29 Ağustos 2009 Cumartesi

Zafer Bayramı Kutlu olsun

ZAFER BAYRAMI'MIZ KUTLU OLSUN.
Zafer Bayramı, en önemli ulusal bayramlarımızdan biridir. Her yıl 30 Ağustos günü kutlanır. Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos'ta başlayıp, 30 Ağustos'ta Dumlupınarda büyük lider Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terketmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.
Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Ankara ve İzmir'de kutlanmıştır. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur. Zafer Bayramı, tüm yurtta törenlerle kutlanır. Devlet erkânı ve bir çok vatandaş, Ankara'da Anıtkabir'i, diğer illerde de anıt ve şehitlikleri ziyaret edip, Mustafa Kemal Atatürk'e, silâh arkadaşlarına ve komutasında savaşmış askerlere şükranlarını sunar. Hemen hemen her yerleşim yerinde, askerî birlikler geçit törenlerine katılır. Ayrıca dış temsilciliklerde de çeşitli kutlamalar yapılır. Her yıl, Kara Harp Okulu bu tarihte mezun verir. Tüm subay rütbe değişiklikleri bu tarihte geçerli olur.
23 Ağustos - 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşıyla Yunan orduları gerilemek zorunda kaldı. Bu uzun zamandır Türk ordularının elde ettiği ilk başarıdır. TBMM tarafından Sakarya Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal'e "mareşal" ve "gazi" unvanları verildi. Tarihin bu dönüm noktasından sonra Yunan ordularının topraktan atılma kararı alınır. 1922 ağustosuna kadar hazırlıklar tamamlanır. Güneydeki Türk birlikleri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydırıldı. İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane gizlice Anadolu topraklarına getirtildi. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silahlar satın alındı. Orduya taarruz eğitimi yaptırıldı. Gazi Mustafa Kemal'in başkomutanlığını yaptığı Türk ordusu, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı. Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Taarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden temizlenmiş oldu.
Bu tarihten, Atatürk'ün ölümüne kadar yapılan önemli işlerin de aynı tarihi taşıması nedeniyle onları da listeleme gereği duydum. 15 yılda çok büyük işler başarılmış.
İşte birkaç tanesi:
1922 - Büyük Taarruz zaferle sonuçlandı.
1924 - Gazi Mustafa Kemal Paşa, Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın ikinci yıldönümünde, Dumlupınar
'da Meçhul Asker Anıtının temelini attı.
1924 - Türkiye İş Bankası
, ilk işlemini yaparak faaliyetlerine başladı. Bankanın kuruluş sermayesi 1 milyon liraydı.
1925
- Mustafa Kemal Paşa, "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyyedir" dedi.
1930 - Ankara-Sivas demiryolu hattı ve Sivas İstasyonu, Başbakan İsmet Paşa'nın konuşmasıyla hizmete açıldı.
1937 - Van Gölü'nde ilk vapur seferi yapıldı.
1937 - Atatürk'ün manevi kızı Sabiha Gökçen'e, 1935'te girdiği Eskişehir Hava Mektebi'nde, tayyareci diploması verildi.
"AZ ZAMANDA ÇOK İŞ YAPMAK" budur!
Bir ülkenin gelişiminde gerekli olan köklü bankacılık,
kabotaj ve denizlere verilen önem,
demiryolları ile tüm ülkeyi donatmak,
şehitlerine ve tarihe önem vermek,
kadınların her türlü işi yapabilme yetisine ve gücüne güvenmek, teşvik etmek ve hatta uçmalarına olanak sağlayan koca bir yüreğe sahip olmak,
istikbalin göklerde olduğunu sezebilmek ve
laikliğin bir ülke için vazgeçilmez olduğunu vurgulayabilmek.
Zafer Bayramımız kutlu olsun.
Hayal Köksal
Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/30_Zafer Bayramı
Resim Kaynak:beykonak.bel.tr

25 Ağustos 2009 Salı

Hindistan'daki Müthiş Etkinlik...

