30 Kasım 2009 Pazartesi

1 Hafta Hindistan'da olacağız...

Değerli Dostlarım,
2-5 Aralık 2009 tarihleri arasında Hindistan, Lucknow'da olacağız. City Montessori School and Degree College'da 12.si yapılacak olan "International Convention on Students' Quality Control" etkinliğinde ülkemizi temsil etmek üzere iki bildiri sunacağız. Bildirilerin birini Keynote olarak ben diğerini de geçtiğimiz yıl Bilişimci Martılar Projesinde "Eyvah Mezun Oldum!" projesiyle çok başarılı bir çalışma sergileyen Sivas Kız Meslek Lisesi'nin lider öğretmenleri Nejla Hanım ve Cumhur Bey (Resimdeki arkadaşlarım) sunacaklar. Uluslararası projelerde dereceye giren 3 Hindistan ekibinin de ödüllerini alacağı etkinlikle ilgili görüşlerimizi dönüşte sizlerle paylaşacağız.
Herşey gönlünüzce olsun....
Hayal Köksal

26 Kasım 2009 Perşembe

Öğretmenler Günü Paylaşımları

Değerli Dostlarım,
Çok yoğun bir "Öğretmenler Günü" yaşadım. Sabah programında Yeditepe Üniversitesi'nde düzenlenen panel katılımımız vardı. Sayın Prof.Dr.Ayşe Akyel hocamın yöneticiliğindeki panelde Sayın Adil Türkoğlu ve Sayın Aydan Özkan ile birlikte farklı projeleri; Köy ve Kent Enstitüleri konularını paylaştık.
Öğleden sonra ise Boğaziçi Üniversitesi'nde Eğitim fakültesi tarafından düzenlenen törende hem Sayın Güzver Hocamızın sunusuyla bilgilendik hem de Fakültenin kurucu dekanı Sayın Prof.Dr.Hikmet Sebüktekin Hoca adına her yıl başarılı bir öğrenciye verilen Özel Ödülün bu sene iki değerli öğrencimize verilişiyle duygulandık.
Özel bir günün öğretmenlerimize yetmediği düşüncesindeyim. Aynen tek bir günün annelerimize, babalarımıza veya kadınlarımıza yetmediği gibi... Ama bunlar simgesel paylaşımlar ve umarım verilen mesajlar doğru kişi ve yerlere gidiyordur. "Öğretmenlik" gerçekten bir "Tanrı mesleği"."Bir harf öğretene" karşı hissedilmesi gereken sevgi-saygı yanında ona sağlanacak maddi ve manevi desteğin de gerekliliği yadsınmamalı. Bunun yanında öğretmenin gereğince donatılması ve bu işe gönüllü olması da işin başka bir önemli yüzü. "Tartışılması, iyileştirilmesi gereken o kadar alan var ki..." diyenlere EĞİTİM'in geleceği inşa etmek olduğunu anımsatmak isterim.
Yarın başlayacak olan Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar; sağlık ve mutluluk dolu, kedersiz ve çocuklarımızı uygunsuz kanlı manzaralara gark etmeyecek güzel günler dilerim.
Sonsuz sevgi ve saygılarımla...
Hayal Köksal

23 Kasım 2009 Pazartesi

Yarın Öğretmenler Günü

Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,
Öğretmenler Gününüzü kutlar; mesleğine isteyerek girmiş ve büyük bir aşkla öğrencilerine ışık saçmaya çalışan sizlere en derin şükran hislerimi sunarım.
Son derece kutsal ve adanmışlık gerektiren mesleğimizin güzel yanlarından biri de seneler sonra bile aldığınız güzel dönütler; içinizi ısıtan, gözlerinizi ıslatan ve vicdanınızı kanatlandıran... İşte onlardan ikisi:
1. İlki 3 yıl İngilizce öğretmeni olarak görev yaptığım Göle Lisesinden.
1977 yılında Kars ile ilçeler arası ortaokul şiir yarışmasında 1. ödülünü alan "Öğretmenim" şiirini size ve tüm öğretmenlere armağan ediyorum. Öğretmenler Gününüz Kutlar; sağlık ve uzun ömürler dilerim.
ÖĞRETMENİM
Ana baba gibi emeği vardır.
Ağızdır, lisandır, dildir öğretmen
Sevgisi şevkati insana yardır.
Vücutur, kanattır, koldur, öğretmen
Talebe, okulun yeşil fidanı
Yanan ocağın sönmez dumanı.
Öğretmendir yaraların dermanı
Arıdır kovandır,baldır öğretmen...


