13 Kasım 2009 Cuma

Çocuklarımız Sanatla Yücelsin

Değerli Dostlarım,
Yedinci yılına başlama hazırlıklarının sürdüğü "Uluslararası Bilişimci Martılar Projesi" ülkemizde tasarımlanan ama yurt dışından ekiplerin katılımlarıyla onurlanan bir proje. Hep yurt dışı projelere katılmak için uğraş veren bizler şimdi bir Türk projesinde yer almak için çaba gösteren başka ulusların öğretmen ve öğrencileriyle, bu projede buluşuyoruz. 2-5 Aralık tarihlerinde Uluslararası Ödül Töreni için Hindistan'a gidip, üç Hintli engelli halkasına ödüllerini takdim edeceğimiz proje her zaman olduğu gibi önce ülkemiz çocuklarını kucaklayacak: 20 Aralık son başvuru tarihi. Daha sonra da 31 Aralık tarihine kadar dış ülke kayıtlarını alacağız.
6 yılda 210 proje yürüttük. Her zaman bir veya iki ana tema olmasına karşın katılımcılarımızı hep konu seçiminde serbest bıraktık. Bu yıl durum biraz farklı. Konumuz tek ve her katılımcı ekip için aynı:
Konumuz: Sanat ve Sanat eğitimiyle nitelikli insan yetiştirmek!
Sorularımız belli:
Okulumuzda, ilçe veya ilimizde sanat ve sanat eğitimi konusunda eksiklerimizz olduğu kesin.
Bu sorunlar neler? Neden bu sorunları yaşıyoruz? Nasıl çözeriz?
Her ekip aynı soruyu sorarak yola çıkacak ve İmece Halkaları adımlarına uygun olarak kendi stratejisini kendi belirleyecek. Yine "Beyin fırtınası" estirecek, "Balık Kılçığı" ile ana ve kök nedenleri belirleyecek, saptanan en önemli sorun(lara) odaklı etkinlik(ler) planlayacak ve kendi sorun alanında bu konudaki değişim-dönüşümü gerçekleştirecek.
Haydi önce planlamaya, sonra da etkinliklere... 5 ay boyunca yaptığınız çalışma ve etkinlikleri kaydedin. Web veya bloğunuza yerleştirin, adresiyle CD'sini bize teslim edin. Sonra da sırada "eş değerlendirme" var. Çorbada hep tuzunuz olsun: %60'lık değerlendirme bölümü sizlere ait; %40'lık ise jürimize...
Anlaşılacağı gibi bu sene; yüzey, hacım, mekan, dil, ses ve hareket sanatlarına açık etkinliklerle bezenecek bir proje yürüteceğiz. Bu konudaki detaylı bilgi iki önceki yazımda. Aşağıya kayarsanız görürsünüz.
“Nitelikli bireyler yetiştirmede sanatın önemi" gerçeğine odaklanarak düşünecek, irdeleyecek, sorgulayacak, çözümler üretip bazen bir senaryo yazıp kısa metrajlı film çekerek; bazen bir bahçe tasarımlayıp onu ekip biçip süsleyerek bazen de yapacağınız besteyi koronuzla seslendirerek etkinliklerinizi yapacak ve sonra da toplumla paylaşıma açacaksınız. Herşey sizin ürününüz olacak. Yaptığınız eğitim, seminer, panel, kurs, film, oyun, koro, bahçe, ve benzeri çalışmaların sizin, velilerinizin ve genelde içinde yaşadığınız toplum üyelerinin üzerinde "farkındalık yaratması" şart! Ve de.....bu etkinliğin öncesinde ve sonrasındaki durum ölçülerek belgelenmeli. Örneğin; anne ve babalarınız, okulunuzdaki veya Halk Eğitim Merkezlerindeki çeşitli sanat etkinliklerine başlamalalılar. Ya da siz gizli kalmış "heykel yapma" yönünüzü keşfedip bu yolda adımlar atmalısınız. Sizi gönülden desteklemeliler. Bunu da belgelemelisiniz. Belki okulunuzun ilinizde bu tür etkinliklerin merkezi olan bir kuruma dönüşmesine yol açarsınız: Ne güzel!
Ben sanatın resim yönünde _ne yazık ki_ hiç olamadım ama neyse ki; kızımı buna yönlendirebildim. Annem gibi mandolin, gitar ve koro çalışmalarıyla müzik odaklı çalışmalar yaptım ama onlar gibi halk oyunları öğrenme olanağı yaratamadım; ritmik jimnastikten keyif aldım, izci oldum, bandoda trampet çaldım. Sonraları dikiş, örgü ve batik ilgi alanlarım oldu. Tüm bunların ruhu incelten, kişiyi rahatlatıp huzurlu ve üretken kılan etkinlikler olduğunu biliyoruz. Okullarımızda gitgide sınav odaklılık önem kazanırken; seçmeli hale gelen veya ders saati düşen bu önemli alanların eksikliği sonucunda şiddet olaylarının, depresyonun ve ekran bağımlılığının ne yazık ki daha da artacağından endişeliyim. Çocuklarımızı rahatlatıp iyiye, doğruya, güzele ve estetiğe yönlendirmeliyiz; ruhlarını inceltmelerine yardımcı olmalıyız. Bunu yaparken imece yapmayı da unutmamalıyız; birliktelik çok önemli...
İşte tüm bu nedenlerden dolayı bu seneki projemizde; "Sanat" anlamında "iyileşmeye yol açacak" çalışmalar istiyoruz. Kendinize bir iyilik yapın; bir müzik aleti edinin, bir tuval ve boyalar alın veya kağıt kalemi elinize alıp bir öykü veya senaryo kurgulama işine girişin, rahatlayın, çiçek açın. Nazım'ın dediği gibi "Çağrı"mıza kulak verin. Sizleri seviyorum.
Hayal KÖKSAL
ÇAĞRI
Tanrı ellerimizdir,
Tanrı yüreğimiz, aklımız,
her yerde var olan Tanrı,
toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve plastikte
ve bestecisi sayılarda ve satırlarda ulu uyumların.

İnsanlar sizi çağırıyorum:
kitaplar, ağaçlar ve balıklar için,
buğday tanesi, pirinç tanesi ve güneşli sokaklar için.

Çocukların avuçlarında günlerimiz sıra bekler,
günlerimiz tohumlardır avuçlarında çocukların,
çocukların avuçlarında yeşerecekler.