12. Uluslararası Öğrenci Kalite Halkaları Konvansiyonu’na Katılım için kayıtlar başladı!
Geçen yıl Türkiye’nin evsahipliğini yaptığı "Uluslararası Öğrenci Kalite Kontrol (İmece) Halkaları Konvansiyonu"nun onikincisi yine bu Konvanın başlangıç yeri olan Lucknow, Hindistan'daki UNESCO Barış Eğitimi Ödüllü, Guinness rekorlar kitabına göre dünyanın en büyük okulu (35 bir öğrenci) olan City Montessori School'da; World Council For Total Quality and Excellence In Education (WCTQEE), QCI International, USA ve Quality Circle Forum of India işbirliğiyle yapılacak (http://www.cmseducation.org/icsqcc ).
“Barış ve Birlik için Kalite” ana temalı etkinliğin vaka sunumları da bu konuya odaklanacak.
Kolaj yarışmasının konuları:
“Kalite uyumda saklıdır”,
“İnnovasyon yoluyla Kaliteli Eğitim”.
Münazara yarışmasının konusu:
Eğitim; becerilerin algılanmasıdır.
Poster ve Slogan yarışmasının konusu:
İş yaşamının kalitesi
Drama yarışmasının konusu:
Kalite dostluk gerektirir.
Öğretmen ve akademisyen sunumlarının konuları:
Eğitimde Yenilikçilik,
Eğitimin niteliği ile ilgili beklentiler,
Toplam Kalite İnsanı yetiştirmede bir inisiyatif: Eğitimde Toplam Kalite Yönetimi,
Toplumun yol göstericisi olan okullar inşa etmede Toplam Kalite,
Eğitimde 5 S,
Eğitimde Six Sigma.
Tüm dünyadan öğrenci, öğretmen, akademisyen, kalite uzmanı, profesyonel ve yöneticilerin katılması beklenen bu mega eğitim olayına katılacak kişilerin ülkelerinin WCTQEE Genel Direktörüyle temasa geçmesi gerekiyor ki Türkiye için bu kişi benim.
Bu katılımda kalacak yer, yemek ve havaalanı transferleri CMS tarafından Türk katılımcılara ücretsiz olarak sağlanacak. Uçak ücretleri ve 100 Dolar'ın (Vize ve diğer masraflar için) katılımcıya ait olduğu etkinlikle ilgili diğer kuralları da öğrenmeniz amacıyla ve de 2-5 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek olan bu etkinlikte bildiri sunmak isteyen öğretmen ve/ya akademisyen ve de öğrenci imece halkaları yarışmalarına katılmak isteyen (Vaka sunumu, kolaj, poster, drama, quiz, halk oyunları ve münazara alanlarında) okulların acilen benimle görüşmesi gerekiyor. Hazırlıkların tamamlanması ve geçmiş yılların deneyimlerinin paylaşılması adına bu önemli.
Sevgilerimle hepinize iyi günler diliyorum.
Dr.Hayal KÖKSAL
WCTQEE, Türkiye Genel Direktörü
12. ICSQCC Organizasyon Komitesi Üyesi
hayal@hayalkoksal.com
0 532 373 84 87

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Engellilerimize destek vermek görevimiz ve borcumuzdur.



