Değerli Dostlarım,
Bir yılın sonuna doğru son sürat koştuğumuzun eminim ki farkındasınız. Bu farkındalığı duyumsadığınızda durup dinlenmeyi ve Aborjinilerin yaptığı gibi ruhunuzu beklemeyi unutmayın. İnanın çok daha verimli sonuçlar alacaksınız. Zamanın koşturmacasında kendinizi kaybettiğinizde özellikle sağlığınıza vurulan darbeler daha yıkıcı oluyor. Bunu kendimizde hissedip çevremizde de örnekleriyle yaşıyoruz hiç şüphesiz. İşte bu yüzdendir ki;son haftalarda cep telefonumu daha az kullanmaya, daha az PC başında vakit geçirmeye başladım. Kendime zaman ayırma hedefim daha farklı bir önem kazandı. Projelerimi aksatmadan ve dostlarımı, sevdiklerimi ihmal etmeden çalışmanın kendimi fiziksel ve ruhsal olarak daha iyi hissettirdiğini biliyorum. Ayrıca artık önem ve sağlık açısından "ÖNCE BEN" demenin de vampire dönüşmüş günümüz iş dünyasında kendimi korumak adına önemli olduğunu farketmekteyim. Yıllarca "HEP VERMEK" felsefesiyle hareket eden biriyken; günümüz dünyasında "Kendimize vermeden başkalarına veremeyeceğimizi, yardımcı olamayacağımızı" son zamanlarda daha iyi fark etmeye başladım. Kulak tıkadığım dostça öğütlerin aslında gerçekten önemli olduğunu son dönemlerde daha çok hissediyorum. Lütfen herşeye koşturmanın sizi yıpratacağı gerçeğine kulaklarınızı tıkamayın. Kendinize ve sevdiklerinize ayıracağınız 'kaliteli zaman'ın ne denli önemli olduğunu unutmayın. Odaklandığınız konuları gözden kaçırmadan, planlı ve derinlemesine çalışmalar yapın ama asla kendinizi yıpratmadan!!! Sağlığınız için ve sizi gerçekten sevenler için bu çok önemli.
Bizler de bu yılın yoğun ajandası içinde zamanı acaba daha iyi yönetebilir miyiz düşüncesiyle Bilişimci Martı projesine başlama günlerini öne çekmeyi hedeflemiştik. Ancak görülen o ki; ekiplerin okullarında gerekli çalışmayı başlatabilmesi, idareyle olan protokolleri halledebilmesi ve ekipleri oluşturabilmesi zaman alıyor ve Martı liderlerimiz bu çalışmayı ancak Aralık ayı sonuna kadar tamamlayabiliyorlar. "Bu projeyi artık bitirmem mi gerekiyor?" sorgulamamı son aylarda çok yaptım ama bu projeyi yıllardır yürütmekte olan dostlarımdan tam aksi istikamette dönütler aldım. Ne güzel ki proje güncelliğini asla yitirmiyor. Sekizinci yılına giren bir Bilişim Projesi var mı bilmiyorum ama tek başına sürdürülmeye çalışılan Bilişimci Martılar Projesinin artık bir büyük Martı ailesinin yüreğinde sürüp gittiğini ve sonlandırılmaması gerekliliğini görüp çok mutlu olduğumu da saklamak istemiyorum. Bu proje artık benim değil; onu sahiplenip götüren siz martı proje liderlerimin, martı öğrencilerimin, web sayfasını bıkmadan sürdüren değerli dostumun, sevgili jüri üyelerimin ve genelde tüm yürekten inananların. Elimizden geldiğince kotarmaya çalıştığımız Ödül Törenleri sizlerle daha renkli ve daha keyifli geçmeye başladı son iki yıldır. Her sene artık ödül töreni sanırım yapamayacağım dediğim anda hep destek bir kurum ortaya çıktı.
Bu sene nasıl olur bilemiyorum ama bildiğim tek şey bu projenin ana temalarının güncel konulara odaklanması ve sonuçta kazanımın maddi bir ödül değil de öğrenmeden alınan keyif, imece ruhu ve ulusal-uluslararası tanınma olması nedeniyle bir süre daha yaşamına devam edeceği gerçeği. Projemize şimdiye dek bir yıl boyunca sadece 5 projeyle devam ettiğimiz de oldu, 93 projeyle de... Sayılar bizi çok ilgilendirmiyor. "Nitelik ve gönüllülükle DEĞİŞİM yaratmak" bizim hedef noktamız. Bunu hissettiğimiz sürece bu proje sürmeli, değil mi dostlar? Beni yüreklendirdiğiniz ve devamı konusunda adanmışlığınızı paylaştığınız için size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Evet, proje başvurusunu Aralık ayı sonuna kadar uzatıyoruz.
Geç kaldım, kaybettim, tüh! başvuru zamanı geçti kaygısına düşmeden sakin sakin ekiplerini oluşturup başvurularınızı yapın lütfen. Ama kesinlikle bu projede olmak istediğinizden emin olarak! Hindistan'daki City Montessori School'dan gelen ileti beni yine çok memnun etti. Aralık 2011'de Lucknow!da yapılacak olan "14. ICSQCC" etkinliğinde Martılarımızı ve özellikle de engelli proje katılımcılarımızı beklediklerini yazıyorlar. Yaşamınızdaki payleşımların en keyiflilerinden birini orada yaşayacak olduğunuzu sakın ola unutmayın. Bu konuda kesin garanti veririm, 4 kez bu konvansiyona katılmış ve yine katılmaya hevesli biri olarak!
Sevgili dostalrım, kurumlarda sosyal sorumluluk bilinciyle yapılan çalışmalar çok önemli ve benim de bu konuda üstteki ilanda gördüğünüz bir çalışmamı Bursalı dostlarım organize ediyor. 17 Aralık tarihinde Bursa'da görüşmek dileğiyle derken sizi çok sevdiğimi bilmenizi istiyorum.
Gününüz aydınlık, yolunuz sevgi ve ışık dolu olsun.
Hayal KÖKSAL
