30 Eylül 2007 Pazar

Eğitimde Yenilik ve Yenilikçilik

Değerli Dostlar,
Dün Marriott Otelde çok güzel bir paylaşım yaşandı. Geçtiğimiz bahar aylarında MEB Eğitek işbirliğiyle dört grup halinde otuzar saatlik "Microsoft Yenilikçi Öğretmenler" eğitimini alan öğretmenler mayıs ve haziran aylarında üzerinde çalıştıkları 43 projeyi poster ve power point sunumlarıyla paylaşıma açtı. Son derece etkili çalışmaların izlendiği etkinlikte dereceye giren öğretmenler akşam yapılan bir törenle ödüllerini aldılar.
"Yeniliğin gün gelip eskiye dönüştüğü" ve "Yenilikçi yaklaşımın meslekte her dem taze kalmak" olarak algılanması gerekliliği üzerinde durulan çalışmanın ikinci ayağı olan "Eş yönlendirme ve Liderlik" eğitimleri kasım ve aralık aylarında gerçekleştirilecek.
Tüm öğretmenlerimize başarılarının devamını diliyorum. Ödül töreni resmini görmek için İngilizce Bloğa bakınız.
Hayal KÖKSAL

28 Eylül 2007 Cuma

Bilişim ve Müfredat Uygulamaları


Bilişim Teknolojilerini (BT) derslerine ve yeni müfredata uyarlama konusunda yoğun eğitim alan ilköğretim ve lise öğretmenleri gerçekleştirmiş oldukları projeleri paylaşıma açıyor. Değerlendirmenin ardından kazanan öğretmen(ler) Helsinki’de gerçekleştirilecek “Microsoft Dünya Forumu”nda ülkemizi temsil edecek.

2005 yılı Haziran ayında pilot çalışmaları başlayan ve gerekli iyileştirmelerden sonra MEB/Eğitek işbirliğiyle dört grup halinde hizmet-içi eğitime alınan öğretmenlerle; “Bilişim Teknolojileri”ni derslere, özellikle de değişmekte olan yeni müfredata uyarlamayı amaçlayan “Microsoft Yenilikçi Öğretmenler Programı ilk aşama eğitimini alan öğretmenlerin hazırlamış olduğu 43 projeyi 29 Eylül 2007 Cumartesi günü, Marriott Otelde yapılacak bir çalışmayla değerlendiriyor. Kamuoyu ile paylaşılacak olan projeler üç ana kategoride değerlendirilecek: İçeriğin kalitesi, Meslektaşlar arasındaki işbirliğinin gücü ve Projenin Topluma katkısı.

38 ilimizdeki resmi okullarda sınıf ve alan öğretmeni olarak görev yapan 44 Yenilikçi ve 12 de destek öğretmen; Mart-Mayıs 2007 tarihleri arasında Microsoft Eğitim ve Projeler Müdürü Şeniz Ciritçi ile MEB, Eğitek’ten görevlendirilen eğitim yöneticilerinin yönetiminde, Kalite Okulları Merkezi Başkanı Dr.Hayal Köksal’ın danışmanlığı ve koordinatörlüğünde 30 saat yoğunlaştırılmış eğitim alan 100 öğretmen arasından gönüllü ve istekli olarak proje yapanlar. Teknoloji kullanımına ayrı bir önem veren yeni müfredat içerisinde özellikle sadece temel BT becerilerine sahip öğretmenlerin “yenilikçi” yanlarını dışa vurmaları ve gereken desteğin kendilerine sağlanması amacıyla başlatılan program sonucunda 43 proje ortaya çıktı. Bu öğretmenler önümüzdeki aylarda aynı programın ikinci basamağı olan “Eş-Yönlendirme ve Liderlik” Eğitimlerine de katılarak “Geleceğin Okulları” anlayışını okullarına taşıyacaklar. Belli bir şablon dahilinde yürütülen ve teslim edilen projelerin en başarılı olanları 28 Ekim 2007 tarihinde Finlandiya, Helsinki’de yapılacak olan “Dünya Yenilikçi Öğretmenler Forumu ve Yarışması”na katılacak. Geçen yıl ABD’de yapılan Yarışmada Türkiye İşbirliği Kategorisinde Dünya İkincisi olmuştu.
Türkiye’nin bu yıl da en iyi şekilde temsil edilmesi dileklerimle...