Değerli Dostlarım,

Gerçekten güzel çalışmalara imza attığına inandığım ve Danışmanlar Kurulu üyeleri arasında yer almaktan gurur duyduğum; "Bedensel Engellilerle dayanışma Derneği (BEDD)"nin Başkanı Sayın Kemal Demirel'den gelen iletiyi paylaşarak ve içinde bulunduğumuz özel günlerde gereken ilgiyi göstereceğinizden emin olarak size iyi bir hafta diliyorum.
Sevgilerimle...
Hayal Köksal
FARKI YARATMAK ZORUNDAYIZ.
...Yılda 5 bin kişiye yardım eden bir kuruluş olarak... geçen yıl dünyayı saran küresel ekonomik çöküntü maalesef bizleri de çok etkiledi. Başarmak zorundayız. Bu sene fark olmalı. Bu sene etkileri aşmak zorundayız. Bunun için hepimize görev düşmektedir. Bu onurlu mücadelede sizleri yanımda görmek istiyorum.
Farkı yaratalım. Ülke çapında gönüllüler ordusu kurdum. Gönüllülerimiz en önemli noktalarda 500 bin adet broşür dağıtımı yapmakta ve mail destekleri dünya ya seslenmekte. Çeşitli gazetelere reklamlar verilmekte. Fakslar, mailler, web siteleri, köşe yazarları, büyül alışveriş merkezlerinde kurulan tanıtım standları ile farkındalığı yaymaya çalışmaktayız. Her birimizin elinden gelenleri mutlaka vardır. Bu bir mail desteği, broşür dağıtma, haber yaptırma, web siteleri desteği, çalıştığınız şirkete tanıtım ve destek sağlama..vs.
Farkı yaratmada kararlıyız.
Yarın kimin, ne olacağı belli değil. Kendi geleceğimizin huzuru için bizden umudu bekleyenlere o eli uzatalım. Uzanan elin sıcaklığı olmalı, yüreğimizin olduğu gibi....Huzurlu uyumamız için nedenimiz olmalı.
Haydi o nedeni yaratalım. Yaratacağınız fark kendi hayatınızda da farkı yaratacaktır. Aşk adamları bu farkla kendini belli etmeli. Broşür isterseniz derneğimizde binlercesi var, mail desteği vermek isterseniz ekte, haber yapmak veya çevremizi yönlendirmek se, o da içimizdeki ruh ve aşka bağlı.
Sevgiyle, hürmetle kalın.
Kemal DEMİREL

http://www.bedd.org.tr/

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Bir Değerimizi daha yitirdik.

Ressam-şair Bedri Rahmi Eyüboğlu ve yazar Sabahattin Eyüboğlu'nun kız kardeşi, Türkiye'nin ilk kadın mimarlarından Mualla Eyüboğlu Anhegger, kalp yetmezliği nedeniyle 90 yaşında İstanbul'da vefat etti.
Erzurum Aziziye'de 1919 yılında doğan Mualla Eyüboğlu, 1942'de Güzel Sanatlar Akademisi Mimari Bölümü'nden mezun oldu.
Türkiye'nin ilk kadın mimarlarından olan Eyüboğlu, köy enstitüleri programında görev alan ağabeyi Sabahattin Eyüboğlu ve İsmail Hakkı Tonguç başta olmak üzere öncü isimlerle birlikte, köy enstitüsünde mimar, inşaat sorumlusu, öğretmen olarak çalıştı. 1947 yılından itibaren meslekî hayatı boyunca arkeolojik kazılarda, koruma kurullarında, tarihî anıtların onarımlarını yürüten Eyüboğlu, başta Rumelihisarı ve Topkapı Sarayı Harem Dairesi olmak üzere sayısız tarihi eserin restorasyonunu yaptı.
Eyüboğlu, 2001 yılında vefat eden Alman Türkolog ve tarih araştırmacısı Dr. Robert Anhegger ile evliydi.
Mualla Eyüboğlu'nun cenazesi, Salı günü Teşvikiye Camisi'nde öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Topkapı Merkez Efendi Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Büyük kayıpla ilgili olarak Yeni Kuşak köy Enstitülüleri Derneği Genel Başkanı Sayın Prof.Dr. Kemal Kocabaş şu mesajı paylaştı:
"Cumhuriyetimizin aydınlanma Işığı Köy Enstitüleri İmecesine 21 yaşında bir mimar olarak katılan Sabahattin Eyüboğlu ve Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kız kardeşi, Ortaklar Köy Enstitüsü mimarı Sayın Mualla Eyüboğlu'nu dün kaybettik. Anısına saygıyla...
Toprağı Bol Olsun..."

14 Ağustos 2009 Cuma

Hayattan Öğütler


HAYATTAN ÖĞÜTLER

Hiçbir şey için acele etmeyeceksin hayatta.

