2 Ekim 2010 Cumartesi

Bir Engelli Dostumuzdan Mektup Var...



Sevgili Dostlarım,
Bir süredir yaşamımı dolduran yeni dostlarım var. Kendileriyle 17 Ağustos'ta başlayan güzel bir proje nedeniyle tanıştım. Hüsnü Ayık Özel Bakım Evi, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği tarafından kurulmuş ve sakinlerine aşağıdaki satırlarda okuyacağınız duygu ve düşünceleri yaratan bir "cennet". Muhteşem insanlardan oluşan bu kişileri görme zamanım yaklaştıkça nasıl heyecan duyduğumu anlatamam! İşte yukarıda resimlerini gördüğünüz sevgili Yaşar Beyin paylaşımı. Sonsuz sevgilerimle...
Hayal KÖKSAL

Merhaba dostlar…
Hiç düşündünüz mü? Dünya ya nerede, nasıl geldiğini hatırlayanınız var mı? Peki nerede, ne zaman öleceğinizi bilebilir misiniz? Tabiî ki hayır. Veya şöyle diyelim; Doğduğunuz günden öleceğiniz güne kadar nerelerde, neler yaşayacağınızı bilseniz her şeye rağmen yinede dünyaya gelmek, yinede yaşamak ister miydiniz acaba? Bir düşünseniz ya doğumdan ölüme koca bir ömür; Upuzun bir hayat. Gecesi ile gündüzü ile ayı ile güneşi ile yazı ile, baharı ile kışı ile tabiat olayları, doğal güzellikleri ve doğal afetleri ile dolu, dolu bir hayat. Öyle bir hayat ki! İçinde; Fakirliğin, zenginliğin. İyiliğin,kötülüğün, bencilliğin, iftiranın, yalancılığın, Sahtekârlığın veya doğruluğun, dürüstlüğün, Aşkın, sevginin, ya da ihtirasın, düşmanlığın, Savaşların, açlığın, sefaletin ya da terörün, matemlerin siyasi kavgaların, dostluğun, kardeşliğin, kazaların, hastalıkların, sağlığın, mutlulukların, doğumların, düğünlerin, bayramların, kısacası Yaradan’ın yazdığı her şeyin ama her şeyin olduğu, hepinize ayrı, ayrı zaman ve biçimlerde yazıldığı bu hayatı baştan bilseniz yaşamak ister miydiniz? Düşünsenize. Hepinizin hayatı birer film, birer roman değil mi? Birçok romanlar birçok filmler insanların gerçek yaşamlarından esinlenerek yapılmamış mı? Uçsuz bucaksız gök kubbenin altında dünyayı düşünün. Denizlerden, karalardan, kıtalardan, ülkelerden oluşmuş bu dünyada havası ile suyu ile tabii kaynakları ve doğal zenginlikleri ile Irkları, dilleri, dinleri, kültürleri, yaşam tarzları farklı olan biz insanların yaşaması için gerekli olan her şey var. Ve bizler öyle şanslıyız ki dört mevsimin yaşandığı, üç tarafı denizlerle çevrili, yer altı ve doğal zenginlikleri ile tarihi ile dili, dini, kültürü ile ulusu ile eşsiz bir ülke olan ve topraklarından bereket fışkıran büyük Türkiye’nin vatandaşlarıyız. İnanın ki çok şanslıyız. Düşünün biraz aklınızı zorlayın. Türkiye’nin nüfusunu düşünün ve bu nüfusun 8,5 milyonunun engelli olduğunu ve kimi doğuştan, kimi sonradan, kimi görme engelli, kimi işitme engelli, kimi zihinsel engelli ve kimi de bizler gibi kimi bir kaza sonucu, sığ suya dalma sonucu, ateşli silahla yaralanma, düşme, dikkatsizlik ve ihmalkârlık sonucu omurilik felçlisi olmuş. Çeşitli zorluklara karşı yaşam mücadelesi veren binlerce kişinin içinde en şanslı insanlarız. Şanslıyız çünkü şu anda ikamet ettiğimiz ve hiçbir maddi karşılık beklenmeden her türlü bakım ve diğer zaruri ihtiyaçlarımızın karşılandığı Dünyadaki cennet dediğimiz bu yerde kalıyoruz.