Hayal KÖKSAL

23 Eylül 2007 Pazar

Bilişimci Martı Projeleri 1 Ekim'de Başlıyor!

Değerli Dostlar,
Yarın yine okullu olmanın heyecanı bende, bizlerde. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki dersimin ilk günü. Eylül ayının en sevdiğim yönlerinden biri de bu: İnsanı sevdiklerine kavuşturması ama bir yandan da ailelerinden ayrılıp üniversitelerine gelen gençlerin ayrılık hüznünü unutmamak gerek. Büyük, küçük tüm öğrencilerimize başarılar diliyorum.
Bilişimci Martılar bu yıl 5. yılına giriyor. Büyük bir keyifle ve gitgide kalabalıklaşan ailemizle hemen hemen her ilimizde ve 3 yabancı ülkede uçuyor olmaktan kıvançlıyız. Her yıl olduğu gibi projemizde bu yıl da değişiklikler var. En belirginlerini yazarsak;
- Ana temalara bu yıl 3 tane daha eklendi: Türkçemize sahip çıkalım, Medyada Etik ve Kadın Hakları.
- Değerlendirmede "Akran değerlendirme" %50'lik bir orana ulaştı.
- Ödül törenleri artık okullarınızda olacak ancak bu yıla özgü bir sürprizimiz var: Başarılı ve Üstün Başarılı ekipler ülkemizin evsahipliğini yapacağı 11. International Convention on Students' Quality Control Circles" a katılım hakkını edinecekler. Seçilen 3 ekip de uluslararası ekiplere sunum yapacak.
- İlköğretimden üniversiteye kadar tüm sınıflar web tasarımı yapacak.
- Drama, Poster ve Slogan hazırlama, Kolaj konuları da projemize giriyor.
- Her zamanki gibi projede yer almanın ilk koşulu; Kalite Okulları Merkezi paydaşı olmak.
Kayıtlarımız 1 Ekim-1 Kasım 2007 tarihleri arasında yapılacak.
Bir sonraki duyurum 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Projemiz ile ilgili olacak. Beni izlemenizi diliyorum. Tüm dostlarımıza sevgiyle duyururum.
Hayal KÖKSAL

20 Eylül 2007 Perşembe

Yuvaya Dönüş


Değerli Dostlarım,

Kısa süreli bir Olimpos/Çıralı tatilinden sonra işlerin dört gözle bizi beklediği yuvaya döndük. Tatil ne kadar hoş olsa da çalışmak, yararlı bilgiler edinip insanlığa hizmet etmek daha büyük bir keyif. Aynı duyguyu okullarına dönen öğrenci ve öğretmenlerin de yaşadığına eminim.


YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA TÜM ÖĞRENCİ, ÖĞRETMEN VE İDARECEİ ARKADAŞLARIMIZA SAĞLIK, MUTLULUK VE BAŞARI DOLU GÜNLER DİLİYORUM.


Sağlıcakla kalın.

Hayal KÖKSAL

13 Eylül 2007 Perşembe

Gündemde ne var?

Değerli Dostlarım,
Zaman o kadar hızlı akıp gitmede ki; "bütün" bir insan olmak için birlikte geliştirilmesi gereken yaşamın üç ana alanı "kafa-kol ve kalp" ile ilgili neler yapabildiğimizi sorgularsak sanırım pek doyurucu yanıt çıkmayacak. Sevgili Battal Aslan hocamın "3 K" olarak adlandırdığı bu değerleri açarsak:

- Zihnimizi geliştiren okuma, eğitim...,

- Bedenimizi geliştiren spor, sağlıklı soluk alma ve rahatlama teknikleri ile

- Ruhumuzu iyileştiren hobiler; müzik, resim, sanat... karşımıza çıkar.