Akarken yılların ardından, tadını çıkaracaksın.

Keyif alacaksın, sevinçten, mutluluktan, hüzünden, acıdan.

Çoğalacaksın, zenginleşeceksin.

Bileceksin ki; bütün bunlar başka zenginliklere gebe.

Hayatında hiçbir şey olmuyor sanacaksın.

Sanki hep bekliyormuş gibi hissedeceksin.

Sonradan anlayacaksın ki, boşa geçen zaman değil.

Olgunluğuna kattığın bir katman aslında.

Önce kendine saygı duyacaksın.

Bileceksin iyi huyunu, kötü huyunu.

Sonra kabul edeceksin hatanı, egonu.

Sıra gelecek insanları olduğunca kabullenmeye.

Kimseyi değiştirmek için çaba sarfetmemeye.

Değişimi sadece kendinde yaşayacaksın.

Sadece kendinle yarışacaksın.

Başkalarını geçmek gibi bir derdin olmayacak.


Aşka sıra geldiğinde de durum aynı.

Hayatını paylaştığın insanla yan yana olacaksın daima.

Ne karşı karşıya, ne bir adım geri ne de ileri.

Onunla yarışmak için beraber değilsin.

Unutma onunla sadece bir ömrü paylaşacaksın.

Sevgiyle, saygıyla, şefkatle, güvenle.

Bir dağ gibi özgür, sağlam olmaksa niyetin.

Bu hakkı sevdiğine de vereceksin.


Bu güzel iletiyi benimle paylaşan değerli dostum İfral Turgut'a teşekkür ediyorum. Her satırı bir ömre bedel, gerçekten de...

