23 Ağustos 2007 Perşembe

Yeni Yönelimler ve Yeni bir Kitap

Değerli Arkadaşlarım,
Yaklaşmakta olan yeni eğitim-öğretim dönemi öncesinde öğretmen, idareci ve ailelerin koşturması yine başlayacak. Programdaki ve yönergelerdeki değişikliklerin gözden geçirilmesi, okulun ve dersliklerin yeni yıla hazırlanması, su kesilmeleriyle ilgili hijyenik önlemler ve yeni gelen öğrencileri daha huzurlu ve kaliteli bir yıla başlatmak tüm eğitimcilerin başlıca uğraşları olmalı. Dün çalışma yerleri belli olan yeni öğretmen arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Umarım içlerindeki heyecanı ve aşkı hiç kaybetmeden bir ömür boyu sürdürürler. Her dönem başında öğretmen adayı öğrencilerime söylediklerimi sizlere de söylemek isterim: Öğretmenlik maddi değil manevi zenginliklerin yaşandığı bir meslek ama son derece de kutsal! Bu seçimde maddi kaygılarınız, bol bol boş zaman düşleriniz ve biteviye geçeceğini düşündüğünüz yıllar olmamalı. Severek başlıyorsanız, öğrencilerinizi görüp tanıdıktan sonra bu aşkın daha da güçleneceğinden kuşkunuz olmasın. Paylaşımın en güçlü ve çift taraflı yaşandığı en güzel mekanların başında gelir sınıflar. 32 yıl önce başladığım bu tutku hiç bitmedi, umarım ölene kadar da bitmeyecek. İyi ki öğretmen olmuşum dediğim zamanlar neredeyse yılın tüm günlerini kapsıyor. :)
Sizlere bugün ASCD'nin son yayımlarından biri olan Judy Willis'in kaleme aldığı "Brain-Friendly Strategies" isimli kitaptan söz etmek istiyorum. 225 sayfadan oluşan kitap sınıflarda öğrenme engelli öğrencileri de bulunan öğretmenlere yönelik hazırlanmış. Geç öğrenen öğrencilerini; normal ve üstün düzeyde öğrenen öğrencilerle aynı sınıfta yönlendirmek durumunda olan öğretmenler için çok güzel bir kılavuz olan kitapta; beyin ve öğrenme üzerinde durulduktan sonra bireysel öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin "Çoklu Zeka Kuramı"na uygun olarak yönlendirilmesi stratejileri yer alıyor. Bu yaklaşımla özgüven kazanan öğrenciler için yaratılan öğrenme ortamları paylaşılıp diğer öğrencilerin bu tür öğrencilere empatik yaklaşımı için yapılacaklar sıralanıyor.
Bu kitabı okurken aklıma 1963-67 yılları arasında Manisa Pamukçu İlköğretim Okulu'nda henüz minik bir öğrenciyken aynı okulun başka bir sınıfında eğitim gören engelli öğrencilerin her hafta sınıflarımızı dolaşarak öğrendiklerini bizlerle paylaşması ve bizim de onları nasıl kollayı gözeteceğimizi öğrettikleri geldi. Galiba o yıllarda duygusal zeka açısından da hayli öndeymişiz, ne dersiniz?
Sizleri sevgi ve saygıyla selamlarken sağlık ve esenlik dolu günler diliyorum.
Hayal Köksal