22 Eylül 2011 Perşembe

Geleceğin Öğretmenleri'ni Yetiştirmek...

Değerli Dostlar,
Öğretmenlik en kutsal mesleklerden biri, belki de en önemlisi.  Anne ve babaların yanısıra yavruların emniyet ve gönül rahatlığıyla  teslim edilmesi gereken özenle yetişmiş, özel insanlar. Bu mesleğe isteyerek girmiş ve büyük bir aşkla çalışmış bir eğitimci olarak şunu itiraf etmeliyim ki bu mesleğe 36. yılımda hâlâ doyamadım, sanırım sağlığım yerinde oldukça da doyamayacağım. Ancak şunu da paylaşmam gerek ki; son aylarda öyle anne-baba ve genç  örneklerine rastlıyorum ki toplumumuzun eğitim düzeyi konusunda ortaya çıkan ciddi sorunların nasıl düzeltileceği konusunda büyük kaygıya düşüyorum.
Bu dönem yeni bir dersi 3 ve 4. sınıf öğrencilerimle işleyeceğim: "Geleceğin Öğretmenleri". Ne tür özellikler, nasıl davranışlar, hangi becerilerle donatılmalı öğretmenler? Kendilerini ilk derse nasıl hazır hissettirmeliyiz? Ya meslek onuru, sevgisi ve etiği? Hepsi son derece önemli ama sanırım en önemlisi çağdaşlık yolunda, ilke ve prensiplerimizden ve özellikle de ülkümüzden hiç vazgeçmiyerek adımlarımızı atmak, geçici kavram ve modalara esir olmamak, umutsuzluğa düşmemeyi, cesareti ve böylesi rol modeller olmayı onlara öğretmek.
Bu derste;
1.Dijital çağda, "Geleceğin okullarında çalışan Geleceğin öğretmenleri" olmak için yadsınmayacak prensipleri hatırlayarak yola koyulacağız. Sevgi, saygı, görgü, hoşgörü, onur, etik, empati ve barış  ortak değerlerimiz olacak.
2. Proje tabanlı eğitim üzerinde çalışacak yurt içi ve dışı örnekleri inceleyeceğiz.
3.Türkiye'nin farklı bölgelerinde çalışmanın ne demek ve nasıl olduğunu öğreneceğiz; hem de oralarda çalışan kişilerden.Böylece özel, sosyal ve meslekî sorunların neler olduğunu ve onları nasıl aşacağımızı tartışacağız.
4. Barış ve Kalite kavramları üzerinde sıkça duracak ABD, İngiltere, Helsinki, Prag ve Hindistan'da kurulmuş olan "Geleceğin Okulları"nı inceleyeceğiz.
5. Bireysel gelişim için yapılacakları tartışacak, öğrenecek ve birlikte projeler üreteceğiz.
Bunları yaparken sanatın farklı alanlarındaki konser, sergi, sinema, tiyatro gibi etkinliklere katılacak ve bolca okuyacağız. Ben de keyifle yapacağım bunları, bir yaşam boyu öğrenci olarak. En büyük dileğim de yaptıklarımızı yazılı bir eser haline getirmek olacak, doğal olarak. Bu sonraki kuşakları hem yönlendirici ve hem de bu işin içindeki canlarımızı yüreklendirme adına olacak. Üstelik geleceğe bizlerden bir tutam tat katmak da işin cabası olacak.
Sonsuz sevgilerimle, yeni öğretmen adaylarımı şimdiden kucaklıyorum.
Hayal KÖKSAL 


18 Eylül 2011 Pazar

Başarılı Bir Yıl Dilerim.

