26 01 Faks: 0 212 341 26 02 hayal@sugeder.org

9 Ekim 2010 Cumartesi günü İstinye'deki Enka Okulları Oditoryumu'nda Sarıyer Kent Konseyi ve Sarıyer Belediyesinin işbirliğiyle organize edilen 7. Uluslararası Bilişimci Martılar Projesi Ödül Töreni 17 ekibin katılımıyla gerçekleşti. 170 öğrenci ve öğretmenin katıldığı etkinlikte katılımcılar çok keyifli anlar yaşadılar. Tüm katılımcılara ve katkı sağlayanlara sonsuz teşekkürler.

9-12 Ekim 2010 tarihleri arasında Bostancı Green Park Otel'de gerçekleştirilen 5th World Congress for Positive Psychotherapy'ye 11 ve 12 tarihlerinde iki bildirimle katıldım: "Nonviolent Curriculum Development" ve "Dignified Young Leaders" başlıklı bildirilerim hakkında daha fazla bilgi almak için beni arayabilirsiniz.

20-22 Ekim tarihleri arasında Ataşehir Anabilim Kurumlarında gerçekleştirilecek olan; "7. Uluslararası Çocuk ve İletişim Kongresi ve Çocuk Filmleri Festivali"nde Anne ve Babalarla Öğretmenler için hazırlanmış Şiddetsiz Program Geliştirme konulu bir bildirim var. Akademik sunuların yapılacağı 21 Ekim perşembe günü görüşmek üzere...

11-13 Kasım tarihleri arasında Antalya Porto Bello Otelinde gerçekleştirilecek olan İCONTE Kongresinde (www.iconte.org) yine Saygın Liderler Kampı konusunda hazırladığım bildirim sunulacaktır. İlgilenen dostlarımın üstteki linki tıklayarak programı izlemesini rica ederim.

Sonsuz sevgi ve saygılarımla...
Hayal Köksal

11 Ekim 2010 Pazartesi

Martılar Sarıyer'deydi....






7. ULUSLARARASI BİLİŞİMCİ MARTI EKİPLERİ "SANAT DESTEĞİYLE NİTELİKLİ İNSAN YETİŞTİRMEK" KONUSUNA ODAKLANARAK YÜRÜTTÜKLERİ PROJELERİNİ SUNARAK ÖDÜL VE SERTİFİKALARINI ALDILAR.
TÜRKİYE OMURİLİK FELÇLİLERİ DERNEĞİ'NİN EMPATİ MARTI EKİBİ DE ÜSTÜN PERFORMANSI İLE GÖNÜLLERİ FETHETTİ.PROJELERİ İÇİNDE HAYATA GEÇİRDİĞİMİZ KİTAP ÇALIŞMASI DA BU TÖRENDE PİYASAYA SUNULDU. KİTABIMIZIN İSMİ: ENGELLERİ EMPATİ İLE AŞMAK. KİTABI ADRESİMZİDEN İSTEYEBİLİRSİNİZ.
HİNDİSTAN'DAN GELEN TEK EKİP GWALIOR'DAN LITTLE ANGELS HIGH SCHOOL İDİ. TÜRK ÖĞRENCİLERLE KAYNAŞAN HİNTLİ ÇOCUKLAR 13 EKİM'E KADAR İLİMİZİ GEZMEYE DEVAM EDİYOR.
KEYİFLİ VE PAYLAŞIMCI BİR TOPLANTININ ARDINDAN EĞLENMEYİ DE İHMAL ETMEYEN MARTILAR GELECEK YIL SANAL OLACAK VE"SPORDA CENTİLMENLİK" VE "SAYGIN İNSAN" TEMALARIYLA UÇACAK.
EMEĞİ GEÇEN TÜM DOSTLARIMIZA EN İÇTEN TEŞEKKÜRLERİMİZLE....
HAYAL KÖKSAL

7 Ekim 2010 Perşembe

Ödül Töreni ve Son Adımlar...


Değerli Dostlarımız,
Sarıyer Kent Konseyi ve Sarıyer Belediyesi işbirliğiyle düzenlediğimiz 7. ULUSLARARASI BİLİŞİMCİ MARTILAR ÖDÜL TÖRENİ'nin son adımları atılmakta... Bugün Hindistan, Gwalior'dan iki yıldan beri yabancı ülkeler şampiyonluğunu elinden bırakmayan Little Angels High School ekibini karşıladık. Yarın Hatay, Burdur, İzmir ve Muğla ekiplerimiz gelmiş olacaklar. Ödül günü ise Çorlu, Irmak, VKV ve TOFD Martıları imecemizi tamamlayacak. Heyecanlı ve mutluyuz. 170 öğrenci birlikte 10 aydır içinde oldukları ve emek verdikleri çalışmanın güzel heyecanını yaşayacak, derece ve yarışma derdine düşmeden! Biliyorlar ki hepsi kazanan... Bu anlayışı kurumlarımızda yerleştirdiğimiz zaman gelecek için kıskançlık, yıpratma, küçümseme gibi olumsuz duygu ve düşünceleri yok etmiş olacağız. Vefa, işbirliği, fedakarlık gibi güzel duygularımız yine ön sıraya oturacak. Hayal kurduğumu düşünebilirsiniz ama bunlar benim eğitimci ve anne olarak gerçekleştirmeye çalıştığım değerler. Nasıl mı dersiniz? tabii ki projeler ve ortak çalışmalar yoluyla... Aynen sayfamın adı gibi: "HAYALDEN GERÇEĞE...".
Öyle bir imece yaşadık ki bu etkinlikte Teşekkür Belgeleri BİLE koca bir yığın oldu. Verilen desteğin ebatı hiç önemli değil! Önemli olan yardımlaşmaya niyet edip el vermek.Cumartesi günü gelebilen dostları İstinye'deki Enka Okulalrı'na bekliyoruz. Herşey paylaşınca güzel...
Sevgilerimle.
Hayal KÖKSAL