Acaba kaçımız bu yönlerimizi dengeli olarak geliştirecek eylemlerde bulunabiliyoruz? Umarım bugünden itibaren yaşama bir de bu gözlüklerle bakarız.

Günler benim açımdan da yine hayli yoğun geçmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Valilik AB Merkezi'nin Sertifika Töreni nedeniyle Arkeoloji Müzesindeydik. Kursiyerlerin heyecanına ve Uluslararası katılımlı bir koronun güzel konserine tanık olduk.

10 Eylül Pazartesi akşamı Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği, İstanbul şubesi olarak ilk toplantımızı gerçekleştirdik. Sayın Prof.Dr.Seçkin Dindar başkanlığında toplanan yönetim kurulunda bizi en mutlu eden olay İstanbul'a göç eden sayın Prof.Dr.Oğuz Makal hocamızın bize katılmasıydı. Yukarıdaki resimde gördüğünüz gibi gücümüze güç, neşemize neşe katan büyüğümüze "Hoş Geldin" diyoruz. Her ayın ilk pazartesi akşamı yine genel katılıma açık toplantılarımızla sizleri de bizimle olmaya davet ediyoruz.

Salı günü Beykoz Kırmızı Yalı'da düzenlenen bir anma toplantısındaydık. Genel olarak STK başkanlarının katıldığı etkinlikte yeni dostlar edinme olanağı buldum.

İki günden bu yana 2007'de Hindistan'da ve 2008 yılında da Türkiye'de düzenlenecek olan 25 ülke katılımlı "10. ve 11. Uluslararası Öğrenci Kalite Kontrol Halkaları Konvanları"nın organizasyonu ile ilgili çalışmalar içindeyiz. Türkiye'de gerçekleştirilecek olan Konvana destek verebilecek kuruluşların co-sponsor olarak yanımızda ve afişimizde yerlerini almalarını bekliyoruz.

Ekim ayı başında "2008 Bilişimci Martılar" ve "2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti" Projelerimiz başlıyor. Bu çalışmalarda yer almanın ön koşulu Kalite Okulları Merkezi paydaşı olmak. Paydaşlık süresi dolan okullar http://www.kaliteokullari.com/ adresmizden Formu indirebilirler. Bu yoğun çalışmalar arasında üç günlük bir dinlenme fırsatı yaratmak için Antalya-Olimpos'ta olacağız. Dönüşte size o cennet köşede çektiğim fotoğraflarımı paylaşacağım.

Sonsuz sevgilerimle 3 K'yı unutmamanızı ve hayırlı Ramazanlar diliyorum. Kendinize de zaman ayırın lütfen. Hayat o kadar kısa ki...

Hayal KÖKSAL

8 Eylül 2007 Cumartesi

Yeniliklere Açık Olmak...