Hayal Köksal

6 Ağustos 2009 Perşembe

Boğaziçi EREC ve NYIT Eğitim Konferansları sona erdi

Değerli Dostlarım,
Son günlerde gerçekten hem çok eğitici ve hem de çok eğlenceli deneyimler yaşadım. Engellilerle Dayanışma Derneğinin üyelerinden Sayın Ahmet Bağbekleyen Beyefendi'nin Cem Radyo'daki "İyilik Öncüleri" programında yaptığımız söyleşi gerçekten çok verimliydi.
Öte yandan 3-5 Ağustos günleri arasında Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim ve Araştırma Kulübü (EREC), New York Institute of Technology, University of North Florida ve American School Couselor Association işbirliğinde gerçekleştirilen ve bu yıl 2.si gerçekleştirilen Eğitim Konferansları benim ve inanıyorum ki diğer katılımcılar açısından hem çok verimli ve hem de çok eğlenceli geçti. Çok değerli dostluklar oluştu. Bu konuda büyük emeği geçen; Seçil, Olcay, Abdullah ve diğer organizatör öğrencilerimize teşekkür ediyorum. Gerçekten güzel bir iş başardılar. Böylesine sıcak günlerde ve yaz okulunun final arefesinde bu kadar katılımcıyı bile bulabilmek gerçekten zor işti. Bu etkinlikte ağırlıklı olarak PDR öğrenci ve öğretmenlerinin eğitimindeki ve çalışma yaşamlarındaki sorunlar masaya yatırıldı. Kıyaslamalı çalışmalar gerçekleştirildi ve gelecek projelerin temelleri atıldı.
New York Institute of Technology'nin Eğitim Fakültesi, Rehberlik bölüm Başkanı Sayın Prof.Dr. Carol A. Dahir ve 10 PDR öğrencisi/öğretmeniyle University of North Florida öğretim üyesi ve ASCA eski başkanı sayın Prof.Dr.Carolyn B. Stone son yıllarda Rehberlik konusunda gerçekleşen reformları ve 3. baskısının yayıma hazırlandığı "Measure" adlı ortak kitaplarını tanıtarak atölye çalışması gerçekleştirdiler. Sayın Doç.Dr. Deniz Albayrak Kaymak'ın Türkiyedeki PDR çalışmalarını, benim de "Öğretmen Eğitiminde Kuramdan uygulamaya" adlı bildirimi sunduğum çalışmada ortaya konan fikir ve öneriler bir atölye çalışmasıyla toplandı. Yakında sizlerle paylaşıma açılacak.
Sıcakların yavaş yavaş dozunu azaltacağını düşündüğümüz bundan sonraki günlerde bizi bekleyen konular; kitapların ikinci baskıya hazırlanması ve Hindistan'da gerçekleştirilecek olan 12. Öğrenci Kalite Halkaları Konvansiyonu'na ilişkin çalışmalarımız olacak. Hindistan'a gidecek uzman, akademisyen, öğretmen ve öğrencilerin başvuru ve koşulları öğrenmek üzere mutlaka benimle temasa geçmesi gerekmektedir. Konvansiyonun Organizasyon Kurulu üyesi olarak 15 Ağustos tarihinin, listelerin oluşturulması için önemli bir tarih olduğunu belirtmek isterim. Bildiri ile katılacakların bildiri özet, özgeçmiş, bildiri tam metinlerinin bu tarihe kadar bana ulaştırılması gerekiyor.
Aynı tarih her ne kadar öğrenci ekiplerinin (Vaka sunumu, münazara, poster-slogan, kolaj, drama, halk oyunu) listelerinin ve katılacakları alanların bildirilmesi için son tarih olarak belirlenmiş olsa da okul açılış tarihlerini göz önüne alarak okul gruplarının ve "Gözlemci" olarak Türk Delegasyonuna katılmak isteyen kişilerin kayıtlarını eylül ayı başına kadar yapabileceğimizi ümit ediyorum.
Katılım için kriter soran dostlarımıza belirtmek istediğim hususlar şunlar; ülkemizi en iyi şekilde tanıtıp temsil edeceğimizi_ki bu nedenle İngilizcenizin en az orta düzeyde olmalı_, sabahın çok erken saatlerinde başlayacak olan ve Hint kültürüne odaklı çalışma sistemine ayak uyduracağımızı yani biraz uykumuzdan fedakarlık yapacağımızı, Konvansiyon programına uygun olarak her zaman birlikte hareket edeceğimizi ve bu muhteşem kültürel şöleni içimize sindire sindire yaşayacağımızı bilmelisiniz. Bu noktalar özellikle ilk iki yolculuğumuzda küçük de olsa bizleri üzen-geren olayları bir kez daha yaşamamak adına önemli. Montessori ve Barış odaklı müfredatıyla ve de 4 bin öğretmen, 35 bin öğrencisiyle "Toplam Kalite İnsanı" yetiştirmeye odaklı bir okulu gözleme deneyimi unutulmayacak bir olay!!! Gitmeden önce kalacak yer, sağlık, aşılar, beslenme ve etkinlik sonrası turlar ile ilgili gerekli bilgilendirmeler toplu halde yapacağımız bir buluşmada paylaşılacaktır. Artık 4. kez gideceğimiz bu yolculuk bizim için zevkli bir oyun ve ritüel haline gelmiştir. Ancak "zaman yönetimi"ne uyarak ve "Türkiye tanıtımı için yanımıza alınacak tişört, broşür ve destek malzemelerini" de şimdiden belirleyerek hazırlıklarımıza başlamamız gerekiyor. Bu sene yine önemli iki olay bizi orada çok etkileyecek:
1. Değerli resim sanatçımız, Sevgili Su Yücel'in 'Su kaynakları ve çeşmelerimiz' temasıyla 14 eseriyle Konvansiyon alanında açacağı "Resim Sergisi" ve

2. CMS'un evsahipliği yapacağı; "6. Uluslararası Bilişimci Martı Projeleri"nin Uluslararası Ödül Töreni.
Bizi gerçekten çok heyecanlı ve gurur duymamıza neden olacak günler bekliyor. 30 kişiye kadar katılımcı almayı hedeflediğimiz yolculuğumuza ilgi duyan dostlarımızın beni araması gerek. Telefonum: 0 532 373 84 87.
Sevgilerimle...
Dr.Hayal Köksal