Değerli Dostlarım,
Yeni Eğitim-Öğretim yılı çoğu öğretmen ve öğrenciler için yarın başlıyor. Yeni yılın, tüm eğitimcilere ve çocukları okula gidecek ailelere hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum.
Eğitimin sürekliliği bir toplumun kalitesi için son derece önemli.Eğitimi sadece okulla sınırlı sanmak kadar büyük bir yanılgı olamaz. Aslında yaşamın bir okul olduğunu; her gün, her an yeni bir şeyler öğrenmek gerektiğini ve bazen bunu farkında olmadan da yaptığımızı; ancak bilinçli ve planlı davranış değişikliği oluşturmanın önemli olduğunu çocuklarımıza-öğrencilerimize iyi rol modeller oluşturarak öğretmek durumundayız. Bu yolda işe koyulmanın ilk adımı sanırım ilgimizi çeken bir konuda elimize bir kitap alarak okumaya başlamak. Çoğu öğrencinin bundan hem keyif duyacağına ve hem de çok şaşıracağına eminim.
Sizlerle bu yıl katılacağım bir kaç bilimsel çalışmanın duyurusunu paylaşmak istiyorum. İsterseniz en uzak tarihli olanlardan başlayalım:
1. "Philosophical Perspectives in ELT" Konferansı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi tarafından 27-28 Nisan 2012 tarihlerinde Çanakkale'de gerçekleştiriliyor. https://www.comuelt.com
2. "1.Pozitif Ayrımcılık Sempozyumu" 5-8 Nisan 2012 tarihlerinde Antalya'da İstanbul Üniversitesi ve Türkiye Omurilik Felçlileri Derneğince düzenleniyor. www.tofd.org.tr
3. "14. International Convention on Students' Quality Control Circles" etkinliği 30 Kasım-3 Aralık 2011 tarihlerinde Hindistan'ın Lucknow kentindeki City Montessri School'da gerçekleştirilecek. Organizasyon Komisyonu üyesi olarak ülkemizden katılmak isteyenlerin benimle temasa geçmesini rica ederim. Daha fazla bilgi almak için: www.cmseducation.org/icsqcc .
4. "15. International İNGED Conference" 20-22 Ekim 2011 tarihlerinde Hacettepe Üniversitesinde yapılıyor. www.inged.org.tr
5.   "1. Uluslararası Eğitim Programları ve Öğretim Konferansı" ise 5-8 Ekim 2011 tarihleri arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirilecek. http://inccui.anadolu.edu.tr/tr/iletisim.asp?durum=basarili
org.tr .

Yukarıda söz edilen toplantılarda benim de bildirilerim olacak. Eğer ilginizi çeken varsa lütfen ilgili web sayfalarını ziyaret ediniz. Eğer benim ve başkalarının ilgileneceğini düşündüğünüz etkinlikler varsa sizler de onları benimle paylaşınız ki bir iletişim ağı şeklinde hareket ederek genele bilgilendirme yapalım.
Yarınların çok güzel ve evrimli olması dileklerimle iyi haftalar.

Hayal KÖKSAL

10 Eylül 2011 Cumartesi

SONUNDA...

Değerli Dostlar,

Sonunda görülebilmeyi, okunabilmeyi umarak yazıyorum bu yazımı. Uzun bir zamandır www.hayalkoksal.com adresimin ana sayfasında yer alan bu bloğumu sizlerle paylaşamıyordum. Bu nedenle wordpress'de iki Blog oluşturmuştum (Bkz.https://hayalkoksal.wordpress.com ve https://nonviolenceineducation.wordpress.com ). Web sayfamın ortasında yer alan bu Blog benim için doğal olarak çok önemli. Umarım sorunsuz iletişim yaşarım sizlerle bu kez!

Önümüzdeki akademik yıl konusundaki görüşlerimi, düşünce ve planlarımı sizinle en kısa zamanda paylaşmaya başlayacağım. Eylül ayı benim için çok yoğun olmayacak bir dönem gibi görünse de, yeni akademik yıla ve yeni projeye hazırlanmak adına içrek bir yoğunluk içeriyor. Yeni bir dönem, yeni umutlar demek! Başarısızlık gibi görünen geri gidişlerin, duraksamaların, kayıpların aslında kayıp değil de kazanç olduğunu, üzerinden geçen belli bir zaman dilimi sonrasında anlıyoruz. O yüzden asla umutsuzluğa yer yok, olmamalı! Eğer kayıplar ölüm anlamındaysa onun için de kendinizi çok paralamaya gerek yok; zira eninde sonunda buluşmanın sağlanabileceği bir ortam o da. Esas "yuva" orası değil mi? Kim sonsuza kadar dünyada hüküm sürmüş, ölümsüzlüğü yaşamış? Aslında dünya değiştiren sevdiklerinizle olan güzel anlarımızı, birlikteliklerimizi ve bizlere olan katkılarını andıkça onu yaşatmış olmuyor muyuz?

30 Kasım-4 Aralık 2011 tarihleri arasında ülkemizi temsilen Hindistan'ın Lucknow kentinde kurulmuş olan 2002 UNESCO Barış eğitimi ödüllü City Montessori School'a gidiyoruz. Beraberimizde akademisyen, öğretmen ve öğrenciler olacak. Aslında ilgi duyan veli, iş dünyasından kişiler ve STK temsilcilerine de açık olan bu gruba katılmak isteyenlerin benimle (0 532 373 84 87) temase geçmesi ve gereken koşulları sağlaması gerekiyor.

Sonsuz güzelliklerle dolu başarılı, sağlıklı ve mutlu bir eğitim öğretim yılı diliyorum sizlere. Herşey gönlünüzce olsun.

Hayal KÖKSAL