Değerli Arkadaşlarım,
Yeni Eğitim-Öğretim yılına girerken öğretmenlerimizin yoğun bir çalışma içinde olduğunu sanıyorum. Derslerimizi "yenilikçi" bir yaklaşımla, teknoloji desteğini de yanımıza alarak hazırlarsak, üstelik bunu da diğer meslektaşlarımız, velilerimiz ve öğrencilerimizle takım çalışmasıyla sinerji yaratarak yaparsak; güçlü ve vizyoner yeni kuşaklar yetiştirmede daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Yenilikçilik ruhunu kazandırmak için hem hizmet-içi hem de hizmet öncesi eğitimlerin önemli olduğunu biliyorum. Bu bağlamda 29 Eylül tarihinde MEB/Eğitek ve Microsoft Türkiye işbirliğiyle "Türkiye Yenilikçi Öğretmenler Forumu" İstanbul'da gerçekleştirilecek. 50 civarında projeyle her ilden gelen öğretmenler çalışmalarını paylaşacaklar. Öte yandan ikinci dönem Boğaziçinde Eğitim fakültesi öğrencilerim "Innovative Teaching" dersimi alarak mesleğe girmeden bu kavramı sorgulamaya başlayacaklar.
Sizlerle geçen yıl orta doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası ELT Konferansında, "Quality in ELT" dersimi almış, Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olan şu anda da Bilkent Üniversitesinde çalışan bir öğrencimle birlikte sunmaktan büyük keyif aldığım bir bildiriyi paylaşmak istiyorum.
En güzel günlerin sizlerin olması dileklerimle...
Hayal KÖKSAL
Use of Technology and its Importance for all Turkish Teachers: Innovative Teaching!
H.Köksal (Ph.D.)& S.Bayraktar
Summary
Computer Assisted Language Learning (CALL) is an idea in most countries which has not been put into action, yet. It still lingers in the air with its potential to be realized in the hands of competent teachers. Therefore, we need to elaborate on how teachers can be competent in that area and what they can do with technology. The use of technology effectively and ICT (Information and Communication Technologies) projects can be considered as a good opportunity for ELTers to ignite the independent-creative thinking abilities of our students. The data students are subject to will increase in quantity, but the more various data they deal with, the more critical and selective they will happen to be. Moreover, the presence of immense data input will trigger their creativity supplying raw materials for a brand-new original output. CALL is also regarded as a far-fetched ideal by some in teaching area. In fact, they have logical arguments that need to be discussed: 1.Students are not mature enough to utilize technology effectively and are inclined to misuse it, which in turn disturbs the learning effectiveness. 2. In most countries, the students are used to traditional methods, you cannot expect them to be autonomous learners immediately. 3. It is generally said that parents are essential components of CAL. However, in developing countries students cannot take necessary help from their parents whose education level and economic status are comparatively low. In such a situation, students can neither be encouraged nor can take extra help during their study from their parents.
In Turkey, there is an outstanding need for Computer Assisted Learning in the light of the arguments we have highlighted in this study. Nothing we think as essential and take for granted now was achievable when it first starred as an idea. Therefore, it is viable that tomorrow’s world is the sum of the ideals that are thought to be unlikely, now. In Turkey, we want to have a say upon our tomorrow and trigger an action that will lead to cultivate informed, educated, creative, questioning individuals that are eager to shape the destiny of the world. Many different ways might be proposed for overcoming those difficulties and blocks. One of them, designed according to the needs and requirements of Turkey and to the pre-requisites of the new Curriculum of primary schools will be shared in this study: Innovative Teaching!

6 Eylül 2007 Perşembe

BİGG-İSTANBUL Projesi


Değerli Dostlar,

Bugün sizlerle 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Projelerinden biri olarak 41 numara ile Proje Kitabında yer alan “BİGG-İST: Bir Bilişim İmecesi: Geçmişten Geleceğe İstanbul” çalışmamızı paylaşmak istiyorum.

2005 yılından bu yana ön hazırlıkları sürmekte olan ve son şeklini alan projemizde yer almak isteyen okullar, muhtarlıklar, KOBİ ve Üniversiteler ve de destek vermek isteyen kurum ve kuruluşları bizlerle görüşmeye davet ediyoruz. Kalite Okulları Merkezi ve Sürekli Gelişim Derneği işbirliğiyle başlayan projede destek veren kurumlar; GAIA, AMBA, Oki Printings, Microsoft, Alternatif Yaşam Derneği, Gala Genova, Karayolları Emeklileri Derneği ve çalışmalara tarihi ve mimari eser çalışarak katılacak olan okullar.