Öğretmendir bize gösteren yolu.
O'dur talebenin kanadı kolu.
Öğretmen hazinedir dolu dolu.
Yapraktır,ağaçtır,daldır öğretmen.
Öğretmendir fabrikanın temelli
Öğretmendir bütün dünyanın dili.
Bütün insanlara uzanır eli
Bize ışık tutan yoldur öğretmen...


Öğretmendir ışık veren dünyaya
Öğretmendir bizi götüren aya
Öğretmenin ilmi benzer deryaya
Irmaktır, denizdir, okyanustur öğretmen
Sende yetişmiştir nice paşalar.
Öğretmensiz açılır mı kapılar.
Temelinde sağlam olan yapılar.
Menekşedir goncadır güldür öğretmen...
Özcan ÇELİK

2. ileti ise şu an Boğaziçi Üniversitesinde öğrencim olan Tuğçe 'den geliyor. Her iki iletiye de candan teşekkürler.
Hayal KÖKSAL
Merhaba Hocam,
Yarın maillerinize bakmaya zamanınız olmayabilir düşüncesiyle, öğretmenlik mesleğine gönül vermiş, çok değerli hocalarımızdan biri olmanız, genelin aksine sürekli kendinizi yenileyerek öğrencilerinize "yenilikçi olmak" kıvılcımını aşıladığınız ve öğrencilerinize farklı bakış açılarını da hayallerinin peşinden giderek yakalayabileceklerini gösterdiğiniz için çok teşekkür ederek "Öğretmenler Günü"nüzü en içten dileklerimle kutlamak isterim.
Saygılar,
Didem Tuğçe Erdem

19 Kasım 2009 Perşembe

Bilişimin Yıldızı: "BİLİŞİMCİ MARTILAR"

Değerli Arkadaşlar,
Bilişim Yıldızları Yarışması "E-Eğitim" kategorisinde yarışan Bilişimci Martılar web sayfamız Adalet ve Sağlık Bakanlığı sayfaları yanında 3. olmuştur. Dün gece Ankara, Rixos Otel'de yapılan ödül töreninde öğrendiğimiz sonuç için; başta Sü Ge Der IT Direktörü Sayın Mehmet Gül'e, proje yaparak emeği geçen tüm Bilişimci Martılara, jüri üyelerine ve halk oylamasına katılarak destek veren tüm dostlarımıza teşekkür ederiz. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgiyi http://www.bilisimyildizlari.com/ adresinden izleyebilirsiniz.
Yedinci yılına giren "Bilişimci Martılar Projesi"nin bu seneki ana teması: SANAT.
Ödülün arkasında yer alan çakıltaşı-kum çalışması kızımız Evrim Köksal Arkut'a aittir.
Sevgilerimizle...
Hayal Köksal