5 Ekim 2010 Salı

DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ

TÜM EĞİTİMCİ DOSTLARIMIN " DÜNYA ÖĞRETMENLER GÜNÜ" KUTLU OLSUN.
EĞİTİM BİR TOPLUMUN TEMEL YAPI TAŞI VE O YAPIYI GÜÇLÜ KILMAK DA ÖĞRETMENLERE DÜŞEN TEMEL GÖREV. DÜNYANIN EN KUTSAL GÖREVİNİ YAPAN SİZLER, BİZLER... YENİ KUŞAKLARIN BİZLERİN ESERİ OLACAĞI GERÇEĞİNİ ASLA UNUTMADAN ÇALIŞMALIYIZ.
SEVGİLERİMLE.

HAYAL KÖKSAL

2 Ekim 2010 Cumartesi

Bir Engelli Dostumuzdan Mektup Var...



Sevgili Dostlarım,
Bir süredir yaşamımı dolduran yeni dostlarım var. Kendileriyle 17 Ağustos'ta başlayan güzel bir proje nedeniyle tanıştım. Hüsnü Ayık Özel Bakım Evi, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği tarafından kurulmuş ve sakinlerine aşağıdaki satırlarda okuyacağınız duygu ve düşünceleri yaratan bir "cennet". Muhteşem insanlardan oluşan bu kişileri görme zamanım yaklaştıkça nasıl heyecan duyduğumu anlatamam! İşte yukarıda resimlerini gördüğünüz sevgili Yaşar Beyin paylaşımı. Sonsuz sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL

Merhaba dostlar…
Hiç düşündünüz mü? Dünya ya nerede, nasıl geldiğini hatırlayanınız var mı? Peki nerede, ne zaman öleceğinizi bilebilir misiniz? Tabiî ki hayır. Veya şöyle diyelim; Doğduğunuz günden öleceğiniz güne kadar nerelerde, neler yaşayacağınızı bilseniz her şeye rağmen yinede dünyaya gelmek, yinede yaşamak ister miydiniz acaba? Bir düşünseniz ya doğumdan ölüme koca bir ömür; Upuzun bir hayat. Gecesi ile gündüzü ile ayı ile güneşi ile yazı ile, baharı ile kışı ile tabiat olayları, doğal güzellikleri ve doğal afetleri ile dolu, dolu bir hayat. Öyle bir hayat ki! İçinde; Fakirliğin, zenginliğin. İyiliğin,kötülüğün, bencilliğin, iftiranın, yalancılığın, Sahtekârlığın veya doğruluğun, dürüstlüğün, Aşkın, sevginin, ya da ihtirasın, düşmanlığın, Savaşların, açlığın, sefaletin ya da terörün, matemlerin siyasi kavgaların, dostluğun, kardeşliğin, kazaların, hastalıkların, sağlığın, mutlulukların, doğumların, düğünlerin, bayramların, kısacası Yaradan’ın yazdığı her şeyin ama her şeyin olduğu, hepinize ayrı, ayrı zaman ve biçimlerde yazıldığı bu hayatı baştan bilseniz yaşamak ister miydiniz? Düşünsenize. Hepinizin hayatı birer film, birer roman değil mi? Birçok romanlar birçok filmler insanların gerçek yaşamlarından esinlenerek yapılmamış mı? Uçsuz bucaksız gök kubbenin altında dünyayı düşünün. Denizlerden, karalardan, kıtalardan, ülkelerden oluşmuş bu dünyada havası ile suyu ile tabii kaynakları ve doğal zenginlikleri ile Irkları, dilleri, dinleri, kültürleri, yaşam tarzları farklı olan biz insanların yaşaması için gerekli olan her şey var. Ve bizler öyle şanslıyız ki dört mevsimin yaşandığı, üç tarafı denizlerle çevrili, yer altı ve doğal zenginlikleri ile tarihi ile dili, dini, kültürü ile ulusu ile eşsiz bir ülke olan ve topraklarından bereket fışkıran büyük Türkiye’nin vatandaşlarıyız. İnanın ki çok şanslıyız. Düşünün biraz aklınızı zorlayın. Türkiye’nin nüfusunu düşünün ve bu nüfusun 8,5 milyonunun engelli olduğunu ve kimi doğuştan, kimi sonradan, kimi görme engelli, kimi işitme engelli, kimi zihinsel engelli ve kimi de bizler gibi kimi bir kaza sonucu, sığ suya dalma sonucu, ateşli silahla yaralanma, düşme, dikkatsizlik ve ihmalkârlık sonucu omurilik felçlisi olmuş. Çeşitli zorluklara karşı yaşam mücadelesi veren binlerce kişinin içinde en şanslı insanlarız. Şanslıyız çünkü şu anda ikamet ettiğimiz ve hiçbir maddi karşılık beklenmeden her türlü bakım ve diğer zaruri ihtiyaçlarımızın karşılandığı Dünyadaki cennet dediğimiz bu yerde kalıyoruz.
Sevgili gönül dostlarım, değerli arkadaşlarım. T.O.F.D. Başkanımız saygıdeğer Ramazan Baş’ın da televizyonda yayınlanan Empati TV programında anlattığı gibi hayalini kurduğu, düşlerinde deniz fenerini gördüğü bir zamanlar boş bir arazi olan bu yere sihirli bir değnek değdi. Sihirli eller ve fedakâr insanlar bir araya geldi ve şimdi balkonundan Ramazan Bey’in düşlerinde gördüğü denizin ve fenerin göründüğü ve bizlerin dostluk, sağlık ve mutluluk içinde yaşadığımız Hüsnü Ayık Bakım merkezi oldu. Bizler bu merkezin ilk sakinleri olmanın onurunu, gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Peki, şimdi şanslı değimliyiz arkadaşlar?
Değerli kader arkadaşlarım Hüsnü Ayık Bakım Merkezi Türkiye’de emsalsiz bir örnek, bir ilk. İlk diyorum çünkü Türkiye’de ilk defa bir işadamı kendi arazisine hiç kimseden maddi manevi hiç bir destek almadan ve maddi manevi hiçbir fedakârlıktan çekinmeden bu eşiz eseri yapıyor ve sadece omurilik felçlilerinin kalabilmesi için Türkiye’de kamu yararına hizmet veren T.O.F.D.’ye veriyor. Bizler Türkiye’nin çeşitli yörelerinde ulaşım sorunu, bakım sorunu, sağlık sorunu gibi sorunlar yaşadığımız ve geçim sıkıntısı çektiğimiz için buraya geldik. Bizim gibi buraya gelmek için müracaatta bulunanlar arasından seçilmemiz ve T.O.F.D. ile Sosyal Hizmetler tarafından burada ömür boyu kalmaya uygun görülmemiz şanslı olduğumuzu göstermez mi arkadaşlar?
Değerli kader arkadaşlarım. Bizlere bu sıcak yuvayı yaptıran ancak açılışını göremeyen Hüsnü Ayık Beyefendi’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Ve çok teşekkür ediyorum. Ailesine ve genel müdürleri Temel Bey’e teşekkür ediyorum. Bu sıcak yuvanın yapılması için ve hala sağlığını hiçe sayıp bizim için büyük fedakârlıklara katlanan T.O.F.D. başkanı Sayın Ramazan Baş Beyefendiye teşekkür ediyorum. T.O.F.D. yönetim kuruluna ve çalışanlarına, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle, bu sıcak yuvanın daha da gelişmesi için değerli vakitlerini ayırarak T.O.F.D İmece’sini kuran çok değerli insan Dr. HAYAL Köksal hocamıza ve değerli eşi Servet Bey’e çok, çok teşekkür ediyorum. Bakım evimizin değerli müdürü Emre Bey’ e teşekkür ediyorum. Her sorunumuzla ilgilenen Psikologumuz Seda hanıma teşekkür ediyorum. Fizyoterapistimiz İbrahim Beye. Değerli sağlık elemanlarımıza, Fedakâr bakım elemanlarımıza, Temizlik Teknik ve Güvenlik elemanlarımıza çok ama çok teşekkür ederim.
Sevgili gönül dostlarım, değerli kader arkadaşlarım. Hüsnü Ayık Bakım Merkezi bağışlarla, yardımlarla, Sosyal ve kültürel etkinliklerle yaşatılmaya çalışılıyor. Bütün bunlar bizlerin burada yaşayabilmemiz için yapılıyor. Peki arkadaşlar. Bütün bunlar bizim için yapılıyor da, biz ne bekliyoruz arkadaşlar. Hep beraber el ele, gönül, gönül’e TOFD İmecesi ile Daha sağlıklı, daha mutlu ve daha güzel günlere var mısınız? Arkadaşlar, var mısınız? Ben de sizlerle varım. İyi ki varsınız arkadaşlar. Hepinize çok teşekkür eder. Saygı ve sevgilerimi sunarım. Sağ olun var olun.
Yaşar Korkut,20.09.2010