Bu çalışmayı Mayıs 2007'de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde düzenlenen Eğitim Teknolojileri Konferansında da sunmuştuk. Aşağıda özeti verilen çalışma yeni eğitim-öğretim döneminde çalışılmaya başlıyor.

Sevgilerimle....

Hayal KÖKSAL

TEKNOLOJİ DESTEKLİ 2010 ISTANBUL AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ PROJESİ: “BİGG-İST”
ÖZET

Bu çalışmanın amacı; İstanbul’un bir Avrupa Kültür Başkenti olması yolunda gerçekleştirilen projelere teknolojiyi yoğun olarak kullanan bir eğitim projesiyle katkı sağlamaktır. Proje; bireyleri tüm yaşamları boyunca sarıp sarmalayan kültürel değerlerin, geçmişten geleceğe yeni kuşaklar tarafından taşınacağı düşüncesiyle; öğrenci ve ailelerinden başlayarak tüm eğitim paydaşlarında “Tarihî, mimari ve kültürel değerler farkındalığı” yaratmayı ve bu amaçla yapılanları kamuoyu ile paylaşmayı hedeflemektedir. Bu noktadan hareketle ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarını; ”Farkındalık ve Araştırma”, üniversite öğrencilerini; ”Farkındalık, Araştırma ve Yaratıcılık”, aileleri, muhtarlık ve küçük esnafı da; ”Destek” boyutlarında yakalayacaktır. Ulusal ve uluslararası paylaşımlarla insanlık tarihi için son derece önemli bir “veri tabanı” oluşturacak ve bireyin değerleri koruma bilinci kazanmasını sağlayacak olan bu proje, uygarlıkların beşiği olarak bilinen Anadolu’nun Avrupa’yı kucaklayan en güçlü birleşim noktası İstanbul’dan başlayacak, Avrupa’daki başkentlere yayılacak (Macaristan-Pecs, Almanya-Essen, Yunanistan-Selanik) ve Bilişim Teknolojileri (BT) destekli işleyecektir. Proje;
- Geçmişini çok iyi öğrenen, bilen ve geleceğini bu bilgilerin ışığında, akıllıca kurabilen,
- Tarihi zenginliklere ulusal ve uluslararası boyutlarda önem veren ve koruyan,
- Alt ve üst sınıflardaki öğrenci arkadaşlarıyla iletişim kurup işbirliği geliştirebilen,
- Paylaşım ve iletişimini ulusal sınırların da dışına taşıyabilen,
- Yaratıcılığını BT ile birleştirebilen Mimarlık, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü (BÖTE), Arkeoloji ve Antropoloji Bölüm öğrencilerini diğer alt sınıf öğrencileri ve aileleriyle birleştiren; oturdukları mekânlardaki Muhtarlıklar aracılığıyla küçük esnafı ve diğer toplum üyelerini de kucaklayan bir imece / işbirliği çalışmasıdır.


3 Eylül 2007 Pazartesi

Yeni Bir Yaş Daha...


Sevgili Dostlar,

Dün yeni bir yaşa daha girdim. Her ne kadar bayan olarak yaşımızdan hele hele 50'li yaşlardan söz etmeyi sevmesek de yaşamın gerçeklerinden kaçış yok. Her yaşın kişiye sağladığı değer o kadar fazla ki; yaşanmış o yılları yaşanmamış saymak ya da onlardan korkmak büyük haksızlık! Evet dün 51 yaşımı tamamladım. Annem gibi hep bir yıl önden gitmeyi sanırım ben de seviyorum. Dün 52 dedikçe uyardı dostlarımdan bazıları. Son derece samimi ve içten bir toplantıydı. Umarım öyle de bir yıl olur benim için; hep sevdiklerimle ve dostlarımla beraber yaşanan...

