11 Haziran 2012 Pazartesi

Dönütler Devam ediyor...

BİR BAŞKA YANSIMA
“Şiddetsiz Eğitim / Non-violence in Education” okul hayatım boyunca , 6 seneyi doldurduğum bu süre zarfı içerisinde , iyi ki almışım dediğim derslerden birisi oldu . Bazı dersler vardır, öğrenciye ciddi anlamda bir şeyler katar , bazı dersler ise öğrenci için sadece geçmek amaçlıdır. Benim için bu ders , bana kattıkları açısından önemli bir ders oldu . Neler mi öğrendim ?Öncelikle hoşgörü , sevgi , saygı çerçevesinde, bir bütün halinde kaynaşarak  ders yapılabileceğini öğrendim .Diğer aldığımız tüm derslerde öğretmen öğrenci ilişkisi pek yoktu. Varsa da sadece soru sorma , soruyu cevaplama çerçevesinden çıkmayan bir ilişki içerisinde gerçekleşti . Ancak bu ders bana üniversite hayatının güzel tarafını da gösterdi . Bu ders isteyerek gittiğim çok nadir derslerden birisi oldu .Çünkü derste pozitif bir enerji söz konusuydu , öğrenme ortamı oldukça interaktifti , yaptığımız beyin fırtınaları düşünüce , birlik olunca ortaya neler konulabileceğinin bir göstergesiydi .6 senedir  ilk kez aldığım bir derse  konuk hoca geldi , ders değil sanki bir panel havasındaydı.Dersin konusu ise ayrı bir öneme sahip; Eğitimde şiddetsizlik. Özellikle ülkemiz koşullarını düşünürsek, şiddet gibi büyük bir problem için, yayımlanmış bilimsel makaleleri referans alarak sebeplerini ve çözüm önerilerini ortaya koyduk . Ortaya çok güzel öneriler çıktı. Dersteki sunumların puanlandırılmasında öğrencilerin de katkısı olması ne kadar demokratik, öğrenci merkezli bir eğitim ortamının olduğunun göstergesi.Tabi ki bu dersin oluşumunu sağlayan, öğrencilerine her şeyi sıfırdan başlatıp , gerekli yerlerde yardımını sağlayan, öğrencilerini sadece öğrenci olarak değil aynı zamanda birer evlat, arkadaş gibi gören hocamızın, barış ve şiddetsizlik üzerine uzun yıllar akademik deneyimi olması sayesinde sayesinde biz bu dersten bu kadar verim aldık. Bu açıdan, bu okuldan sizden ders alıp mezun olduğum için çok şanslıyım . Akademik hayatına devam eden arkadaşlarımın sizden ders almasını önermeliyim diye düşünüyorum.
                                                                                                                 M. U. Kocatürk