17 Kasım 2009 Salı

24 Kasım Öğretmenler Günü Programını Lütfen Kaydediniz!

Değerli Dostlarım,
Yeditepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Öğretmenler Haftası kutlamalarını 23 ve 24 Kasım günlerinde Kayışdağı Yerleşkesinde yapıyor. Görüleceği üzere, programın odak konusu: Köy Enstitüleri! Vaktiyle ajandanıza yerleştirebilmeniz için erkenden paylaşmak istedim.
Sevgilerimle...
Hayal Köksal
PROGRAM
23-24 KASIM 2009
BİRİNCİ GÜN (23 Kasım 2009)
14:00 Açılış Konuşması Dr.Edip Başer (Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü)
14:05 14:50 Prof.Dr.Bozkurt Güvenç, Öğretmenler Günü Sohbeti
BİRİNCİ OTURUM:
MİLLET MEKTEPLERİ
Oturum Başkanı Dr.Edip Başer
14.50- 15.10 Prof.Dr Cemil Öztürk, Millet Mekteplerinde Yurttaşlık Eğitimi
15.10-15.30 Prof.Dr Güler Yalçın, Cumhuriyet'in Tek ve Çok Parti Dönemleri Arasında Kalan Devrimci Atılımı: Köy Enstitüleri
15.30-15.50 Prof.Dr Saime Yüceer, Millet Mektepleri Çatısı Altında Kurulan Köy Yatılı Mektepleri Üzerine Bir İnceleme
15.50-16.00 Ara (Çay-Kahve)
İKİNCİ OTURUM
KÖY ENSTİTÜLERİ
Oturum Başkanı Prof.Dr Ömür Akyüz
16.00-16.20 Prof.Dr Kemal Kocabaş, Cumhuriyet Eğitim Devrimi, Köy Enstitüleri ve Günümüze Yansımaları
16.20-16.40 Yard.Doç.Dr Ülkü Tosun, Okul ve Sınıf Yönetiminde Köy Enstitülerinden Yansıyan Farklılık
16.40-17.00 Yrd.Doç.Dr.Kamile Hamiloğlu, Köy Enstitüleri Müfredatları
17.00- 17.20 Soru Cevap
17:30 : Kokteyl
İKİNCİ GÜN (24 Kasım 2009)
Öğretmenler Günü Açılış Konuşmaları
10.00-10.10 Prof.Dr Ömür Akyüz Eğitim Fakültesi Dekanı
10.10-10.20 Prof.Dr Ayşe S.Akyel Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü
ÜÇÜNCÜ OTURUM
EĞİTİMDE YENİ MODEL ARAYIŞLARI
Oturum Başkanı Prof.Dr Ayşe S.Akyel
10.20- 10.40 Prof.Dr Adil Türkoğlu,Köy Enstitüleri Yerine Kent Enstitüleri Projesi
10.40-11.00 Dr.Hayal Köksal , Köy Enstitüleri Felsefesinin Öğretmen Adaylarına Aktarımı
11.00- 11.20 Öğr.Gör.Aydan Özkan, Eğitim Fakültesi Gençlerinin Toplumsal Duyarlılığı
11.20- 11.40 Soru cevap ve Değerlendirme
Doç.Dr.İslam Manafov Piyano Resitali