Bu hafta okullar için önemli bir hafta. Salonlar, koridorlar öğretmenlerin ayak sesleriyle yine bir başka anlam ve şevk kazanıyor. Yazın sessizliğinden sonra eğitimci tınılarını özlemiş olmalılar. Hele üç hafta sonra okullar yeniden okul olmanın zevkini yaşamaya başlayacaklar. Seminerler ve dönem hazırlıklarıyla öğrencilerinizin yaşamlarına dokunacağınızı ve aydınlık yarınların liderlerini yetiştireceğinizi hiç unutmayınız değerli öğretmen arkadaşlarım. Korku yerine sevgi kültürünün tohumlarını ekeceğinizi, okul-aile-toplum birlikteliğini uyumlayacağınızi bu arada kendinizi de geliştirmeyi ihmal etmeyeceğinizi biliyor ve bu yolculukta mutluluklar diliyorum.

Bu dönem Boğaziçi Üniversitesi, Eğitim fakültesindeki "Eğitime Giriş" dersimle 60 öğretmen adayı gencimizi daha kucaklamaya hazırlanıyorum. Her dönem derslerimde mutlaka birşeyler değişir. Yöntemim gereksinim ve gelişmeler karşısında değişime uğrar, konular http://www.meb.gov.tr/ deki değişikliklere bağlı olarak güncelleşir ve öğrencilerimin "eğitim"e olan ilgisini arttırabilme yolunda eğlenceli olacağını umduğum çeşitlemeler eklenir. bu yıl da yine öyle olacak. Öğrencilerimin geçmiş dönem bu dersi okuyan arkadaşlarına sorduklarında aldıkları yanıtlar bu yıl yapacaklarımızla kesinlikle aynı olmayacak. Bizler öğretmen olarak "Değişim Yöneticileri"yiz. Hızla değişen dünyamıza ayak uydurmak adına _Bonstingl'ın söylediği gibi_"Esneklik ve uyum"un "Oyunun adı" alduğunu unutmamamız gerekiyor. Tabii ki ilkelerimizden ödün vermeden!

Değerli dostlarım bu ay "Microsoft Yenilikçi Öğretmen Programı"nın uzantısı olan "Forum" ile ilgili yoğun çalışmalarımız olacak. 29 Eylül'deki çalışmanın ardından "Eş Yönlendirme ve Liderlik" eğitimlerimiz ve "Dünya Forumu" çalışmalarımız gelecek.

Bir başka çalışma "2008 Bilişimci Martı" Projeleriyle ilgili olacak. Aramıza yeni katılacak ve de geçen yıldan bu yana bizlerle olan halka lideri öğretmenlerimizin benimle acilen temasa geçmesi gerekiyor.

2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Projemiz de ciddi ciddi başlıyor. İlgilenen öğretmen ve müdür arkadaşlarımın konuyla ilgili olarak beni aramalarını rica ediyorum.

Bu üç yoğun proje ve dersim tüm dönemimi yine yoğun yaşanır hale getirecek. Ne güzel! Çalışmak ve hala vatanıma milletime hayırlı olabilecek işler yapmak ne hoş! Umarım daha uzun süre sağlık ve huzur içinde bunları yapabilme gücüm olur. Tabii ki siz sevgili dostlarımın desteğiyle. Herşeyin gönlünce olmasını diliyor; yeni yaşımda gerek telefondaki sıcak sesleri, gerekse içten satırlarıyla yanımda olan tüm dostlarımı da sevgiyle kucaklıyorum. İyi ki varsınız ve benimlesiniz...