Sevgili gönül dostlarım, değerli arkadaşlarım. T.O.F.D. Başkanımız saygıdeğer Ramazan Baş’ın da televizyonda yayınlanan Empati TV programında anlattığı gibi hayalini kurduğu, düşlerinde deniz fenerini gördüğü bir zamanlar boş bir arazi olan bu yere sihirli bir değnek değdi. Sihirli eller ve fedakâr insanlar bir araya geldi ve şimdi balkonundan Ramazan Bey’in düşlerinde gördüğü denizin ve fenerin göründüğü ve bizlerin dostluk, sağlık ve mutluluk içinde yaşadığımız Hüsnü Ayık Bakım merkezi oldu. Bizler bu merkezin ilk sakinleri olmanın onurunu, gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Peki, şimdi şanslı değimliyiz arkadaşlar?
Değerli kader arkadaşlarım Hüsnü Ayık Bakım Merkezi Türkiye’de emsalsiz bir örnek, bir ilk. İlk diyorum çünkü Türkiye’de ilk defa bir işadamı kendi arazisine hiç kimseden maddi manevi hiç bir destek almadan ve maddi manevi hiçbir fedakârlıktan çekinmeden bu eşiz eseri yapıyor ve sadece omurilik felçlilerinin kalabilmesi için Türkiye’de kamu yararına hizmet veren T.O.F.D.’ye veriyor. Bizler Türkiye’nin çeşitli yörelerinde ulaşım sorunu, bakım sorunu, sağlık sorunu gibi sorunlar yaşadığımız ve geçim sıkıntısı çektiğimiz için buraya geldik. Bizim gibi buraya gelmek için müracaatta bulunanlar arasından seçilmemiz ve T.O.F.D. ile Sosyal Hizmetler tarafından burada ömür boyu kalmaya uygun görülmemiz şanslı olduğumuzu göstermez mi arkadaşlar?
Değerli kader arkadaşlarım. Bizlere bu sıcak yuvayı yaptıran ancak açılışını göremeyen Hüsnü Ayık Beyefendi’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Ve çok teşekkür ediyorum. Ailesine ve genel müdürleri Temel Bey’e teşekkür ediyorum. Bu sıcak yuvanın yapılması için ve hala sağlığını hiçe sayıp bizim için büyük fedakârlıklara katlanan T.O.F.D. başkanı Sayın Ramazan Baş Beyefendiye teşekkür ediyorum. T.O.F.D. yönetim kuruluna ve çalışanlarına, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle, bu sıcak yuvanın daha da gelişmesi için değerli vakitlerini ayırarak T.O.F.D İmece’sini kuran çok değerli insan Dr. HAYAL Köksal hocamıza ve değerli eşi Servet Bey’e çok, çok teşekkür ediyorum. Bakım evimizin değerli müdürü Emre Bey’ e teşekkür ediyorum. Her sorunumuzla ilgilenen Psikologumuz Seda hanıma teşekkür ediyorum. Fizyoterapistimiz İbrahim Beye. Değerli sağlık elemanlarımıza, Fedakâr bakım elemanlarımıza, Temizlik Teknik ve Güvenlik elemanlarımıza çok ama çok teşekkür ederim.
Sevgili gönül dostlarım, değerli kader arkadaşlarım. Hüsnü Ayık Bakım Merkezi bağışlarla, yardımlarla, Sosyal ve kültürel etkinliklerle yaşatılmaya çalışılıyor. Bütün bunlar bizlerin burada yaşayabilmemiz için yapılıyor. Peki arkadaşlar. Bütün bunlar bizim için yapılıyor da, biz ne bekliyoruz arkadaşlar. Hep beraber el ele, gönül, gönül’e TOFD İmecesi ile Daha sağlıklı, daha mutlu ve daha güzel günlere var mısınız? Arkadaşlar, var mısınız? Ben de sizlerle varım. İyi ki varsınız arkadaşlar. Hepinize çok teşekkür eder. Saygı ve sevgilerimi sunarım. Sağ olun var olun.
Yaşar Korkut,20.09.2010