13 Kasım 2009 Cuma

Çocuklarımız Sanatla Yücelsin

Değerli Dostlarım,
Yedinci yılına başlama hazırlıklarının sürdüğü "Uluslararası Bilişimci Martılar Projesi" ülkemizde tasarımlanan ama yurt dışından ekiplerin katılımlarıyla onurlanan bir proje. Hep yurt dışı projelere katılmak için uğraş veren bizler şimdi bir Türk projesinde yer almak için çaba gösteren başka ulusların öğretmen ve öğrencileriyle, bu projede buluşuyoruz. 2-5 Aralık tarihlerinde Uluslararası Ödül Töreni için Hindistan'a gidip, üç Hintli engelli halkasına ödüllerini takdim edeceğimiz proje her zaman olduğu gibi önce ülkemiz çocuklarını kucaklayacak: 20 Aralık son başvuru tarihi. Daha sonra da 31 Aralık tarihine kadar dış ülke kayıtlarını alacağız.
6 yılda 210 proje yürüttük. Her zaman bir veya iki ana tema olmasına karşın katılımcılarımızı hep konu seçiminde serbest bıraktık. Bu yıl durum biraz farklı. Konumuz tek ve her katılımcı ekip için aynı:
Konumuz: Sanat ve Sanat eğitimiyle nitelikli insan yetiştirmek!
Sorularımız belli:
Okulumuzda, ilçe veya ilimizde sanat ve sanat eğitimi konusunda eksiklerimizz olduğu kesin.
Bu sorunlar neler? Neden bu sorunları yaşıyoruz? Nasıl çözeriz?
Her ekip aynı soruyu sorarak yola çıkacak ve İmece Halkaları adımlarına uygun olarak kendi stratejisini kendi belirleyecek. Yine "Beyin fırtınası" estirecek, "Balık Kılçığı" ile ana ve kök nedenleri belirleyecek, saptanan en önemli sorun(lara) odaklı etkinlik(ler) planlayacak ve kendi sorun alanında bu konudaki değişim-dönüşümü gerçekleştirecek.
Haydi önce planlamaya, sonra da etkinliklere... 5 ay boyunca yaptığınız çalışma ve etkinlikleri kaydedin. Web veya bloğunuza yerleştirin, adresiyle CD'sini bize teslim edin. Sonra da sırada "eş değerlendirme" var. Çorbada hep tuzunuz olsun: %60'lık değerlendirme bölümü sizlere ait; %40'lık ise jürimize...
Anlaşılacağı gibi bu sene; yüzey, hacım, mekan, dil, ses ve hareket sanatlarına açık etkinliklerle bezenecek bir proje yürüteceğiz. Bu konudaki detaylı bilgi iki önceki yazımda. Aşağıya kayarsanız görürsünüz.
“Nitelikli bireyler yetiştirmede sanatın önemi" gerçeğine odaklanarak düşünecek, irdeleyecek, sorgulayacak, çözümler üretip bazen bir senaryo yazıp kısa metrajlı film çekerek; bazen bir bahçe tasarımlayıp onu ekip biçip süsleyerek bazen de yapacağınız besteyi koronuzla seslendirerek etkinliklerinizi yapacak ve sonra da toplumla paylaşıma açacaksınız. Herşey sizin ürününüz olacak. Yaptığınız eğitim, seminer, panel, kurs, film, oyun, koro, bahçe, ve benzeri çalışmaların sizin, velilerinizin ve genelde içinde yaşadığınız toplum üyelerinin üzerinde "farkındalık yaratması" şart! Ve de.....bu etkinliğin öncesinde ve sonrasındaki durum ölçülerek belgelenmeli. Örneğin; anne ve babalarınız, okulunuzdaki veya Halk Eğitim Merkezlerindeki çeşitli sanat etkinliklerine başlamalalılar. Ya da siz gizli kalmış "heykel yapma" yönünüzü keşfedip bu yolda adımlar atmalısınız. Sizi gönülden desteklemeliler. Bunu da belgelemelisiniz. Belki okulunuzun ilinizde bu tür etkinliklerin merkezi olan bir kuruma dönüşmesine yol açarsınız: Ne güzel!
Ben sanatın resim yönünde _ne yazık ki_ hiç olamadım ama neyse ki; kızımı buna yönlendirebildim. Annem gibi mandolin, gitar ve koro çalışmalarıyla müzik odaklı çalışmalar yaptım ama onlar gibi halk oyunları öğrenme olanağı yaratamadım; ritmik jimnastikten keyif aldım, izci oldum, bandoda trampet çaldım. Sonraları dikiş, örgü ve batik ilgi alanlarım oldu. Tüm bunların ruhu incelten, kişiyi rahatlatıp huzurlu ve üretken kılan etkinlikler olduğunu biliyoruz. Okullarımızda gitgide sınav odaklılık önem kazanırken; seçmeli hale gelen veya ders saati düşen bu önemli alanların eksikliği sonucunda şiddet olaylarının, depresyonun ve ekran bağımlılığının ne yazık ki daha da artacağından endişeliyim. Çocuklarımızı rahatlatıp iyiye, doğruya, güzele ve estetiğe yönlendirmeliyiz; ruhlarını inceltmelerine yardımcı olmalıyız. Bunu yaparken imece yapmayı da unutmamalıyız; birliktelik çok önemli...
İşte tüm bu nedenlerden dolayı bu seneki projemizde; "Sanat" anlamında "iyileşmeye yol açacak" çalışmalar istiyoruz. Kendinize bir iyilik yapın; bir müzik aleti edinin, bir tuval ve boyalar alın veya kağıt kalemi elinize alıp bir öykü veya senaryo kurgulama işine girişin, rahatlayın, çiçek açın. Nazım'ın dediği gibi "Çağrı"mıza kulak verin. Sizleri seviyorum.
Hayal KÖKSAL
ÇAĞRI
Tanrı ellerimizdir,
Tanrı yüreğimiz, aklımız,
her yerde var olan Tanrı,
toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve plastikte
ve bestecisi sayılarda ve satırlarda ulu uyumların.

İnsanlar sizi çağırıyorum:
kitaplar, ağaçlar ve balıklar için,
buğday tanesi, pirinç tanesi ve güneşli sokaklar için.

Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler,
günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların,
çocukların avuçlarında yeşerecekler.