Hayal KÖKSAL

1 Eylül 2007 Cumartesi

Dünya Barış Günü ve Anlamı


Değerli Dostlarım,
Öncelikle 1 Eylül Dünya Barış Günü'nüz kutlu olsun derken, her türlü çatışma ve huzursuzluktan uzak; sevgi dolu dünya yılları dilerim.
Bugün sizlerle güzel bir haberi ve dün yaşadığım hoş bir olayı paylaşacağım:
Güzel haber şu; Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde kurulan "Barış Eğitimi Merkezi"nin onay haberi 29 Ağustos 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak faaliyetlerine başlama kararı yürürlüğe girdi. bundan böyle "Merkez" bünyesinde "empati, çatışma yönetimi ve barış"a odaklı çalışma, seminer ve konferanslar yapılarak topluma bu konuda destek verilmeye çalışılacak. Sayın Doç.Dr.Fatoş Erkman başkanlığındaki Yönetim Kuruluna ve tüm kurucu arkadaşlarımı kutluyor ve başarılarının devamını dilerim.
Diğer konu da; Oylat'ta Çardak altında edindiğimiz dostlardan biri, daha doğrusu bir çift ile ilgili. Ragibe Nine, diğer bir deyişle "Bazlama Teyze", Çardak altındaki sohbet toplantımıza sessizce gelip katılan 75 yaşında bir Anadolu kadını; Bursa Keles'li. Araştıran ve sorgulayan gözleriyle bizi uzun uzun dinledikten sonra yavaş yavaş yanıma sokulmuş ve "Ben senin yaptıklarını, anlattıklarını çok beğendim ama kendini çok yorma yavrum, burada bari biraz dinlen!" diyen duyarlı bir büyüğüm. Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadığımız gün sonunda resmini çektiğimde ilk tepkisi: "Boşuna çekme benim resmim hiç güzel çıkmaz!" olmuştu ama resmini görünce doğrusu beğenmemezlik edemedi. Gözlerindeki şefkat ve kendisiyle barışık hali cansız kağıda can vermişti adeta! "Ah keşke beyim de görseydi ve hatta o da çekilseydi. Bizim oğlanla, gelin ve torunlar da bayılırdı." dedi. İçimde yer eden bu sözleri akşam hayata geçirmeye karar verdim. Bir şekilde beylerin de yemek sonrası sohbetimize katılmasını sağladık. Eşine dizüstü bilgisayarımdaki resmi gösterdik. "Benim hanım pek bi güzeldir ama burada da çok güzel çıkmış" oldu tepkisi. Çok hoşumuza gitmişti halleri. 60 yıllık evlilermiş. Birbirlerine "Aşkım" diye seslenen, harika bir çift dost bulmuştuk. Bu kez resimlerini birlikte çektik. Teyzemin gözlerindeki gurur ve mutluluğu; iki resim arasındaki belirgin farkı hemen farkedeceksiniz. Eşininkilerde de aşkı, sevgiyi, huzur ve hoşgörüyü. Kahkahalarla süren sohbetimiz sonunda önümüzdeki yıl "Keles Kiraz Festivali"ne gitme sözünü almışlardı bizden, Ragibe ve Saffet Cansal çifti. Kendilerinden izin aldım isimlerini ve resimlerini blogumda paylaşmak için. Çok duygulandılar ve memnuniyetlerini belirttiler. Eşimle gözgöze geldik. Sözcüklere hiç gerek yoktu aslında. İşte Türkiye'nin esas insanı böyleydi; kaç-göçsüz, paylaşımcı, mutlu, çocuklarının ardından torunlarını da okutarak vatana, millete yararlı kılmaya çalışan, sadece toprağı ekip biçen değil aynı zamanda değerlerimizi de üreten, güncelleyen, candan ve empatik köylümüz!
Dünya Barış Günü'nde bu haberlerin paylaşmaya değer olduğunu düşündüm. Umarım bana hak vermişsinizdir.Bireyin kendi içinde barıştan sonra gelen ikinci adım eşiyle, ailesiyle ve daha sonra da yakın çevresiyle olan barışıdır. Daha sonra da diğerleriyle olan paylaşımlar gelir. Böylece bu duygu bireyden toplum geneline ve evrene yayılır; aynen mikrokozmozdan makroya yayılımı gibi...
Sevgilerimle.
Hayal KÖKSAL