12 Kasım 2009 Perşembe

Bugün Dünya Kalite Günü

Değerli Dostlarım,
Bugün "Dünya Kalite Günü". Çeşitli sorunların ve çatışmaların ortasındaki insanoğlu için gerçekten zorlu dönemlerden biri. Eğer doğrularınıza ve ülkünüze sımsıkı bağlı kalıp ilkelerinizden ödün vermeden sürekli gelişim yolculuğunuza devam edebiliyorsanız; NE MUTLU SİZE! Bu gerçekten başarılması zor bir durum. Ancak insanoğluna bahşedilmiş bazı yüce değerler ve vizyoner güçlü liderler sayesinde tüm zorlukları aşmak mümkün. Buna olan inancınızı kaybettiğiniz zaman sizin için herşey zaten bitmiş demektir!
"Dünya Kalite Günü" nedir, niçin ve kimler tarafından ortaya atılmıştır? Dünya Kalite Günü (World Quality Day) 1990 yılında Birleşmiş Milletler tarafından düntadaki tüm birey ve kurumların nitelik arttırmaya yönelik farkındalığını başlatabilmek ve/ya arttırabilmek amacıyla başlatılan bir gün. Dünyadaki tüm kurumların ve bireylerin büyüme, gelişme, ilerleyebilmesi için adım adım iyileştirilme gerekliliğini paylaşıma açan bir fırsat. Kalite, yenilikçilik ve sürdürülebirlirlik ilkelerine odaklı bir küresel ekonomide kurumunuzun varlığını ve verimliliğini sürdürebilmesi için Kalite çalışmalarına başlayabilmek için bir yüreklendirme günü. Kalite aslında özümüzde ve döngüleriyle yaşamın her aşamasında var. Ancak bunu gerçekten özünde hisseden ve uygulayan kişi ve kuruluşlarda sürdürülebilir başarıyı görüyoruz. Bir çevrenize bakın; sizce de öyle değil mi?
Sevgi, saygı ve hoşgörüye odaklı nice kalite günleri diliyorum.
Hayal Köksal

11 Kasım 2009 Çarşamba

2010 BİLİŞİMCİ MARTILAR PROJESİ DUYURUSU

OKUL MÜDÜRLERİNİN ve PROJE LİDER ÖĞRETMENLERİNİN DİKKATİNE
KALİTE ve BARIŞ EĞİTİMİ MERKEZİ (KALBE-MER)
KALİTE OKULLARI TÜRKİYE MERKEZİ
SÜREKLİ GELİŞİM DERNEĞİ ( Sü Ge Der)
Sinpaş Boğaziçi Malikaneleri, Safir 4 Blok, Daire: 17 34 460 Sarıyer, İstanbul
Tel: 0 212 341 26 01 Belgegeçer: 0 212 341 26 02 Cep: 0 532 373 84 87
hayal@hayalkoksal.com hayal@boun.edu.tr koksalhayal@gmail.com
www.hayalkoksal.com www.kaliteokullari.com
http://www.bilisimcimartilar.com/

© ULUSLARARASI 7. BİLİŞİMCİ MARTILAR PROJESİNE DAVET
Sürekli kendini yenileyen; hedefi teknolojiyi etkin kullanarak ve de birlikte sorun çözerek imece ruhunu yaşatmak olan “Bilişim İmecesi” yedinci yılına başlıyor.
2004 yılında başlayıp günümüze değin Okul öncesi sınıflarından üniversitelere kadar 210 projeyle sadece ülkemizi değil; ABD, Hindistan ve Güney Afrika’yı da kucaklayan Uluslararası Bilişimci Martı projeleri 7. yılına başlıyor.
Bilişimci Martılar projesinin felsefesine göre; Aralık-Haziran ayları arasındaki proje sürecini tamamlayan her ekip “Başarılı bir kazanan”. Yıl boyu sürdürülen çalışmalar Blog ve/ya Web tasarımlarıyla paylaşıma ve “sürekli iyileştirme”ye açık tutuluyor. Böylece “kalite felsefesi”ne uygun olarak; karşılıklı öğrenme-öğretme zincirine yeni halkalar ekleniyor.
Yedinci yılında projemiz “2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti” olgusuna uyumlu olarak “SANAT” konusuna odaklandı. Bu yılın tek bir konusu var:

“Nitelikli bireyler yetiştirmede sanat neden önemli? Sanata gereken önemi veriyor muyuz? Okulumuzda (ilçe ve/ya ilimizde) sanat eğitimi ve uygulamalarıyla ilgili sorunlar nelerdir? Nasıl çözümlenir? Uygulama ve paylaşım ama sanatın bir veya birkaç dalıyla... ve sonunda web-blog çalışmasıyla paylaşarak!”
ÖNEMLİ BİLGİ:
Sanatın dalları konusunda şöyle bir sınıflandırma yapabiliriz:
Yüzey sanatları: Tüm iki boyutlu sanat çalışmaları, yani bir eni ve bir boyu olan kağıt veya tuval üzerine, bir duvar ya da kumaş üzerine uygulanan sanatlardır. (Resim ve türleri, baskı türleri, afiş, grafik, minyatür, karikatür, fotoğraf, batik, süsleme, vb.)
Hacim sanatları: Üç boyutlu sanat çalışmalarıdır:Heykel, seramik, rölyef, vb.
Mekân sanatları: İç ve dış mekanı içine alan veya düzenleyen sanatlardır (Bahçe ve peyzaj mimarisi).
Dil sanatları: Edebiyat ve yazı türlerini kapsayan sanatlardır (Roman, hikaye, şiir, deneme, tiyatro metni, film senaryosu).
Ses sanatları: Müzik ve bütün türlerini kapsar.
Hareket sanatları: İnsanın, bedeniyle anlatım gücünü kazandırdığı sanatlardır: Bale, dans, halk oyunları, pandomim.
Dramatik sanatlar: İnsanın eyleme dönüşmüş ifadelerle kendini veya bir olayı, bir olguyu anlattığı sanatlardır: Tiyatro, opera, müzikal oyun, kukla, sinema, gölge oyunları.
(Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/)
Hedef Kitle: İlköğretim Sınıflarından Üniversiteye kadar tüm okullar, engelli veya üstün zekalı öğrenciler ve STK’nın yönlendirdiği gruplar.
Katılım Koşulları: Projeye katılabilmek için Kalite Okulları Merkezi “Proje Paydaşı” olmak gerekmektedir. Bu üyelik “Devlet okulları” için ücretsizdir. Eğitim kitimiz (Eğitim CD’si, İmece Halkaları Kitabı, Geçmiş yılların proje örnekleri CD’leri) arzu edilirse 100 TL karşılığında edinilebilir.
Gönüllülüğün ve istekli oluşun önemli bir ilke olduğu projede katılımcı okulların iletişim ve teknoloji kullanımı ile ilgili sorunları olmamalıdır. Her ekip elemanının e-posta adresi ve internet erişimi olmalı, okul web sitesinde projenin yer alabilmesi olanağı okul yönetiminde sağlanıyor olmalıdır. Ayrıca; bu projenin maddî bir ödülü de yoktur. İmece ruhunu kazanıp, bir soruna çözüm üretmek ve bunu “ulusal” ve “uluslararası” platformlarda paylaşarak tanınmak en büyük ödül olarak algılanmalıdır.
Uluslararası Bilişimci Martılar Projesinin Adımları:
Okul Yönetimi Düzeyinde:
Proje lideri öğretmen ve Okul yöneticilerinin projeye katılmak üzere Hayal Köksal ile iletişim kurarak “Paydaşlık Formu”nu doldurması ve/ya yenilemesi.
Okul müdürü, lider öğretmenler ve Kalbe-Mer yönetiminin Proje Protokolünü imzalaması.
Okul idaresinin, öğretmen ve öğrencilerine İmece Halkaları ve Proje yönetimi eğitimi konusunda gerekli ortam ve kolaylığı sağlaması. Bu olamıyorsa eğitim kitindeki CD’den yararlanılması.
Ekip (İmece Halkası) Düzeyinde:
Projemiz “İmece Halkaları©” anlayışıyla PUKÖ (Planla, Uygula, kontrol et, Önlem alarak uygula) döngüsü odaklı olarak yürütülür.
1. Proje konusu; ekip lider öğretmenleri, öğrenciler ve istekli velilerle birlikte belirlenir.
2. Ekip tarafından belirlenen konu hakkında mutlaka ön çalışma olarak “Kütüphane/Alan taraması” yapılır.
3. Kalite araçları kullanılarak projenin “Yol Haritası” yine tüm ekip elemanlarıyla birlikte çizilir. Sorunların ana ve kök nedenleri saptanır, çözüm için taktik ve stratejiler belirlenir.
4. Belirlenen yolun projeye başlamadan önce mutlaka Hayal Köksal tarafından onaylanması gerekmektedir. Onay almadan çalışmalarına başlayan ekipler proje dışı kalırlar. Zira; projenin stratejik planı olmaksızın projenin sağlıklı sürmesi olanaksızdır.
5. Belirlenen ve onayı alınan stratejiler doğrultusunda veri toplama ve kalite araçları kullanılır; ön ve son testler yapılır. Sorunun çözümlenmesi için uygulanan taktik ve stratejiler sonucunda ortaya çıkan iyileşmenin başarı oranı ölçülerek saptanır.
6. Konunun “Sanat” olması nedeniyle bu konuda okul içi ve dışında yapılan etkinlikler kayda geçirilir (resim veya karikatür sergisi, heykeller, müzik etkinlikleri veya paneller, kısa metrajlı filmler, vb.).
7. Sonuçlar ve yapılan tüm etkinlikler web sayfası veya Blogda paylaşıma açılır.
Değerlendirme Süreci ve Ölçütler:
2010 Bilişimci Martı Projeleri geçtiğimiz yıl olduğu gibi 3 aşamada değerlendirilecektir:
1. İLK AŞAMA: Projenin yürütücüsü kurum Kalbe-Mer tarafından gerçekleştirilen; proje eş ve jüri değerlendirmesine girecek ekiplerin belirlenmesi sürecidir. Şu ölçütler dikkate alınarak gerçekleştirilir:
a) Zamana ve kurallara uyma.
b) Proje sürecini gereğince izleme.
c) Proje paylaşım şekillerini ve dokümanların teslimini gereğince ve zamanında yapma.
d) İletişimde özenli ve dakik olma.
2. EŞ DEĞERLENDİRME: Tüm ekipler düzeylerine bağlı olarak birbirlerini değerlendirecektir. Aynı okuldan katılan ekipler sadece diğer ekipleri değerlendirebilir. 10 ölçüt 30 puan üzerinden değerlendirilecek olup tüm değerlendirmenin %60’nı kapsar.
3. JÜRİ DEĞERLENDİRMESİ: Yukarıda belirtilen ölçütler dahilinde jüri üyeleri değerlendirme yapar. Bu toplam değerlendirmenin %40’lık bölümünü oluşturur.
Örnek Projeleri ve geçen yılların tören fotoğraflarını görmek için: www.bilisimcimartilar.com adresimizi ziyaret ediniz.
2010 Projeleri için son başvuru tarihi: 20 Aralık 2009
Dr. Hayal KÖKSAL
Proje Tasarımcısı ve
Genel koordinatörü

10 Kasım 2009 Salı

Daima Kalbimizdesin!


Değerli Dostlarım,
Bugün Ata'mızı fiziksel olarak kaybetmemizin 71. yılı. Yüreğimiz hâlâ O'nunla dolu.
Cumhuriyetimizin değerlerini ilk günkü sıcaklığı ve ilkeleriyle yüreğimizde taşıyor; özümüzde, sözümüzde ve eylemlerimizde O'na yakışan bir Türk genci olmaya çalışıyoruz.
En içten sevgi ve saygılarımızla...
Hayal KÖKSAL

9 Kasım 2009 Pazartesi

Atatürk ve bir Anı

Değerli Dostlarım,
Bir 10 Kasım öncesi yüreğimiz sevgili Ata'mızla her zamankindan daha bir dolu. Onu düşünmeden ilke ve devrimlerini anmadan geçirdiğimiz gün hemen hemen yok gibi. Yarın gösterişte yapılan alışıldık geçiştirmelerden uzak bir anma yaşanmasını diliyor gönlüm. Bir büyük lideri, vizyonunu anlamak oldukça güç. Hele gelecek nesillere taşımak... Görünen o ki; bu konuda hiç de başarılı olamadık. Tarih dersini sıkıcı, edilgen ve önemine uygun bir şekilde işleyememenin kaçınılmaz bir sonucu mu bu acaba? İç ve dış çeldiricileri saymazsak; bunun son derece önemli olduğunu düşünüyorum: Geçmişini bilmeyen geleceğini kuramaz!
Bir 10 Kasım öncesi sevgili S. Aksöyek dostumun bir iletisini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Merhaba demek ne demek? Hiç düşündünüz mü? Ya da bilen var mı içinizde 'merhaba' ne anlama geliyor diye? Çok ilginç bir o kadar da hoş ve sıcak bir anlamı varmış meğer...
'Merhaba' aslında Farsça kökenli olup ''Benden sana zarar gelmez.'' anlamına geliyormuş. Çok hoş değil mi? Bunu öğrendikten sonra karşımdaki insana merhaba demek daha bir anlamlı oldu benim için. Bu mesajı okuyan herkese benden; 'Merhaba'!.
Önemli not:
Türk Ordusuna Merhabayı öğreten Atatürk’tür.
Bilindiği gibi Osmanlı ordusunda, içtimalarda Komutanlar Askeri;
''Selamün aleyküm asker!''diye selamlar, asker de ''Essalmün aleyküm.'' diye cevap verirdi.
Atatürk Selanik'te üsteğmen iken, Alay komutanı rahatsızlanıyor, istirahat verilip gönderiliyor. Alayda bir çok kıdemli subay olmasına rağmen Alay komutanı vekilliği geçici olarak Atatürk'e veriliyor. Atatürk ilk içtima sabahı atının üstünde alayın önüne geliyor ve birden aklına "Selamün aleyküm" yerine 'MERHABA ASKER '' demek geliyor.
Asker önce ne cevap vereceğini bilemiyor bir an alay efradında duraksama yaşanıyor. Atatürk ikinci kez ve daha gür ve sert bir şekilde MERHABA ASKER i tekrarlıyor. Asker de o an kendiliğinden ''Sağol '' ile cevap veriyor.
Atatürk can dostu Nuri CONKER İLE iSTANBUL FLORYADA sohbet yaparken ''Nuri biliyormusun Merhaba Asker i bu orduya ben soktum '' diyerek yukardaki olayı anlatmıştır.
Yüreğimiz O'nun aşkıyla dolu; Yolumuz O'nun yolu
Yıllar geçtikte; Yokluğu daha da koydu!
Sevgi ve saygılarımla.
Hayal KÖKSAL

6 Kasım 2009 Cuma

Sosyal Sorumluluk




Değerli Dostlar,
Dün (Cuma) Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği'nin (bedd.org.tr) Dragos'taki genel merkezini ziyaret ettim. Gerçek Liderlik örneği sergileyen Sayın Kemal Demirel'in ve ekibinin içten ve özverili çalışmalarını izlemekten çok etkilendim. En büyük arzum en kısa zamanda kendisini ve Danışmanlar Kurulu üyesi Sayın Ediz Hun Beyefendiyi dersimde konuk etmek ve "Topluma Destek-Sosyal sorumluluk" alanında öğrencilerime güzel bir model gösterebilmek. Tüm toplumu bu tür çalışmalarda yer almaya davet ediyorum. Hem yararlı olduğunu hissetmek ve hem de gerçekten gereksinimi olan kardeşlerimize destek olabilmek adına...
Bu yılki Bilişimci Martılar Projemizde yine engelli halkaları olacak. Tüm katılımcı ekipleri içlerine bir veya iki engelli arkadaşlarını almaya davet ediyorum. Yaşam birlikte güzel!
"Sanat yoluyla nitelikli bireyler yetiştirme" konusuna odaklı çalışacak 2010 Martı ekipleri hakkında daha fazla bilgi almak için http://www.bilisimcimartilar.com/ adresini ziyaret ediniz.
Sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL






2 Kasım 2009 Pazartesi

Kitap Fuarına Bekleriz


YKKED İstanbul Kitap Fuarında Dostlarla Buluşuyor...
Yurt içi ve yurt dışından 550 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen 28. İstanbul Kitap Fuarı’nda uluslararası etkinliklerin yanı sıra söyleşi, panel, şiir dinletisi, atölye ve çocuk aktiviteleriyle birlikte 297 etkinlik düzenleniyor. 31 Ekim'de açılan etkinlik 8 Kasım akşamına kadar sürecek.

Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği'nin üç yıldır yer almakta olduğu etkinlikte bu yıl yine 4. Salon, 230 numaralı bölümdeyiz. Sizlerle ve kitaplarla birlikte olmanın keyfini özlemişiz. Herşey gönlünüzce olsun derken yüreğinizden de kitap ve okuma sevgisi eksilmesin diyoruz... Hayal Köksal